• baska okullari bilemiyorum, amma bizim okulda ortaokul ve dahi lise boyunca ceketleri cikarmak icin hocalardan izin almak gerekiyordu. ondandir ki yaz gelip de sinif isinmaya basladiginda "ceketlerimizi cikarabilir miyiz" sorusu ve onu sormaktan sorumlu birileri olurdu. bu soruya cogunluk olumlu yanit verilse de, olumsuz yanit verildigi de oluyordu. bu tip yanitlari veren hocalarin ogle teneffusunde ogretmenler odasina kendisini kabul ettirememis, okul bahcesinde tek basina gezen tuhaf tiplerden ya da (ifrada kacmak gibi olmasin ama) okul mudurlerinden olusmasi tesaduf olmamali.

    neyse, ceketi cikarabilince bir rahatlama, kisa sureli de olsa otoriteden yirtma hissi geldigini cok net hatirliyorum. ve fakat o seneler icinde "neden ceketimi cikarmak icin bu dudukten izin almam gerekiyor?" sorusunu irdeledigimi, dert edindigimi hic hatirlamiyorum. bunlar bana o zaman dert olaydi, ergenligi bu denli gec yasta yasayip, sinir ve asabiyete rotarla ulasmis olmazdim sanirim. zamaninda yasardim fak di sistim'i, zamaninda alirdim hirsimi. kismet buguneymis.
  • işte o ceket adamı adam etmeye yetmiyor onu anlayamadık ya, hatta ve hatta ceketi olmayanı okula almayan aklı evvelerin mevcudiyeti göz önünde bulundurulursa daha hafif kalıyor bu soru. adamın favorileri uzun diye okuldan içeri giremiyordu misal. hani kızlar bir takım müsamahaya tabi idi. lakin erkeklerden hıncını çıkaran öğretmenler vardı. kimin okuluna kimi almıyorsun lan denyo? diyesim gelirdi, ama müdürdü, arkadaşlar vardı, karizma vardı, rezil olmak vardı, vardı da vardı.
  • aslında erkek öğretmenlerin de sıklıkla okul müdürüne sordukları sorudur bu.

    öğrenci pek bilmez, zira pek sikinde de değildir ama devlet memurları kılık kıyafet yönetmeliği diye bir şey vardır ve erkek öğretmenler 15 eylül ile 15 mayıs arasında bayan meslektaşları kah etekle, kah bluzla efil efil işlerine gidip gelirken okula ceketle gelmek zorundadır.

    bu tarihlerin dışında kalan süre zarfında da ütülü kumaş pantolon, kravat ve gömlek giyme zorunlulukları vardır. sıcak havaların er kişi taşşaklarını terden birbirine yapıştırdığı yine bu dönemde bayan öğretmenler düşman çatlatırcasına terlikimsi açık ayakkabılar, askılı bluzlarla şovlarını yaparken insanın aklına kestirip mini etekle okula gitme fikri ciddi ciddi gelmeye başlar. tabi o da demir 1 ytl gibi büzük ister.

    bu yüzden erkek öğretmenler için, okul müdürünün ağzından çıkacak "lan giymeyiverin ceket, ne olucak. biri bir şey derse ben arkanızdayım" lafı çok değerlidir.
  • "ceketlerimizi çıkarabilir miyiz" uygulamasına karşı aslında şimdiye kadar ses etmeyişimiz, aslında otorite karşısındaki tavrımızı nasıl da içselleştirebildiğimizi gösterir. bu türden ceketle ilgili otoriter uygulamalar, uygun adım yürüyüşler, okulda kullanılan değişik cezalandırmalar ve öğrencilerine numaralarıyla hitabeden öğretmenler bir sosyal psikolojiden zimbardo deneyini hatırlatıyor. bu deneydeki bazı cezalandırma yöntemlerinin nazi toplama kamplarında da kullanılıyor olması, eğitim sistemimizin disiplin anlayışı hakkında ilginç fikirler veriyor.

    deney hakkında detaylı bilgi için: http://www.prisonexp.org/
  • sanırım bizim dönemde pek otorite zart zurt kompleksi oluşturmamış sıradan bir soruydu.
    ardından gelen "kızlar da gömleklerini çıkarsın ehu ehu" cinsi şımarmalar ile taçlanırdı.

    bir de izin verildiği halde -ki verilmediğini pek görmedim- ceketle oturan arkadaşlar olurdu. ön sırada idi onlar haliyle.
  • ortaokul ve lisede,her sene erkek arkadaslarimizin sormaktan sikildigi soru. tabi biz -kiz oldugumuzdan oturu- 'suveterlerimizi cikarabilir miyiz?' derdik; ama olsun mantik ayniydi. en sonunda imza toplamistik bahar-yaz aylarinda bu konuya serbestlik getirilsin diye. ben baslatmistim imza isini, cok onemli yeri vardir hayatimda bu sorunun. tabi sonra noldu o imzalar? mudurumuz goz ucuyla bakti kagida, ve boyle bir uygulamanin (bir metin altinda bilmem kac kisiden fazla imza olmasi) yasal olmadigini soyledi. ben de elimde 2 sayfa imzayla kalakaldim. ama olsundu, bu ise kalkismak bile guzeldi.
  • aslen resim öğretmeni olduğu halde bir dönem almanyada yaşadığı için almanca derslerimize giren müdür yardımcısı hocamızın derslerinde "darf ich meine jacke aus sihen" (yanlış yazmış olabilirim) şeklinde söylemek durumunda kaldığımız soru..

    almanca öğrenmeme katkısı oldu mu bu cümlenin peki? günün birinde almanyaya yolum düşecek..orada da ceket giyiyor olucam..havada sıcak olacak tabi..bi de müsade istemek durumunda olacağım birisi lazım..ölme eşşeğim ölme..neyse yine büyük konuşmayayım..

    cevat hocam..darfih mayneyağke ağussihen...???
  • (bkz: eski dostlar)
  • karanlık zamanlardı.

    o yılları hatırlamak bile istemiyorum.
  • bir geçmiş bahar mimozaları * sporu.
hesabın var mı? giriş yap