• hayat süprizlerle dolu cidden. çocukluğunda deli yürek'le dalga geçerken yıllar sonra cesur yürek'te başrol oynuyorsun.
  • haha ulan binbaşı direkt er ile muhatap oluyor. ulan arada hiç mi astsubay yok!
  • kirve,konsey,alem,reis,kasıntı posta koymalı laflar,tuhaf abartılı mimikler oğlum biraz özgün olun ya ben izlerken sizin yerinize utanıyorum.cem yılmaz mimiklerini taklit eden standupçı gibisiniz amk.
  • zamanında şahan'ın mafya dizilerini dalgaya almak için çektiği skeçlerden bile beter bir dizi.

    neredeyse tüm karakterler ıkınarak konuşuyor amk. komedi ya resmen.
  • gerçek tarihle okutulan tarih arasındaki derin farklılığı tek cümleyle özetlemiş filmdir.

    "tarihçiler benim bir yalancı olduğumu söyleyecekler ama tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılıyor."
  • şu an elimde olmayan sebeplerle izlemek zorunda kaldığım dizi.

    senaryoyu sanırım sakal fetişi olan birisi yazmış. herkes mağara adamı gibi amk.

    oyunculuklar desen acayip amatörce.

    herkes girtlaktan konuşuyor.

    kısaca tirt.
  • dyp'nin http://www.dyp.org.tr/ sayfasında cesur yurek adında bir buton var. basınca tansu çiller'in resmiyle alevli bir cesur yurek yazısı geliyor.
  • miroğlu da askerden geldiğinde bi kahramanlık yaparak başlamıştı dizi. o da mahalle delikanlısıydı, o da mafyayla kapışıyordu. neyseki onun ismi yusuf'tu , bunun ömer. en azından isimler farklı.
    ha bir de kuşçu vardı, o da burada ayakkabıcı.

    not: ergensen anlamaman normal.
  • 1996 yılında 10 dalda oscar'a aday olan yapım; yönetim, görüntü yönetimi, efekt, makyaj ve en iyi film dallarında ödüle layık görülmüştü.
  • mel gibson'un yönettiği, doğduğumdan beri adını duyduğum fakat henüz izlediğim, 1314 bannockburn muharebesi'ni konu alan film.

    çok etkileyiciydi be.
    bizim neden yok ? konusu karakter çevresinde dönen ama dolu dolu dönen iyi yönetilmiş bir filmimiz yok. o kadar kahramanlık hikayelerimiz olmasına rağmen yok.
    yapımcımızın olmamasından olabilir tabi. düzgün yönetmenimiz de yok. neyse 500 yıl sonra hala insanlar sanallaşmazsa çekilir belki. tabi bir de insan türü ortalaması belirli zeka seviyesine ulaştıktan sonra "devlet" olgusunun saçmalığını algılayıp tek dünya olmaya da karar vermemesi lazım.
    yoksa eski kabilenin filmini çeken yeni kabile olamaz.
    yani iskoçya çocuğunun filmini çekmiş gibi. ama dünya tekil devlet olduktan ve tabular yıkıldıktan sonra bana ne eskiden kendine devlet diyen kabilelerden der kişi kendine.
hesabın var mı? giriş yap