• yetiştiği toplumla alaka olabilitesi olabilen olay.

    birisi demişti zamanında. ben daha küçükken kahvaltıda zorla içirirlerdi evdekiler, zift gibi demli, alev gibi çayı, ağzım yana yana içerdim, bişey de diyemezdim, öyle alıştım işte demişti.

    bilemedim yani şimdi tam olarak ben.

    tanım: tedavisi olmayan hastalık.
  • erzurum il sinirlarinda otomatik olarak engellenmesi gereken basliktir.
  • ozellikle turkiye'de gorulur bu hastalik cesidi.

    her is bransinda calisan yada her yastan insanda gorulebilir.

    vucuda yarari var midir, bilimsel olarak kanitlanmis degildir, kanitlanmissa da benim bilgim yok. ama sekerli iciyorsan zaten otomatikman zararlidir. ote taraftan butun gun kaynayan ve deminden zehir gibi olan caylarin yarari varsa da ona kafam girsin.
  • başım ağrıyor..
    ağrı geldikten sonra içsem de fayda etmiyor.
    ayrıca kokusu burnuma geliyor, özlüyorum. sallama çaya mahkum olduğum yerlerden dönerken “çay demle” diye arıyorum..
    evet sanırım bende bu hastalık var.
    t: çay bağımlılığıdır.
  • ekseriyetle biz fakirlerde görülen bir hastalık.
  • varsa eğer, muzdarip olduğum hastalıktır.
  • yirmi yuz yilin sonlarina dogru bir cok insanin canini almis elem hastaliktir.
  • 23:04 itibarı ile taze çay demlettiren hastalıktır. bağımlılıksa bağımlıyım, hem de en ağırından.
  • 24 saat süren hastalığım. içmeyince başım ağrır.
hesabın var mı? giriş yap