• no clear mind'ın mets albümünden yayımlanan ilk parça. huzurla dolup, taşıp, patlıyoruz sayesinde, müthiş bir parça. albüm için sabırsızlanıyorum ben.

    https://soundcloud.com/…cords/no-clear-mind-celeste
  • son zamanlarda oynadığım en sağlam platform oyunu. muazzam renklerine kontrast oluşturan hikayesi, sevilesi karakterleri ve müzikleriyle, the game awards 2018'da iki ödül toplayan, en iyi oyun için de aday gösterilme başarısını göstermiş indie oyun.

    hakkında şöyle bir inceleme yazdım; ama bu oyunu incelemelerle, methiyelerle anlatmak imkansız. biraz bile olsa platform oyunu sevenlerin deneyimlemesi elzem diye düşünüyorum.
  • uğruna epeyce saat harcadıktan sonra bitirdiğim oyun. henüz b-side ve c-side'larda bitirmediğim tonla bölüm var tabi. fakat ana hikayeyi tamamladım. celeste'in kahramanı madeline oyunda yine aynı isimdeki celeste dağına tırmanmaya çalışıyor. genel hatlarıyla bahsetmek gerekirse kendisi depresyon ve anksiyeteden muzdarip, oyun öncesi ve sırasında da panik ataklara maruz kalıyor. peki madeline bu dağa neden tırmanmak istiyor? bu süreçte ona kimler eşlik ediyor? bizim oyundaki, madeline'in ise oldukça öznel ve ruhsal yolculuğu nasıl sonuçlanıyor? bu sizin oynayarak göreceğiniz, anlayacağız, çözeceğiniz mesele.

    bu bakımdan oyunun büyük bölümünü boğazım düğüm düğüm oynadığımı, bitişiyle de oldukça duygulandığımı söylemeliyim. belki de gereğinden fazla bağ kurdum ancak celeste benim için her bakımdan oldukça sarsıcı bir deneyim oldu. bir platform oyunu olarak ki türe pek aşina değilim zaman zaman beni oldukça zorladı. defalarca oyuna rage quit atmak üzereyken direkten döndüğümü de belirteyim. bu noktada oyunu daha da kolaylaştıracak bazı assist seçenekleri de var tabi. eğer siz de benim gibi türe aşina değilseniz. oyunu kolaylaştırmanızı tavsiye ederim. herhangi bir sıkıntısı, götürüsü, getirisi yok. her şekilde oynanış saati oldukça yüksek, eğlenceli, çeşitli challenge'larla dolu, salt hikayesi ile rena raine'in soundtrack'leri ile bile çok etkileyiciydi ki tam burada oyunun ana ve b-side soundtrack'lerinin ayrı ayrı albümler halinde yayınlandığı belirteyim. tercihim b-side'lardan yana.

    2018'de yılın en iyi oyunu adaylıkları açıklandığında eminim birçok kişi oldukça şaşırdı. sony'nin milyonlarca dolar yatırdığı god of war 4 mu?, rockstar'ın gözbebeği yere göğe sığdırılamayan red dead redemption 2 mi? bağımsız üç beş geliştiricinin yaptığı celeste mi? yine de birkaç hafta boyunca acaba bozuk saat tarihte bir kez olsun doğru gösterir mi diye düşündüm sayesinde. tabi bir şey diyemiyorum. bu seneki rakipler de oldukça iddialıydı. başka bir yıl olsa belki ama bu yıl olmazdı hakikaten.

    ödüle layık görüldüğü en iyi bağımsız oyun kategorisinde bile dişli rakipler vardı karşısında. düşününce dead cells bile platform oyunları açısından yeni bir soluk olarak kabul edilebilecek bir yapım. dead cells de yine çok iyi bir oyun olmasına rağmen, celeste benim için ayrı bir yer edindi.

    celeste’de oyunda ilerlemeye gösterdiğiniz direncin, oyunun ana hikayesi ve madeline’in kendi iç mücadelesiyle birleşmesi gerçekten kilit bir nokta oldu. bunun dışında oynanış çeşitliliği de ayırıcı bir nokta tabi. herhangi bir grind gerekmeksizin, oldukça sınırlı tuşlarla olabildiğince geniş oyun mekaniği sunulmaya çalışılmış. bu da oldukça dikkat çekiciydi. bence celeste baştan aşağı bir development harikasıdır.
  • denovali records'a bağlı fransız post / black metal / emo grubu.
  • donovan'in kanimca en guzel sarkisi. aha sozleri :

    here i stand acting like a silly clown would,
    i don't know why would anybody like to try
    the changes i'm going through ?
    a hidden lie would fortify
    something that don't exist
    but it ain't so bad, i'm just a lad,
    so many more things to do,
    i intend to come right through them all with you.
    my songs are merely dreams visiting my mind
    we talk a while by a crooked stile,
    you're lucky to catch a few.
    there's no magic wand in a perfumed hand,
    it's a pleasure to be true.
    in my crystal halls a feather falls
    being beautiful just for you
    but that might not be quite true, that's up to you.
    dawn crept in unseen to find me still awake
    a strange young girl sang her songs for me
    and left 'fore the day was born.
    that dark princess with saddening jest
    she lowered her eyes of woe,
    and i felt her sigh, i wouldn't like to try
    the changes she's going through
    but i hope love comes right through them all with you.
  • başladıktan bitirene kadar başka oyun oynattırmayan, insanı içine çeken bir sonraki bölümü merak ettiren çok güzel bir platform oyunu. ana hikayesi toplam 8 chapterdan oluşuyor. ana hikayenin haricinde haritalardan topladığınız yan görevler de oyuna çeşitlilik katıyor.

    10 saatte bitirdim bir an bile sıkmadı. tavsiye edilir.

    edit: b-side çok zor sözlük çok... ana hikayenin 3-4 katı zorlukta herhalde. 1 saat aynı yeri geçemedikten sonra oyundaki ilk rage'imi atarak kapattım oyunu.

    edit2: epic games storeda yarın saat 19.00'a kadar ücretsiz olarak sahip olunabiliyor. oynamayanlar kaçırmasın.
  • canı çıkasıca bir platformer oyun.

    efendim üstünüze afiyet çok zor olmasına rağmen ben düşe kalka ve bol miktarda ölerek bu oyunu bitirdim. yani öyle sanıyordum. sonra b-side diye bir şeyin var olduğunu öğrendim reddit'te önüme çıkmasıyla. oyunun her bölümünün daha zor birer alternatifi (ki bu b-side'ların kilidini açmak için de bölümlerin normal versiyonunda fantastik taklalar atmanız gerekiyor). ne kadar zor olabilir ki ya deyip tekrar başladım. hayatımın hatasıymış sözlük. geçtiğimiz hafta boş ne kadar vaktim varsa bu oyuna gömdüm işi gücü bırakıp. dağ gibi bulaşık biriktirdim. binlerce (cidden en az dört bin kere) öldüm. saatlerimi heba ettim.

    7b'nin ortasından yazıyorum. allah nasip ederse orayı da bitirdikten sonra yüzüne bakmayacağım ya da assist mode açıp sırf neymiş diye bakmak için bir gireceğim. allah düşmanıma göstermesin arkadaşlar, sinir harbi gerçekten. ama sıkı bir platformer isterseniz kaçırmayın tabii.

    bir süre sonra editi: 7b'yi bitirdim ama bırakamadım :) bir de c-side'ları* bitirdim, üstüne bir de dlc'sini * bitirdim (ki zorluğuna apayrı bir entry döşenir), üstüne bir de doyamayıp modladım. hala oynuyorum sözlük, bağımlılık dediğin böyle olur.
  • bağımsız oyun yapımcılarının imkanı kısıtlı olduğu için yaratıcılıkları devreye girmek zorunda kalıyor. yaratıcılık seviyesi iyi olanlar da işte böyle güzel oyunlar ortaya çıkarıyorlar. oynanış ve platform anlamında harika bir oyun. öyle basit de bir oyun olmadığı için kısmen zor bir oyun olduğunu söyleyebiliriz. platform mekaniklerine tam alıştık, bundan sonra sıkıcılaşır galiba dedikten sonra yeni bir element ekliyorlar parkura ve bu sefer de ona uyum sağlamaya çalışıyorsunuz. eklenen elementler de öyle çok sıkıcı veya çok yüzeysel şeyler olmadığı için oyuncuyu canlı tutuyor. bu tür elementlerin adım adım oyun boyunca açılması çok güzel olmuş.

    arkadan tatlı tatlı anlatılan bir hikaye var ve anlatım biçimi şekliyle çok güzel olduğunu düşünüyorum. oyunun türü ile ilintili olan bir hikayesi de var denebilir rahatça, dahiyane buldum bu fikri. zaten oyun o kadar iyiydi ki yılın ödülleri adaylığına girdi bağımsız oyun olmasına rağmen. kesinlikle deneyimlemeniz gereken bir oyun. özellikle super meat boy veya cuphead gibi oyunları seviyorsanız deneyebilirsiniz. onların aksine arka planında daha ciddi bir hikaye yatması da özeldir. ciddi derken kasıntı bir hikaye anlatılmaz, genelde sembolik bir anlatım vardır ve eşeledikçe ortaya çıkan bir hikaye diyebiliriz. "oyunu oynamayı kes, bir masal anlatacağım. gel şuraya!" diyen oyunların aksine oyunu tatlı tatlı sunar. zorla ağzına ağzına sokup oyuncuyu baymaz. çoğu diyalogu skipleyip sadece oyundaki oynanış ve level design'ların tadını çıkartabiliyorsunuz.
  • çok zor, aynı zamanda zor olacağının uyarısı oyunun başlangıcında "assist mode" u kullanmak isteyip istemediğinizi sorarken veriliyor.

    oyunun hikayesini anladığınızda oyunun neden bu kadar zor olduğunu da anlayacak ve iyi ki böyle zor olmuş diyeceksiniz. oyunun gerçekten çok derin ve tüm oyuncuların kendi hayatlarından bir şeyler katacağı interaktif bir hikayesi var. 2d bir platform oyunu ancak inanılmaz derecede güzel müzikleri ve anlamlı aksiyonlar ile oyun size büyük bir ödül vadediyor.

    tüm zorluğunun, ödüllendirmesinin ve hikayesinin yanında bence yalnızca müzikleri için bile oynanması gereken bir oyun. kesinlikle bir deneyin derim.

    oyundan bir tip: ölüm sayacınızdan utanmayın, hatta onunla gurur duyun. ne kadar çok öldüyseniz o kadar iyi öğrendiniz demektir. (asla pes etmeyin) ((ya da pes etmemeye çalışın))

    tanım: bir dağa tırmanma oyunu.
  • oynamaya cesaret edemediğim derece zor ama konusu ve müziklerini çok beğendiğim platform oyunudur. oyun celeste dağına tırmanan madeline'in maceralarını anlatır.

    edit: oyunda assist mode olduğunu öğrendim, bunun üzerine satın aldım ve reflection bölümüne kadar bu modu açmadan dayanabildim fakat sonrası zor olduğu için açarak ilerledim. bu modun çok başarılı olduğunu düşünüyorum çünkü istediğiniz özellikleri açıp kapatabiliyorsunuz ve oyunun genel hissiyatından çok götürdüğünü düşünmüyorum. ayrıca assist mode'la aslında erişilebilirlik adına gerçekten örnek alınası bir oyun. hikayesi için oynuyorsanız ölümsüzlük modunu açabilirsiniz veya reaksiyon hızıyla ilgili bir sorununuz varsa oyun hızını düşürebilirsiniz. ayrıca hikayenin genel konusuyla bu assist mode da çok uyumlu. sorunlarımızla yüzleşmek için minik destekler almak çok da suçlu hissettirmemeli bu yüzden oyunun bu kısmını çok düşünceli buldum.

    --- spoiler ---

    madeline, kendini kanıtlamak istediği, kötü hissettiği ve hayatına bir anlam aradığı için celeste dağına tırmanmaya karar verir. kendisi dağcı vs değildir, bu dağa tırmanmanın da çok aşırı büyük bir olayı yoktur. kendinden önce de bu dağa tırmanan insanlar olmuştur hatta o tırmandığı sürede de kendisi gibi başka birkaç kişiye rastlar.

    dağa tırmandıktan belirli bir süre sonra bir aynaya rastlar. ayna kırılır ve içinden kendisinin en kötü kısmı ortaya çıkar ve bu karakterin de adı badeline'dir.* badeline, madeline'ine hiçbir zaman bu dağı tırmanamayacağını, çok utanç verici olduğunu, başladığı hiçbir şeyi bitiremediğini ve ancak sızlandığını söyler. onun için hayatı zorlaştırır, kovalar ve peşini bırakmaz. madeline, kendine güvenip dağı tırmanmaya devam eder ve badeline üstüne ne kadar gelirse gelsin onu alt edeceğini ve ondan kurtulacağını söyler. hayatını yoluna koyması bu dağın tepesine ulaşabilmesiyle alakalıdır ve bunun için kendi kötü kısmından uzaklaşması gerekmektedir.

    dağa tırmanmaya devam ettikçe önüne çıkan engeller ve düşünceleri badeline'den kurtulmasının anlamsız olduğunu, onun da kendisinin bir parçası olduğunu, ne zaman kendini bir bütün olarak sevebilirse o zaman ancak dağın tepesine çıkabileceğini ve dağın tepesine çıkarak kendini kanıtlamayacağını anlamasını sağlar. kendi kötü kısmıyla barışır ve beraber çalışarak dağın zirvesine ulaşırlar.

    aslında madeline bir challenge'ı aşıp hınçla insanlara kendini kanıtlamak yerine kendi içindeki sorunları çözerek depresyonunu çözer ve feraha çıkar.

    bu oyun beni çok etkiledi çünkü hayatımın bir döneminde ben de olduğum kişi olmaktan dolayı mutsuzdum. yanlış bir insan olduğumu ve mutlu olabilmek için karakterimi, hayat tarzımı ve davranışlarımı değiştirmem gerektiğini düşünüyordum. kendimi böyle kabul etmem gerektiğini düşündükten ve kendimi olduğum gibi sevebildikten sonra daha mutlu oldum. tabii ki depresyon bir günde geçecek bir şey değil ama kesinlikle kendini suçlamanın ve cezalandırmanın ötesine geçince mutlaka bir iyileşme oluyor.

    --- spoiler ---

    edit: hakkında daha çok şey yazmak istedim.
hesabın var mı? giriş yap