• hakkında "okumaktan kör olmuştur" gibi bir efsane yaratılmış kişi. oysa okumanın böyle bir zararı yok. bırakın kör etmeyi, çok okuyarak hipermetrop bile olamazsınız. inanmayın böyle masallara.
  • cemil meriç en büyük mücadelelerinden birini "irfan" kelimesi için vermişti. irfan yerine kültür denmesine çok kızdığını yazılarından biliyoruz.

    şimdilerde bir bir cemil meriç "kültür" merkezleri açılıp, cemil meriç "kültür" haftaları düzenleniyor. birisi de çıkıp demiyor ki, beyler bu yaptığınız nedir?

    bazen hakikaten kasıt arıyor insan.
  • sosyoloji ağırlıklı çalışmları olan büyük üstad.evinde 11.000 ciltlik bir kütüphaneye sahipmiş kendileri.elbetteki hepsini okumak için bir değil, dört beş kadar insan ömrüne ihtiyaç vardır kaldıki gözleri 37 yaşında görme kalibiyetini kaybetmiştir.bu yaştan sonra başkalrının okumasıyla dinleyebilmiştir kitapları.
    elbetteki üstadın cemil meriç olması için 11.000 ciltlik okuması gerekmemiştir ki böylesini büyük bir düşünür.böylesine büyük bir aydın olmuştur.
    istanbul üniversitesinde sosyoloji dersleri vermiştir ve tamamen rastlantı eseri olmuştur bu süreç.şöyle ki sosyoloji eğitimi alan öğrencilerin fransızca dersine girmektedir.burda öğrencilerin verdiği sorular verdiği küçük cevaplar zamanla farklı bir boyut almış ve oldukça kapsamlı bayaa ders gibi olmuştur
  • bugün doğum günüdür. iyi ki doğdun, iyi ki yazdın düşün insanı..
  • "bir öfkenin, bir acının kızgın demiri kalbimize dokunmadıkça ses gelmiyor oradan. halbuki bizden ebediyete kalacak: bu çığlık. sevinç çığlığı, azap çığlığı, merhamet çığlığı..."
    jurnal-1
  • "ve biliyorum ki iki yaralı kalp sağlam bir kalp eder" diyen güzel insan,düşünür.
  • kitaplarını okursunuz, bazen içinizi bir karamsarlık bulutu bazen bir çoçuk ümitlenmesi kaplar durur. dönüp bakarsın ben bu ülkeyi neden seviyorum dersin, bize bizi en iyi anlatanlardan cemil meriç, onun o bizden halleri yüzünden dersin. sayfalara mola verir bir cigara yakarsın...
  • hayatımda ayrı bir yeri vardır cemil meriç'ın. jurnal 1-jurnal 2.
    okurken zorlanmıştım(sözlük şart) ama pes etmedim. okurken not almanızı öneriyorum.yerli ve yabancı yazarlarla tanışmamı sağlayan kişidir. satır aralarında bir kesiti sizinle paylaşmak isterim.

    ne garip bir oyuncak şu insan!... yürür, konuşur ve acı çeker... 70 kilodur... kendisine ve çevresine ait hiçbir şey bilmez... bir nevi ıstırap makinesi... iplerini başkaları çeker... hantal ve şapşal bir robot... neye sevinir bilinmez... sınırsız olan yalnız hayalleri ve acı kabiliyeti... etten bir kafes ve aciz içinde çırpınan bir ruh... vücut araba, akıl arabacı... ama gözleri bağlı arabacının, arabaya hükmeden atlar... bu da haklı : var olmak için yok olmak lazım... parça bütüne kavuşacak ki, hasret dinsin... bütün musiki, bütün şiir, bütün aşk, bu bir çuval kemik, bu asi ten, bu aptalca endişeler ne olacak?.. ne olacağını bilen var mı?.. kader hep oynayamayacağı roller yükler insana ve ıslıklar... alkış sahtekarların...''
  • militer kemalizm doneminde cemil meric ne kadar devrimci idiyse, son 10 yillik akp doneminde bir o kadar ana-akim olmustur. neden son yillarda bu kadar populerlestigini de bu noktada aramak gerekir. dogru, -izmler idraikimize giydirilmis deli gomlekleridir. disaridan buralarin kulturune yabanci modeller ithal etmek pesinde kosmamaliyiz. ama elimizdeki en iyi model de gulen cemaatinin “girisimci ve ilimli islamcilik” modeli olmamalidir. heralde yasasa kendi de boyle bir seyi elestirirdi.
  • "yobazlık, manevi bir daltonizmdir" diyen büyük düşünür. ayrıca bir çeşit abla-kardeş kıskançlığı vakası sayesinde kendisiyle 11 yaşında tanışmış olmam da fikirsel gelişim sürecim için bir milattır, ablamın zorunlu okuma listesine cemil meriç adını koyan hocaya minnettarım.
hesabın var mı? giriş yap