• irfan tozum'um yönettiği, hale soygazi'nin götürdüğü bir filmdi bu...

    cazibe hanım denen kişi, hanım olmasına rağmen halasıyla, dayısıyla beraber oturmaktadır... halası mıdır nedir, delirmeye yüz tutmuş bi insandır adeta, tabii ki böylelikle cazibe hanım'da kendinden geçer... "yıllardır bana çektirdiniz, ben de sizin çektirmezsem" diyerek sapıtır...

    mahallede çok sevilen hanfendiliğiyle olsun, kalçaları, sarı saçları, lehçesiyle olsun küçük büyük herkesin sevgilisi olan hale işi orospuluğa döker... inadına dayısının, halasının önünde çatır çatır cinsel birliktelikler yaşamaya başlar ve onları kâh kalp krizinden öldürür, kâh utandırarak derinden yaralar... bu da yetmeyince önüne gelene vermeye başlayan cazibe adeta bir seks manyağı evet yanlış okumadınız "seks manyağı" olup çıkmıştır birdenbire, hale cazibe abartarak mahalleye afişe olmakta yarar görür ve yapar...

    çıktığı dönemde yeşilçam en fazla 3-4 film çıkarabildiği için mecburen bi kaç tane ödül almıştır ve lakin, o dönemin furyası "sosyal içerikli film" kategorisinde anılmış, hiç bir halta yaramamış, manasız, boş bi çaba olmasına rağmen aylarca "neydi lan bu film" diye genç kafalarımızı meşgul etmiştir, sanırsın ki lost highway...

    hale soygazi yine de cüretkâr sevişme sahnelerinde gösterdiği üstün performans ile bir çok er bezini tıka basa doldurmuştur...
  • ostrojenleri tarafindan yonetilen, kontrol altina alinamayan duygular silsilesi ile karsi karsiya kalan her hatun cazibe hanim durumundadir.
  • içerik açısından vurucu olmasa da, ismiyle büyüleyen türk yapımlarındandır.
    (bkz: geçmiş bahar mimozaları)
    (bkz: salkım hanımın taneleri)
    (bkz: dar alanda kısa paslaşmalar)
  • senaryosu macit koper e ait olan filmin sanat yönetmenliğini mete özgencil yapmıştır
    bir tiyatro oyunu olarak sahnelenseymiş daha başarılı olabilirmiş kanımca.
    fakat kötü sayılabilecek bir film değildir.
  • bombo$ bir film..
    en iyi yardimci oyuncu odulu o sallanan sandalyenin hakki idi.. yediler..
  • filmin önemli karakterlerinden biri olan kürşat'ı uğur polat canlandırır. dayı rolündeki macit koper'in hakkı da yenmemelidir.

    --- spoiler ---
    ey yolcu!
    bu odada cazibe adında bir kız yaşar.
    onu kurtar.
    --- spoiler ---
  • gelmis gecmis en guzel isimlerden birine sahip oldugunu dusundugum, seyrettigim halde hakkinda hic bi sey hatirlamadigim bi adet turk filmi
  • 1992 yapımı film.
    hale soygazi (cazibe)
    uğur polat (kürşat)
    macit koper (behçet- cazibe'nin dayısı)
    suna selen (fürüzan- cazibe'nin annesi)
    nüvit özdoğru (tahir- dayısının arkadaşı)
    suat sungur (bakkalın çırağı)
    yaman okay (kasap recep)
    ayten uncuoğlu (fal baktıran kadınlardan)
    sedef bediz
    can kolukısa
    nazan kırılmış (komşu kadın)
    halil ergün (cazibe'nin rahmetli babası)
    melike tözüm
    salih kalyon
    zerrin doğan
    ali uyandıran
    kedi (mahmut)

    bu filmde müzisyen argosu diye tabir edebileceğim bir söz duydum "eşek makamında arkadaş karşılama"
    cazibe hayatı boyunca ailesiyle birlikte konakta yaşamıştır. müzisyen dayısı ve annesi artık yaşlanmışlardır. annesinde tümör vardır, tümörünü seven bir kadındır. rahmetli kocasını özlemektedir. cazibe'nin bir düş odası, bir de sallanan sandalyesi vardır. düş odasına girerken her seferinde boynuna anahtarı asar. bir de böceklere tahammülü yoktur. cazibe boş zamanlarında sallanır. lise yıllığı elinden düşmez.
    hale soygazi'nin ve uğur polat'ın performansı iyiydi. zaten uğur polat'ı görünce filmi merak etmiştim.
    --- spoiler ---
    - daha hazır değilim.
    - ne zaman hazır olacaksın? yüz yaşına gelince mi?

    "gelmelisin. artık sorumlulukların var."

    "bizim köyde bir kadın vardı, kuyuya düştü hamile kaldı. sonra başkaları da kuyuya düştü ama onlar hamile kalmadı."
    --- spoiler ---
  • evde baskı altına alınmaktan dolayı zamanla bunalıma giren ve karanlık bir odadaki slayt makinesinde baktığı istanbulun çeşitli yerlerinden çekilmiş üç beş slayt ve lise yıllığına bakarak hayaller kurmaya başlayıp bunları gerçek hayata uyarlamak sureti ile ruh sağlığı bozulan bir kadının ve çevresinin yaşadıklarına başarı ile değinen, ancak başarılı olduğu kadar da sinir bozucu olan bir film. hatta daha çok sinir bozucu özelliği ağır basıyor.

    özellikle başta sessiz evde gırç gırç gırç gırç şeklinde sandalyenin sallanma efekti ve saat sesi efektleri olmak üzere efektler de sinir bozucu geliyor. yine de enteresan bir film.
  • çekildiği zamanın filmlerinden bir adım da olsa ilerde sayılabilecek irfan tözüm filmi. sosyal içeriğinin etkisi daha az hissedilir, mizah yönü daha ağır basar ve sanatsal dokunuşlar daha hafiftir. bu sebeple çağdaşlarına göre izlenebilirliği daha fazladır.

    --- spoiler ---
    bastırılmış cinselliğini okul zamanlarında katıldığı "hayal kurma" yarışmasında kazandığı slayt makinasının karşına geçip istanbul fotoğraflarına bakarak sevgi hayalleri kurup dindirir cazibe hanım. (hale soygazi). gerçek hayatındaki ailevi ve toplumsal baskılardan bir kaçış yeridir o slayt odası. fantezilerindeki okul arkadaşıyla masumane oyunlar oynar. bu hayal sahneleri psikanalitik gönderme açısından da birçok türk filminde görülemeyecek kadar zengindir. bu döngü cazibe hanım slayt odasında hayallerindeki erkek kürşat'la (uğur polat) cinsel ilişkiye girene dek sürer. daha sonrasında hayal görmemeye başlar. gerçek hayatının sıkıcılığını daha fazla hissetmeye başlar ve bir delirme anı yaşar.

    cazibenin akıl hastanesinden döndükten sonrası ise filmin dengesinin bozulmaya başladığı andır. suat sungur'un oynadığı bakkal çırağı ile filmin mizah dozu haddinden fazla artar. bu bölümdeki en dikkat çekici şey cazibenin annesine ve ölmüş babasına karşı "seni seviyorum/nefret ediyorum" şeklinde ikircikli tutumudur. sessiz kız gitmiş yerine öfkeli bir ev kurusu gelmiştir. ikinci kısmı dağınık olmasına rağmen iyidir, güzeldir.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap