• çay soğurken baba ne bok yiyordu diye sorgulatan reklamdır.
  • sinirden ağlatan reklam .

    sinir uçlarımıza dokunuyor, duygularımızı sömürüyor ve güzel olan her şeyin içini boşaltıyorlar. bunları yaparken başını iki elinin arasına alıp ‘bu etik mi acaba ya’ diye düşünme ihtiyacı bile hissetmiyorlar.

    neden mi? çünkü biliyorlar ki, kimse çıkıp ‘aga bu nedir’ demeyecek. mankensiz sütyen reklamını ‘gözlerimiz esir’ diye protesto etmek için sokağa dökülen kitle, bu reklamı ‘helal olsun be’ diyerek izleyecek. deseler bile rtük netflixten-etek boyundan başını kaldırıp ilgilenemeyecek.

    “toplumsal değerler, kültürel varlıklar reklam iletişiminin başlıca unsurlarıdır. reklam mesajları, toplumda genel kabul görmüş unsurları barındırdığında etki gücünü daha çok artıracaktır. reklamlar, topluma aynı zamanda bir hayat tarzı sunar; insanlara reklamı yapılan ürünlere/markalara sahip olduklarında aynı zamanda bir hayat tarzına da sahip olacakları mesajı verilir. bireylerin satın aldıkları ürünle kendilerini bütünleştirmelerinde “marka bağlılığı”nın etkisi büyüktür.” yani diyor ki; anneni aylardır göremiyor musun çaykur iç, hiç anne sevgisi göremedin çaykur iç, annen öldü mü çaykur iç, oğlun askerde mi çaykur iç, kızından ayrı mısın çaykur iç, yalnız mısın ziyaretine gelenin yok mu çaykur iç.

    oluşturmak istediğiniz sözde duyarlıyız sizden biriyiz imajı da, parası da batsın. ben annemi özledim.
hesabın var mı? giriş yap