• şimdilik sadece erkek giyimi üzerine hizmet veren bir marka. ürettikleri gayet başarılı giysiler mevcut. fiyatları da fena değil. gayet başarısız bir de web sayfaları var: http://www.cazador.com.tr/ başarısız diyorum çünkü en basitinden ürünlerin detaylandırılması yapılmamış. site konusuna eğilmeleri lazım.
  • (bkz: jazzamor)
  • dar kesim t-shirt'lerinin kalıpları oldukça güzel... çeşitli ürünlerini boyner mağazalarında bulmak mümkün.
  • air port alışveriş merkezinde rastladım ilk defa. en sevdiğim, en keyiften dört köşe olduğum alışverişi yaşattı bu marka bana. hem fiyatı uygun, hem kıyafetler güzel. böyle ol canımı ye. böyle ol, alıp verip ekonomiye can vereyim.
  • fallout new vegas'in cadaloz dev sinekleri. ispanyolca avci.
  • fallout new vegas'ın dev sinekleri. fallout new vegas'ın siktiğimin sinekleri demek daha doğru gerçi.

    mna koyiim bu ne? ulan hadi deathclawı anlarım, daha ilk oyundan beridir ebemize tasallut ediyor allahsız kertenkeleler, radscorpionları da anladık diyelim, ilk ikisinde bir olayı yoktu ama üçte epey uğraştırabiliyorlardı, gerçi mojavenin havasından mı suyundan mı ibnetorların kafası çalışmaya başlamış taktik kasıyorlar, biri önden saldırırken ikisi arkanda bitiyor. peki bu fazla gelişmiş eşekarılarına ne oluyor? bir, ipnenin evladına normal yoldan vurmak hayal. puştlar o kadar hızlı ki nişan alamıyorsunuz, ssk vats açmak gerekiyor. iki, katil pezevenkler. hem hızlı hem yüksek vuruyor, yanınıza kadar gelmeyi başardılarsa ayvayı yediniz, süzgeç. üç, bok varmış gibi bir de zehirliler. ve hatta dört, en önemlisi: bu puştlar tek de gezmiyorlar. random arazide denk gelirseniz dikkat, bir tanesi ortalıkla vızıldıyorsa, garanti oralarda bir yerde taşın tekinin arkasında iki tane daha vardır, ilk fırsatta arkadan dolaşıp götünüze kazık sokmaya fırsat arayan. ha kazara yuvasına filan denk geldiyseniz rocco'nunkini yediniz demektir: insecta sınıfının, hatta komple hexapoda'nın yüzkarası olan bu sarı mavi şerrefsizler sanki ortamın en terbiyesiz iki üç yaratığından biri değilmiş de bildiğin sikindirik karıncalarmış gibi onar yirmişer geziyorlar.

    yemin ettim ulan, yeminim var, lejyonun da ipini koydum, powder ganger pezevenklerinin de, fiend denen ipten kazıktan kurtulmuşların da. vegas da kimin olursa olsun, sikimde değil, o platin çipi de mister house itinayla 250 senelik buruşuk götüne sokabilir. bu ipneleri mojave'den temizleyeceğim, yeminim var.
  • ulan bir de şunun mutasyonuymuşlar:

    http://en.wikipedia.org/wiki/tarantula_hawk

    bulamadınız mı lan? böcek alemindeki en kabus yaratığı bul, bir de martı boyutuna büyüt marifetmiş gibi. gezegenin bütün tarantula şahin arıları soksun sizi götünüzden de bir sene yerinize oturamayın. schmidtt endeksinde ikinci sırada lan bu hayvan! her kim tasarladıysa bilgisayar oyunlarında sınırsız sadizm özel ödülünü hakediyor demektir.
  • birden fazlaysalar uzaktan antene antene çalışmak ve topukları göte vura vura koşabilmek kendileriyle uğraşmak için yetiyor fakat en büyük sorun bu arkadaşların uçması. dağlık taşlık ve özellikle eğimli yerlerde uçayım derken koskoca kayanın içine girebiliyorlar, toprağa saplanabiliyorlar, "oh ne güzel hareket edemiyor bugını seveyim buradan çalışırım" diye düşünürken uzaktan herhangi bir zarar veremiyorsunuz. sadece melee ile öldürülebilir hale geliyorlar, canım ai gaza gelip illa öldürmek için uğraşırsa companionlara dalası geliyor insanın. hayır veronica'yı da felicia day seslendirmiş, kıyamayıp kurtarayım derken "cazador zehri yemiş courier gibi kıvranmak" deyimine nesne oluyor insan. insanlar motoru eleştiriyorlar, karakter odun gibi koşuyormuş da, suratlar zombi gibi bakıyormuş da, grafikler eskimiş de, hiçbiri umrumda değil; ama be kardeşim hiç mi tester yok şu şirkette oyundaki en kahpe yaratıklarda böyle bir soruna denk gelen, para mara istemiyorum haber verin sevabına gelip çalışacağım.
  • fallout new vegas'taki en bezdirici, umutsuzluğa sevkedici, korkutucu anımın kahramanı. ayrıca oyundaki kanımca deathclaw'lardan sonra en zorlu yaratık.

    oyun hardcore'da cereyan etmekte (?), dolayısıyla companion'ların birkaç vuruşta ölebilmesi ihtimali var. genel zorluk seviyesi de hard, yani normaldakinin aksine "flamerla bişirip yiyoz çıtır çıtır", veya "deathclaw ne ki yea, uzaktan headshot yabiyom ben onları" demenin mümkün olmadığı durumlar hakim (burada oyunu very hard'da oynayanlara allahtan sabır diliyoruz).

    elin kıçıkırık big book of science'ı için, new vegas'ın hatırladığım kadarıyla doğusunda kalan, brewers beer bootlegging adlı bir kabine uğramışız. uğramışız da, 2-3 cazador öldürerek rahatlıkla girdiğimiz kabin, artık biz girdikten sonra kahvedeki arkadaşlarını çağırdıklarından mıdır nedir, bir cehennem çukuru haline gelmiş. kabinden adımımızı dışarı atmamızla, dışarıda 8-10 tane cazador'u yanımızda bulmamız hafiften pantolonların ıslanmasına sebep oluyor. öl, load et, dışarı çık karşında daha çok cazador bul... kırılamaz döngüsü içinde ağlamaklı bir ifade yerleşiyor yüzümüze. sonda vaat edilen ödül nedeniyle companion'ların anında öldüğü 'hardcore' modunu da kapatamıyoruz. halbuki kapatsak, tabana kuvvet kaçıp, companion'ların öle dirile gelmesini bekleme ihtimali var. kabin'den uzakta bir yerde yapılan son save' de nereden baksan 2-3 saatlik işgücü kaybı. son bir umut ele 10mm smg alınır, umutsuz ama kararlı bir şekilde veronica'ya "hayatım boyunca seni sevmiştim ben", bir robot göz olan ed-e'ye de, "ne biçim şeysin ulan sen, neyse seni de sevdik" bakışı atılır ve kabinden dışarı fırlanılır. hemen kabinle araya 10 metrelik bir mesafe konur ve ardından kabine doğru dönülür. "bızzz vzzz" sesleri eşliğinde, 6 cazador'la gözgöze gelinir, companion'lar ise görünürde yoktur. dağlı taşlı tepeden, geri geri koşarak (burada fallout'un süper gerçekçi (!) motoruna selam yolluyoruz) smg'deki bütün kurşunlar cazadorların üstüne boşaltılır. 3 şarjörde 6 cazador'un nasıl öldüğü, companion'ların o arada nerede oldukları ve nasıl ölmemeyi başardıkları bilinmez ama 15 dakikalık bir uğraşın ardından rahat bir nefes alınır. veronica'nın "öyle mi lan cidden, hihihi, seviyon mu beni?" sözleri, "her şey bir oyundu tatlım" denilerek geçiştirilir ve ardından kurtuluşun şerefine bir nuka cola patlatılır ve pek tabii ki kapağı çantaya konulur.
  • bu şerefsiz evlatlarının, yemiş yemiş sıçmamışların ilacı boone'dur. siz daha "aha cazador" diyemeden yılların sniperi boone baba kelleyi almış oluyor, size de hürmet etmek kalıyor haliyle. başka zaman sinirinizi hoplatan "istersen ben nişan alıyim senin yerine" muhabbetine bile kızamıyorsunuz bu bordo bereli eskisinin.,
hesabın var mı? giriş yap