• askerimizin yaptığı yemek duasında "tanrımıza hamd olsun" denilmiyor artık. genelkurmay başkanı emir buyurmuş, tanrı, allah olmuş.
    bu tanrı ve allah tartışmasını, 1968 yılından bu yana bilirim; yazmışım, katılmışım...
    yobaz ve molla takımının tanrı alerjisi o günlerin özgürlük ortamında hortlamıştır ama kökü atatürk döneminde okutulan türkçe ezandaki "tanrı uludur" hitabına dayanır. ezanın namaza çağrı olduğunu, ayet ya da hadis olmadığını, çağrının her toplumun kendi diliyle olmasının daha doğru olacağını bunların aklı bir türlü almaz. 1950'de de zaten türkçe ezanın canına okumuşlardı.
    türkçe ezandaki tanrı alerjisi bu asker duasında da sürüyordu, şimdi o aşamayı da geçmiş oldular.
    tanrı... ben bu sözcüğü çocukluğumda duymuştum ilkin. "tanrı misafiri" diyorlardı büyüklerimiz evimize gelen bazı konuklara. sonra o basmakalıp tümceli asker mektupları: "nasılsınız, iyi misiniz, iyi olmanızı ulu tanrı'dan dilerim. benden bir miktar soracak olursanız, hamd olsun, mektubumun son satırına kadar sağ ve selametteyim..."
    erzincanlı salih'in taş plaktaki o türküsü de tanrılı idi: "tanrı'dan diledim bu kadar dilek."
    ve büyüyüp okullu olunca, dedem korkut'u okur olduk.
    "kadir tanrı seni namerde muhtaç etmesin" diyordu. deli dumrul'a şöyle dedirtiyordu: "yücelerden yücesin/kimse bilmez nicesin/güzel tanrı/nice cahiller seni gökte arar yerde ister/sen müminlerin gönlündesin/daim duran cebbar tanrı/baki kalan settar tanrı..."
    ve gençlik yıllarımda türkçülükle tanıştım. "tanrı türk'ü korusun" yakarışını da o zaman duydum ve buna hayatım boyunca hep uydum.
    tanrı karşıtlarıyla da hep savaştım. yanlış anlaşılmasın allah'la da bir zorum yok. allah sözcüğünü yazılarında ve eserlerinde kullanmış bir adamım "beni benle bırakma allah'ım/baş edemiyorum" diyen de benim. fakat tanrı ve çalap esastır benim için, önceliğim onlardır.
    tanrı'ya son darbe tsk'dan geliyor şu işe bakın... cenaze namazı, türkçe ezanın ardından, türkçe tekbirlerle (tanrı uludur) kılınan büyük atatürk'ün kemikleri sızlamıştır mutlaka.
    şimdi iş bizlere düşüyor, artık türk tanrı'yı korumalı ki, tanrı da türk'ü koruya.
    bizler kim peki? riyasız türkçüler elbet, yoksa sözüm, bu yobaz güruhunun hoşuna gitsin diye "allah türk'ü korusun" diyenlere değil, onlardan umudu ben yıllardır kesmişim.
    bale ve namaz
    yobaz takımı bir söz yayıyor, güya atatürk demiş ki "namaz kılmayın, bale yapın."
    bale'yi ülkemize getiren atatürk'tür ama onu namazın yerine ikame ettiğine ilişkin ben bir sözünü bilmiyorum. bu alçakça bir iftira...
    yıllar önce sarıkamış'ta bir yobaz bana sormuştu: "bu opera nedir?" yanıtlamıştım: "bale, tiyatro ve müziğin bileşimi olan görsel bir güzel sanattır."
    "yaa" demişti "demek bale de var ha, işin içinde?.."
    "var" onayını benden alınca da "desene fuhuş da var" demiş ve beni delirtmişti.
    bunlar balenin estetik yanı ile ilgili değillerdir, anlamazlar, cinsel ilişki gelmektedir akıllarına, akılları oradadır.
    bunlar her melaneti işlerler sıra baleye gelince namus timsali kesilirler.
    ben ahlak ve namusa aykırı iş yapan, devletin malına ve kişilerin hakkına tecavüz eden balet ya da balerin hiç görmedim.
    siz gördünüz mü?
    bu yazısı ile bir çok konunun üstünde durmuştur. rasyoneldir. saygıdeğerdir. yobaz kelimesini nerde nasıl kullanacağını bilendir
  • şu an tele1 de ceviz kabuğu programında deizm'i savunan şair,yazar,dede...
  • adam 70 kusur yasinda. bunun da 65+ yili musluman olarak gecmis. simdi deist olmus. birakin da biraz garip yorumlar yapabilsin. tum hayatinda ibadetlerle epey bir zaman kaybi yasamis ve kandirilmislik hissi yasiyor. kendisi ceviz kabugunda guzelce anlatmis.

    turan dursun ve ilhan arsel okuyup aydinlanmis. umarim yazmaya ve anlatmaya devam eder.

    https://youtu.be/ixjhp_fbszs
  • hak ve eşitlik partisi genel başkan yardımcısı.
  • https://www.youtube.com/…_ota-nvu4&feature=youtu.be

    adamın genel kültürü eksik/güdük bulunarak yaptığı "toplumun temelini işgal eden bu dinler de ne olaki" sorgulamasına salvolar atan buradaki ve diğer mecralardaki islam neferleri:

    sorgulayıcı bakış açınız eksikse, dogmanın üzerinizdeki tahakkümüne yenikseniz ve herhangi bir kaygınız (bu ister riske atamayacağınız sektörel/akademik kariyeriniz olsun isterseniz maddi menffatleriniz olsun isterseniz aidiyet duygusundan beslenmeniz olsun isterseniz sizi siz yapan kalabalıklardan ayrı düşme, izole olma ihtimalleri) insana özgü gerçeğe duyulan açlık hissinize galip geliyorsa siz isterseniz bir kütüphaneci kadar kronolojiye, dizilimlere hakim olun ne fayda.

    bu kişinin biyolojik varlığı performansını koruyarak 10-20 sene daha devam edebilse hiç şüpheniz olmasın ki giderek artan hızda tüm dünya kültürlerine açık, kültürler/ toplumsal hafızalar üstü/ötesi ve tüm bilinç katmanlarında "bilme hali" 'ne erişecek ve insan tanrıyı yarattı sonucuna varacaktır.

    yukarıda alıntılanmış eski yazısı, yürüyüş üzerine. halkın içinden gelen bu şartlarda yetişmiş insanların varoluşa dair algıları paganizme yani doğaya yani yalın/süssüz gerçeğe açık gelişiyor. ayağı toprağa değiyor, dere tepeyi sırf yol uğruna yürüyorlar ve isterse yaş 70 olsun elbet birgün uzun süredir erteledikleri hesaplaşmaları yaparak ezberlerinden sıyrılıyorlar .
  • televizyon ekranlarında göremeyeceğiniz kadar kaliteli kişi. dinleyin, dinletin;
    ceviz kabuğu
    oda tv
  • şaşırtıcı isim. bu kadar yürekli vatandaşları pek göremiyoruz.
  • ya adam o kadar şey anlatmış ama yok miladi takvime göre oymuş buymuş. onun da açıklamasını yapıyor adam. aklı başında bir tartışmacı çıkarsanıza karşısına. ancak cahil, bunak daha siyahı beyazı bilmiyor bilmem ne. adamın yazdığı kitaplar kadar okumuşluğu olmayan adamlar eleştiriyor.
  • meslektaşım, ymm. mesleki yazıları çeşitli mecralarda çıkıyor. bu hususta son derece yetkin.

    ama benim dikkatimi beş vakit namazında, orucunda bir mhp'li olarak başladığı siyasi ve dini hayatında şimdilik deizm'e kadar gelmiş olması. herhalde siyasi görüşü de komünizm'e kaymış olmalı.

    inançlarında büyük savrulmalar olan kişiler her zaman dikkatimi çekmiştir. cazim gürbüz'ü bilmiyorum ama genelde neden ne olursa olsun çocukluklarını çocukça yaşayamamış insanlardır bunlar.
    müftü iken ateizm'e evrilen turan dursun en iyi örnek bu tür insanlara. babası kazvini'den bile büyük bir âlim yetiştirecem diye yola çıkıyor. çocukluğunu yaşayamayan küçük turan 5 yaşında hafızlıkla başladığı kariyerinde müftülüğe kadar çıkıyor. onun hayatında cumhuriyet dönemi eğitim politikasının tüm çelişkilerini görmek mümkün. müftülük sınavını kazanıyor ama ilkokul diploması yok.

    neyse nerden girdik bu mevzuya bu mustafa suphi nin ve eşinin katledilmesi, sonra onları katleden yahya kaptan ın da ortadan kaldırılması, suçun topal osman a yıkılması, bunlar karışık işler.
    buraları fazla kurcalarsanız bakarsınız karşınıza çankaya muhafız alayı komutanı ismail hakkı tekçe çıkar. onun itiraflarını okuyunca kafanız karışır. tetikçinin başka bir tetikçi tarafından ortadan kaldırılması, suçun topal osman a yıkılması, ne tesadüf ki ali şükrü olayının da topal osman a ihale edilmesi, yaralı ele geçirilen topal osman'ın da sedyede yine ismail hakkı tekçe tarafından vurulması..
    ölüler konuşamaz değil mi??
    neyse nereden nereye cazim gürbüz'ün oda tv de yayınlanan https://odatv4.com/…-kolesi-yapildi-20082042_m.html başlıklı yazısından girdik nerelerden çıktık.
    bu olayı taaa hayber'e safiye ye kadar götürmenin manası yok. ipneliğin de bir adabı usulü var değil mi?
  • tuhaf bir adam. sosyal medyadan takip ediyorum da... bir hayli kibirli biri.

    yaptığı paylaşımda aynı görüşte olduğunu beyan eden birinin yorumuna "ee biz ne dedik?" gibi çok çirkin bir üslupla yanıt vermişti. devam etti hatta bu tavrına.

    bazen "bazı" yaşlılar hiç çekilmez oluyor.
hesabın var mı? giriş yap