• "sayın cumhurbaşkanımız hükümetin bağımlılıkları azaltma yönünde aldığı doğru karar ve çıkan yasalara rağmen son yıllarda genç ve çocuklarda başta sigara, bonzai ve diğer bağımlılıklar maalesef hızla artmaktadır. "

    demek ki pek doğru kararlar alınmıyor. hatta sebebini de yazalım.

    4-5 yıl kadar önce, ceza mahkemesinde duruşma sırası bekliyorum. benden önce uyuşturucu ile ilgili suçtan yargılanan bir bağımlı geldi sanık kürsüsüne. avukatı, nereden baksan 65 yaşında, güzel giyimli ve güzel diksiyonlu bir meslektaş. öncelikle bir iki teknik savunma yaptı ve sonra "hakime hanım bir dakika rica ediyorum, zapta geçmek zorunda değilsiniz." diye izin istedi. devamında şu minvalde açıklamalar yaptı ve dikkatlice dinlememi sağladı:

    "suçların büyük çoğunluğu uyuşturucu ile bağlantılı iken suçlular genelde küçük satıcılar, içiciler, sokak insanlarından oluşuyor. peki bu maddeler bu çocukların eline ulaşana kadar nerelerden geçiyor? bunların kaynağı kim? ufacık paket 50 tl'den satılıyor. peki tonlarca paketin milyonlarca dolar karşılığı kime gidiyor? şimdi siz benden çok daha yeni bir hukukçusunuz. hiç büyük uyuşturucu baronlarının yargılandığı bir davaya denk geldiniz mi? sürekli haberlere bağımlılar ve küçük satıcılar çıkarılıp emniyet ve asayiş sağlama şovları yapılıyor. peki bu noktada sorun bitiyor mu? neden sonraki aşamasına gidilmiyor? keyfini sürenler özgür, olan bu çocuklara oluyor."

    özeti bu şekilde olan 7-8 dakikalık savunma yaptı hakime de dahil olmak üzere hepimiz hayranlıkla izledik. sonra müvekkili ceza aldı. ceza alacağını biliyordu fakat içinden geçenleri, kamu düzeninin genel niteliği gereğince söylemek istedi belli ki.

    yani sevgili hocamız bazı noktaları, yukarıdaki avukatın temas ettiği nokta başta olmak üzere ıskalıyor sanırım. devlet, uyuşturucu ticaretinin karargahlarını, ana noktalarını, ulu baronlarını 1 gün içinde temizleyebilecek kudrette iken; saçma sapan, göstermelik ve danışıklı stratejiler, aptal ve etkisiz seminerler ile bağcılar'da sokaktan çıkmayan çocuğa ulaşmaya çabaladığı için uyuşturucu kullanımı artıyor. eğitim seviyesinde adeta başka gezegenin ülkesiymişiz gibi bir başarıya sahip olduğumuz için artıyor. yayın organlarında siyasetçilerin şiddet dolu savaşlarından başka bir şey yayınlanmadığı için uyuşturucu kullanımı artıyor. ilkokulda çocuğun zihnine "15 temmuz bilincini nasıl yerleştiririm?" düşüncesi yerine, insan haklarına saygılı, onur kavramından haberdar bir düşünce hakim olmadığı için artıyor.

    senin gibiler hoca olabildiği için artıyor.
  • orhan bey takıntınlı herifin teki.
    yamulmuyorsam vakti zamanında cem yılmaz gençleri sigara içmeye özendiriyor diye dava felan açmıştı. *

    şaşırtmadı yani bu girişimiyle.
    resmen cem yılmaz’a kafayı takmış durumda. nasıl kopartırım diye. *
  • tamam abicim iyi hoş diyorsun da sen de biraz azaltsan şu bonzaiyi be gülüm. çok içiyorsun belli ki.
  • çomar sayısının her gün arttığı ülkemizde fazla dikkate alınmaması gereken durum.

    bunun için cumhuriyet başsavcılığına kadar zahmet edip giden zat, cemaat yurtlarında erkek çocuklarına tecavüz edilmesine sessiz kalır.
    duymadım derler.
    bir kerecik için suçlamamalıyız derler.
    hatta milyonluk dairelerini verirler...

    çünkü yüzsüzdürler.

    detaylar için bakınız;
  • densizliğini yeniden hatırlatmıştır.
    (bkz: tatlı ölüm)
    (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)
  • son derece haklı iddia.

    herhangi bir cem yılmaz işini izlemeye başladığımın 36. saniyesinde esrar, 1. dakikasında kokain çekiyor canım özeniyorum feci biçimde.

    katıksız bir dalyarak olduğum için değil, kesinlikle cem yılmaz özendirdiği için.
  • cem yılmaz'ın hemen hemen tüm işlerini beğenen ve arif v 216'yı vizyona girdiği gün zevkle izlemiş olan biri olarak özellikle sigara konusunda katıldığım iddia. takipçilerinin sık sık eleştirdiği kör göze parmak reklamlar gibi, sigara'nın da özellikle uçak sahnesinde anlamsız bir şekilde filme monte edilmesini garipsemiştim. diğer iddialara bir şey diyemeyeceğim ama sigara ile ilgili gizli bir anlaşma yapıldığına inanacağım neredeyse. bunun dışında, alkol, uyuşturucu ve ahlaki dejenerasyon konusunda cem yılmaz'a gelene kadar, dur bakalım, dememiz gereken çok şey var.
  • cem yılmaz'ın filmini henüz seyretmedim. belki hiç seyretmeyeceğim ama şikayete konu olan sahne sanırım arif'in elinde sigara ile uçağa bindiği sahne imiş.
    yapılmak istenen sanırım sadece zamanın ne kadar değiştiğini izleyicilere göstermekten ibaret. aynı sahneler netflix'in mindhunter dizisinde de var. o diziyi de insanlar kendi seçimleri ile yani para vererek izliyorlar. iki fbi ajanı devamlı uçakta, şehirden şehire, ellerinde viski kaderleri ve sigalar ile dolaşıp duruyorlar.
    hadi bunu geçtik.
    çukur diye bir dizi var. müzik ile koreografisi yapılmış dövüş sahneleri, her bölümde ölen ölene. bonzai içen lise öğrencileri falan. en sevilen vartolu zaten uyuşturucu satıcısı..
    adını tam bilmediğim, reklamlarına arada rastladığım başka bir dizi, bilmemne hanımın kızı mı kızları mı ne.. adam kendinden kaç yaş küçük gencecik hamile bir kızla evleniyor.. içeriğini bilmem. konu gayet çarpık..
    ufak tefek cinayetler. adı ile müsemma.
    daha başka dizi seyrediyor olsam eminim bin tane örnek çıkar.
    sen itü gibi bir üniversitenin hocasısın. makale yazsana. yayın çıkarsana. bizi uluslararası mecralarda temsil etsene amca.
  • cem yılmaz'a nasıl bok atacağını değil cumhurbaşkanını nasıl yalayacağını şaşırmış birinin önermesi.
hesabın var mı? giriş yap