• madem cahilsiniz, bari yorum yapmayın ya.
    glacier line, permafrost, drainage divide yani su bölümü çizgisi falan desek aval aval bakacaklar; ama, her konuda ahkam kesebilirler.

    kuzey kafkasya'yı asya'dan ayıran water divide denen bir su kütlesidir ve sınırını kaskas dağları çizer. bu sebeple avrupa'nın en yüksek zirvesi elbrus dağıdır. buna da fiziki coğrafya denir.
    coğrafyayı kültürel anlamda kafasından çizenleri böyle dumura uğratır.

    güney kafkasya ise, hem kafkas dağları, hem de tektonik plakalarla ayrıldığı için avrupa kıtasının teknik olarak bitimidir ve avrupa kıtası sayılmaz.
    şunu da şöyle koyayım; bulsunlar bakayım grozni nerede kalıyor: http://blog.unifr.ch/…neralmapcaucasus-1024x680.png

    bu arada bir ekleme de yapayım da, sonra karşılaşırsanız gene böyle saçma sapan konuşmayın. kuzey kafkasya insanı vardır ya, o beğenmediğiniz çerkesler, çeçenler, falan; işte onlar da avrupa insanı olarak kabul görürler genetik olarak. misal, kafkasyalı türki ve irani halklar ayrıca incelenirler genetik çalışmalarda, ama, kuzey kafkasya otokton halkları avrupalı sayılırlar ve bu grupta incelenirler. kimse çeçen=bask demiyor ama avrupa coğrafyasına ait otokton halklardır kuzey kafkasyalılar da. beyaz insana neden caucasoid dendiğinin sebeplerine de siz kafa yorarsınız belki. genetik biliminden bihabersiniz, kültür kodları ve kültürü, bilim ile karıştırıyorsunuz. badim evrim halkasi (genetik çalışmalar üstüne, tam bu konuda, phd yapıyor. biraz aydınlanın bari yazdıklarını okuyarak) çok güzel bir lafı var bu konuda; “çeçenleri, çerkesleri bilimsel araştırmalarda avrupa halklarına dahil etmeyeceksek, finleri sibirya’nın derinliklerine gömmemiz gerekiyor o zaman.”

    bu kadar yazmışken, haberde bahsedilen gökdelenin, bir rus maymununun görgüsüzlüğünden ötesi olmadığını da belirteyim bari.

    edit: avrupa kıta sınırını bilimle değil, huffington post makalesiyle çizen adam bir de “sikimsonik coğrafi harita” demiş.
    "sikimsonik bilim", önemli olan avamlar ne düşünüyor, değil mi?
    kuzey ve güney kafkasya’yı birbirinden ayıramıyorlar. tüm makalelerde kuzey kafkasya’nın avrupa toprağı olup olmadığı tartışılmıyor dahi (en çok dediği, arada bir yerde duruyor olabileceği); “acaba” diyorlar, “güney kafkasya da avrupa mı?". azerbaycan, gürcistan, ermenistan gibi güney kafkasya ülkelerinin avrupa'da olup olmadığı tartışılıyor. avrupa sınırının nerede bittiğini yazımda açıklamıştım ve çeçenya kuzey kafkasya toprağıdır.
    makalelerdeki tartışmalar ise gene bilimsel değil, sosyo-kültürel yaklaşımlar üzerinden ilerliyor.
    kafanızdan çizdiğiniz kültürel haritaların hiç bir önemi yok; yoksa, bu mantıktan hareketle meksika'nın ve orta amerika ülkelerinin kıta olarak güney amerika'da kabul edilmesi gerekiyor; ama, babalar gibi kuzey amerika'dadırlar.
    bize kültürlenelim diye vermiş linkleri ama kendi okuduğu bile meçhul.
    cahil diyince trip atıyorlar bir de.

    ikinci edit olsun madem, entry'mi baz aldığım entry'de "bu son olur umarım" denilip verilen şu linke ithafen bir ekleme yapayım, bu da son olacak artık benim açımdan. bu kadar kalın kafalı olmaya gerek yok.
    ikinci bir, başlığı okuyup makaleyi okumama durumu. bir diğeri huffington post yazısıydı. başlık öyle yazıyor da, makale ne diyor? makale, kuzey-güney kafkasya demiyor ama gürcistan durumunu tartışıyor. gürcistan, kuzey kafkasya değil maalesef, önce bu bilgiyi açığa kavuşturalım.

    "asia and europe" yani asya ve avrupa sınırı başlığı altından:
    "the conventional europe-asia boundary was subject to considerable variation during the 18th and 19th centuries, indicated anywhere between the don river and the caucasus to the south or the ural mountains to the east. since the later 19th century, the caucasus-urals boundary has become almost universally accepted. according to this now-standard convention, the boundary follows the aegean sea, the turkish straits, the black sea, along the watershed of the greater caucasus, the northwestern portion of the caspian sea and along the ural river and ural mountains to the arctic ocean.
    azerbaijan's qusar, shabran, siazan, khachmaz and quba districts are north of the greater caucasus watershed and thus geographically in europe, placing a population of about half a million (or ca. 5% of the country's total population) in europe."

    tercümesi çok kısaca şu: "bu konuda çok fikir vardı; ancak, 19. yüzyıldan beri dünyada kabul gören sınır kafkasya'daki su bölümü çizgisidir. hatta, bu çizginin üstünde kalan azerbaycan'ın bazı bölgeleri bile avrupa içinde kalır."

    makalede "north of the greater caucasus watershed" denen yer kura nehridir* ve kura nehri güney kafkasya'dan, kafkas dağlarının güneyinden geçer. bunun adına water divide dendiğini ve sınırı bunun çizdiğini zaten orijinal entry'mde açıklamıştım. bu sebeple hatta, "bakın kafkasya avrupa değildir" demek için verilen linkte dahi, azerbaycan'da kura nehrinin yukarısını avrupa olarak göstermiş. azerbaycan'ın bazı şehirleri bile avrupa'ya dahil edilmiş, tam da bu verilen linkte, tam da yukarıda ingilizcesini verdiğim cümlelerle.
    maalesef, önüne çıkan ilk bağlantıda bir harita görüp, bağlantıyı paylaşan insanlar var. altında ne yazıyor bakmıyor bile. neden böylesiniz siz ya?
  • gelişmemiş ülkeleri yeni sömürme yöntemlerinden biri. bu ülkelerin paraları betona gömme aşkı yüzünden gelişmiş ülkeler hem kendilerine bu projelerin mühendisliği sayesinde büyük katma değer yaratıyor, hem kendi ülke ekolojisine zarar vermiyor, zarar gelişmemiş ülke bitki örtüsü ve doğasına oluyor, hem de bu gelişmemiş ülkeleri daha da kendilerine bağımlı tüketici ülke haline dönüştürüyorlar. bir taşla 5 kuş.
  • demek ki çeçenler de modaya uydu.

    biri bu “en uzun bina bizim” yarışına katılanlara bina boylarının gelişmişlik düzeyini pozitif yönde etkilemediğini söylesin artık.
  • kalaşnikof şeklinde olacaktır.
  • bildiğim kadarıyla türk bir inşaat firması tarafından yapılacaktır. gorsel de değişmiş önceden tasarlanan bina şeye benziyordu şeye, şey işte.*
  • bir skim uretemiyoruz bari en buyuuuuuk sarayi , gokdeleni yaptiralim da sanimiz yurusun zihniyetidir. serengetide siradan bir gun.
  • muazzam başlık.

    30 aralık 2017'de feature history çeçen savaşları'nı yayınlamıştı, adamlar benden bile üşengeç çıktılar ikinci kısmı 26 ocak 2018'de yayınladılar.

    eğer videoları izlerseniz çeçenistan'ın seküler ve milliyetçi bir çizgide başlayan bağımsızlık mücadelesinin zamanla islamcıların para sağlamasından dolayı radikalleştiğini görebilirsiniz. keza klan sistemlerini/maffios yapılarını bozmadıklarını, bundan mütevellit mali gücü olan kadirov'un da iktidara gelebildiğini görürsünüz. videolar kesinkes doğru ve tartışmaya kapalı demiyorum; öte yandan malumu da ilan ediyorlar.

    bu gökdelenin yapımında bir dostum çalışmıştı, entry'ye devam etmeden önce kendisine selam çakayım buradan.

    ***

    şimdi gelelim tartışılanlara:

    i) çeçenistan avrupa sınırlarındadır, zira coğrafi sınırlar vs. vs.

    burası neresi?

    yekaterinburg urallar'da yer alan bir şehir. avrupa ile asya arasında sınır bu şehir. bu mantıkla gidersek yekaterinburg avrupa sınırları içerisinde, niye dersek devamı urallar. dağ dediğimiz de gittikçe yükselen plato gibi bişi. öte yandan sınırlamak adına bu hafif yükselti es geçilseydi belki haritada bir zaman sonra yamuk gitmek gerekip tibetler avrupa'nın sonlandığı yer olacaktı.

    öte yandan avrupa tanımını geriye götürdüğümüzde antik yunan'a kadar gideriz. peki avrupa nedir? coğrafi midir, yoksa kültürel midir? veya ırka dayalı mıdır?

    avrupa merkezde habsburglar güce ulaştıktan sonra viyana'yı merkez olarak kabul ederek kendi yakınlarında bulunanlara orta, doğusundakilere doğu, batısındakilere batı, güneyindekilere de güney avrupa dediler. kısa hikayemiz bu. uzun hikayemiz ise bilimsel dallar genişledikçe bu kavramlar birbirlerinin içerisine girip gittikçe girift bir yapı oluşturdular.

    coğrafya teorisinden gidilirse bolu da düzce de karabük de karadeniz; ki bunlarda ben karadenizliyim deme oranı daha fazla, zira bir trabzonlu trabzonluyum falan der geçer. bir ucundan avrupa'ya tutunma çabası gibi karikatürü gibi.

    azerbaycan'ın bir kısmı avrupa bir kısmı değil denilmiş, coğrafi olarak doğru. siyasi pratik olarak da doğru sayılır zira bakü merkezli kuzey azerbaycan ancak petrolün keşfinden sonra önem kazanıyor. öte yandan tebriz merkezli güney azerbaycan'a bakarsak avrupa ile ticari/siyasi/kültürel etkileşimi avrupa içerisinde bulunan çeçenistan'dan çok daha fazla ve köklü.

    veya tunus'un avrupa'ya olan etkisi ve avrupa ile olan etkileşimi muhtemelen avrupa ülkesi olan finlandiya'ya göre çok daha fazladır.

    demek istediğim düz coğrafi sınırlara bakmak avrupa tanımını gerçek kılmaya çalışan tek ve yeter sebep değildir.

    ii) "makalelerdeki tartışmalar ise gene bilimsel değil, sosyo-kültürel yaklaşımlar üzerinden ilerliyor."

    böyle olmak zorunda zira "kuzey kafkasya insanı vardır ya, o beğenmediğiniz çerkesler, çeçenler, falan; işte onlar da avrupa insanı olarak kabul görürler genetik olarak misal, kafkasyalı türki ve irani halklar ayrıca incelenirler; ama, kuzey kafkasya otokton halkları avrupalı sayılırlar. beyaz insana neden caucasoid dendiğinin sebeplerine de siz kafa yorarsınız belki." (bkz: #74248838) nolu entry'den.

    ben vaktinde kafa yordum, bu da beni johann friedrich blumenbach isimli bir amcaya götürdü. şu da hikayeyi kısaca özetliyor (bkz: #29410451). kendisi caucasian race'i ilk kullananlardan birisi, hatta yanılmıyorsam birincisi. bakalım blumenbach ne demiş:

    "caucasian variety – i have taken the name of this variety from mount caucasus, both because its neighborhood, and especially its southern slope, produces the most beautiful race of men, i mean the georgian; and because all physiological reasons converge to this, that in that region, if anywhere, it seems we ought with the greatest probability to place the autochthones (original members) of mankind."

    çevirebildiğim kadarıyla: "kafkasyalı çeşidi... bu ismi kafkas dağları'ndan aldım, hem civarından ve bilhassa güney kısmından zira onlar en güzel insanlardır ve muhtemelen insanlığın atası da onlardır, gürcülerden bahsediyorum vs. vs. vs"

    bakmaya devam edelim:

    a) blumenbach bu isme istinaden gürcüleri kastetmiştir.
    b) gürcüler refere edilmiş entry'de bahsedilenin aksine kuzey kafkasyalı değillerdir.
    c)blumenbach'a göre insanlığın atası kafkasya, ama gerçekte bildiğimiz afrika. dolayısıyla bu mantık o zaman da eleştirilseydi, aynı şekilde bu sosyokültürel, bu bilimsel değil şeklinde yaftalanacaktı; öte yandan bilim budur işte. kendini yanlışlayabilen.

    beyaz insana caucasian/caucasoid deniliyor, zira tanım ilk başta böyle yapılmış ve bu şekilde kalmış. bu kadar basit.

    aslında bu kadar basit değil şaka yaptım. blumenbach'tan sonra amerikalı bilim adamları onun teorisini alıyorlar zira coğrafyalarına uyuyor. milletleri şöyle tasnif etmiş blumenbach: kafkasyalılar/etiyopyalılar(hatta direk habeşler diyor, ama kuzey afrika bu tasnifin dışında), mongoloidler(sarı ırk japonlar ve çinliler)/malaylar(pasifik'in diğer yerlilerini de kapsıyor, kahverengi ırk)/kızılderililer(kırmızı veya kızıl).

    ee tabii ki amerikalıların işine gelir bu, onlar da bir tık geliştirip şöyle diyorlar: beyaz, yani kafkasyalı ırk dört gruptadır. bunlar: nordik/alpine/akdenizli/semitik. en süperleri nordiktir diyorlar. hatta bazı etnogenez teorileri amerikan iç savaşı'nı anglo-saksonlara karşı norman iç savaşı olarak da görürler. neyse konuya döneyim, burada bağrı yanık kafkasya milletleri geçmiyor, naziler nasıl ki aryan deyip yani aryan demişken aslında kuzey avrupalı'dan bahsediyoruz diyorlarsa kafkasyalı da benzer şekilde. öte yandan devamında kafkasya'yı sallayan yok, sadece ilk tanım olduğu için böyle kalıyor (bonus olarak galeano'ya bakılabilir, aynı temayı o da ele alıyor). çikolata ve fındık ezmesi karışımı diyor musun? hayır nutella veya sarelle deyip geçiyorsun. blumenbach'tan sonra da çerkez<3, çeçen<3 modunda pek insan kalmıyor; ama bu terim yerleşiyor işte. frenk demek gibi, sarazen demek gibi, çinli sanıp uygur dövmek gibi, her rus'u devrimci zannetmek gibi.

    konuya istinaden reklamlar: ırk tanımı aslında çok çetrefilli, vaktinde yazmaya çalışmıştım (bkz: ırk/@flavius aetius).

    ***

    özet:

    i) gereksiz gökdelen.
    ii) avrupa tanımı sadece coğrafi değildir. ama sosyokültürel bu bilim değil diye eleştirip, diğer yanda ilk antropologlardan birinin yaptığı tanıma istinaden antropoloji yapmak ilginçtir.
    iii) ırk tanımı görece yapaydır, etnisiteye doğru daima evrimleşir bu.
    iv) islamcılar gibi sert ünsüzü yumuşatmanın, kürtçüler gibi kürd yazmanın bir başka versiyonu olarak kafkasya kökenlilerin çerkes, elbrus yazması bence ilginç. resmen anadolu kültür kodu bu durum.
    v) yapımında çalışan hayrettin abi'ye selamlar.
  • amk avrupa neresi çeçenistan neresi dedirtendir, gençler bi detay falan mı kaçırıyoruz?

    ayrıca orta asya ve yakınlarındaki ülkelerde ilginç bir bina aşkı başladı son 15 yılda, ilginç.
  • gelişmemiş ülkelerde sık sık görülen heveslerden biri. orta doğu ve avrasya cografyasinda pek yaygın. bu hevesten bizde de bolca var. maalesef dünyanın en uzun gökdelenini, en büyük avm'sini, en lüks rezidansını, ya da hangi moloz yığınını yaparsan yap gelişmemişliğin ve ezikliğin devam ediyor. çünkü gelişmek moloz yığını yapmakla değil, bilimle, sanayiyle, üretimle, ar-ge ile, kültürle, insan haklarına saygı ile, demokrasiyle, özgürlükle oluyor. bu moloz yığınlarını yapan yöneticiler de bunların ülkenin gelişmişliğine bir yararı olmadığının pekala farkında ama bunları kullanarak kitleleri uyutup, yolsuzluklarina devam edebiliyorlar
hesabın var mı? giriş yap