• le nouvel observateur'dan elisabeth schemia'nın halide mesudi ile cezayir'de kadın hakları mücadelesi ve cezayir'in yakın geçmişi üzerine 1995 tarihli şahane bir söyleşisi. türkçe'sini metis yayınları'ndan şirin tekeli çevirisiyle bulabilirsiniz.

    güncelde sıkça tartıştığımız 'türkiye'den gitmek' konusuyla bağlantılı bir şeyden de bahsediyor mesudi bu söyleşide. kitabın 8. bölümünde halide mesudi'nin en yılgın olduğu 1988 yılından bahsediliyor. dönemin cumhurbaşkanı şadli'nin fransızca eğitim yapan liseleri yasakladıktan sonra söylediği ''bizimle aynı görüşte olmayanlar bavullarını toplasın ve çekip gitsinler!'' sözleri onu tam amerika'ya erkek kardeşinin yanına gitmeye karar vermişken yakalar. o bu sözlerin kendi üzerindeki etkisini şöyle aktarıyor:
    '' ben de hemen hemen bütün cezayirliler gibi bu sözlerden çok incindim. nasıl olur da, teorik olarak halkın bütününü temsil eden bir devlet başkanı, sırf onunla aynı yönde düşünmedikleri için halkın bir bölümüne karşı böyle aşağılayıcı ve dışlayıcı sözler sarf edebilir? bu sözlerde, daha uçuğunu yobazlarda gördüğümüz, muhalif cezayirlileri kendi topraklarında yabancı ilan eden sapıklığın bir ifadesi yok muydu? şadli'nin kullandığı 'biz' sözcüğüyle, cezayir'i kendi özel mülkü gibi gördüğü açıkça itiraf edilmiyor muydu? aptallığın küstahlığa karıştığı bu savaş ilanından sonra meydanı bu 'çete'ye bırakıp gitmek onursuzluk olurdu. ülkeyi terk etmesi gereken birileri varsa, onlar asıl, memleketi yıkıma sürükleyen şadli ve yardakçıları olmalıydı!''
  • cezayir'de işsizlik terörü tırmandırmış. ilk yıllarda fıs tabanının büyük bir kısmını işsiz ve sisteme tepki duyan gençler oluşturmuş. ve sanki yıllardır devam eden yanlış ekonomik uygulamalarla teröre ve islamcılara destek vermiş. başkentin casba, belcourt, babellued gibi yoksul semtlerini gördükten sonra fıs'in nasıl bu kadar güçlendiğini anlamak çok da zor değil. özellikle fransızlar'a karşı bağımsızlık savaşı verilirken mücadelenin en önemli merkezi ve bir anlamda bağımsızlıkta imzası olan casba yani türkçe'deki kasaba semti 90'ların başında islamcıların merkezi olmuş. yani tepkiler tarih boyunca yoksul bölgelerden gelmiş. zaten devlet de daha sonra işsiz gençlere iş vererek onları islamcılara karşı kullanmış, hâlâ da kullanıyor... işsiz ve aç kalanların devletin her isteğine boyun eğmekten başka çareleri kalmamış cezayir'de.
hesabın var mı? giriş yap