• +duvarda asılı silah oyunun sonunda mutlaka patlar
    ++taşın fazlasını atıyorum, geriye heykel kalıyor

    eylemsiz, işe yaramaz görünen her nesne eyleme geçmelidir. duvarda asılı bir tüfekten söz ediliyorsa, ateş alacaktır. gereksiz bir betimleme, söz ya da insan öyküde yer alamaz: hiçbir öge çehov öykülerinde tesadüfi değildir.
    ama ateş almayacak bir tüfeğin duvarda asılı olması işe yaramıyacağı da anlamına gelmez*; anton pavloviç çehov bunun diyetini, ‘‘yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz*, duvarda asılı tüfek ne zaman patlayacak?’’ azabıyla, 100 satır işkencesiyle ödemiştir.

    *
    siz de,
    fazlalıkları olan bir heykel yaptıysanız
    claudel gibi delirmeyebilirsiniz belki,
    ama müsrifçe sarfettiğiniz sözler yüzünden bir gün muhakkak vurulursunuz.
    çehov’un tüfeğiyle.
  • ünlü rus yazar çehov'un bu isimle bilinen kuralıdır.

    kural şöyle ;

    eğer birinci perde açıldığında duvarda bir tüfek asılı duruyorsa...

    veya oyunculardan birisinin belinde tabanca görülüyorsa...

    o tüfek patlamalı, o tabanca kullanılmalı, yoksa seyirci şaşırır.

    uluslararası ilişkiler ve politik durumlardaki silahlı caydırıcılık/müdehale örneklerinde de kullanılan bir ifadedir.

    bizim silahlı dizilerde bolca kullanılan "aga o silah belden çıktı mı ateşleyeceksin" benzeri bir motto.
  • silahtan kasıt başkadır. yani der ki: eserde gerginlik yaratan bir tema ya da olgu geçtiyse sakın o gerginliği patlama noktasına getirmeyi unutma hikayede örüntüye dikkat et. büyük adam vesselam.
  • aslında silah sadece metafordur. çehov'a göre "hikaye ile ilgisiz olan hiçbir şeyi yazma. eğer ilk bölümde duvarda asılı bir tüfek olduğunu belirtiyorsan, ikinci ya da üçüncü bölümde o tüfek kesinlikle patlamalı. eğer patlamıyorsa, orada asılı durduğunu belirtmene gerek yok." der.
  • sedat peker'in konuşmalarında kullandığı taktik ama tek farkı var; sedat, oyun başlamadan önce tüfeğini gösteriyor.
  • bunu ben daha ilkokul bebesiyken çözmüş ve cümlelere dökmüşüm. demişim ilk sahnelerde bi balta vardı nerde o? ne zaman konuşacak o balta, ne zaman akacak kan ya da ne zaman kırılacak kemik?

    tabii çehov söyleyince motto oluyor, biz söyleyince duyulmamış bile müge apla:/
  • alfredo baeza için bu silah sanattır. içinde geleceği barındıran bir silahtır sanat. duvarda asılı göründüğüne bakmayın demek ister silah için. silah süs olsun dekor olsun diye koyulmamıştır, sahneye. o bir silahtır, anlamı vardır vakti gelince patlayacaktır. (bkz: sanat içinde geleceği barındıran bir silahtır) noviembre filminin son sahnesidir aynı zamanda, çok paylaşılan bir videodur. ama izleyiciler bunun çehova gönderme içerdiğinden habersizdir.
  • birinci perdede duvarda silah asılıysa sonuncu perdede o silah patlamalı.

    anton çehov
  • bir edebi anlatıdaki ayrıntıları, aklın ipiyle birbirine bağlamaktır.

    zira ayrıntılar şüphesiz çok önemlidirler ve kör yerlere çıkmamaları gerekir. ama akıllılık adına da bu kadar kendini ve okuyucuyu germeye gerek yok. hasan ali toptaş, çok da haklı olarak, ''aklın ipi çürüktür'' der. faruk duman'ın ise bir zamanlar çehov'un silahı'na nazire yaparcasına yazdığı ''tüfek'' öyküsündeki tüfek de, dahi rus yazara inat, hiç patlamamıştır.

    ayrıntılarınızı başıboş bırakmayın ama onlara fazlaca köle olup anlatının asıl lezzetini de kaybetmeyin.
  • "kısa tarifiyle, bir öyküde bulunan her unsurun bir işlevi olması ve önem arz etmeyen tüm öğelerin anlatıdan çıkarılması gerektiğini anlatan bir prensibi tanımlar. bu öğelerin hikayede kalırsa izleyiciye “sahte vaatler” verilmiş olacağını savunan ilke, anlatımda minimalist bir yaklaşımı baz alır. çehov’un silahı ilkesi, ilk ortaya atılmasından bu yana pek çok hikaye anlatıcı tarafından etkili bir araç olarak, bir o kadar anlatıda da aksi bir tepkiye kullanılmıştır. gelelim bu ilkenin ve isminin çıkış noktasına.

    neden çehov, neden silah?
    böyle spesifik bir ilkeyi bu isimle anmak kulağa ilginç gelebilir. bunun nedenini öğrenmek için öncelikle prensibin kökenine göz atmak gerekiyor. söz konusu ilke, ilk olarak ünlü rus oyun ve kısa öykü yazarı anton pavloviç çehov tarafından dile getirilmiştir. yazar bir mektubunda; “hikâye ile alakalı olmayan her şeyi kaldırın. eğer ilk bölümde ‘duvarda bir tüfek asılı’ diyorsanız ikinci veya üçüncü bölümde o silah patlamalıdır. eğer ateşlenmeyecekse o silah orada asılı olmamalıdır.” ifadesini kullanmış ve öykünün muhatabı olan kişilere tutulmayan sözler vermemek gerektiğine vurgu yapmıştır. böylece, söz konusu prensibin adı literatüre çehov’un silahı / çehov’un tüfeği olarak geçmiştir. ilke, bu şekilde adlandırılmış olmasına rağmen bahsedilen uygulama bir silah içermek zorunda değildir. elbette bu ilkeyi kelimesi kelimesine uygulayan eserler de mevcuttur. "

    daha detaylı için kaynak
hesabın var mı? giriş yap