• "parça parça
    inşa edilir cehennem
    tuğla üstüne tuğla
    döşenir etrafına.
    sürekli bir işlemdir bu,
    hızlı değil.

    kendi yangınımızı
    başlatır,
    başkalarını
    suçlarız.

    cehennem
    cehennemdir ama.

    ..."

    (bkz: kulak kabartın)
  • "-biliyorsun beni, severim markette dolanmayı, sonra tuvalet kağıtlarının olduğu rafa geldim ve 92 yaşında bir kadın gördüm, en hesaplı tuvalet kağıdını arıyordu.
    + iyi de herkes yapar bunu.
    -tamam ama, 92 yaşındasın, yarın ölebilirsin, üç kuruşun hesabını yapmanın ne anlamı var? yani, 92 yaşında sıçabiliyor olmak zaten muhteşem bir olay, neden en pahalı tuvalet kağıdını alıp bunu kutlamıyorsun ?"

    bazen birinin hatırlatması gerek sanırım.
  • can yücel, can dündar, nazım hikmet ve küçük iskender'in ardından facebook'tan nasibini almış edebiyatçı.
  • omurilikten yayılan lösemi isimli korkunç hastalıktan ölen şair ve yazar. hastalık onu çok kısa bir süre önce almış olsa bile bugün pulp romanı var olmayacaktı.
  • çok sevdiğim bir sözü vardır : "...'iyi ki'lerinle güçlenir,'keşke'lerinle tükenirsin"
  • kadına bakışı çok özel insan...

    "i'm tired of seeing female faces, boobs retouched by botox strabordanti by necklines in competition, ass show, high heels and fetish hard tricks and gestures by tramps, now no longer distinguishable from those of the trade.
    i want to see women with their femininity in soft and kind gestures, smiles, graceful movements seductive, but mentioned by sweet words and decided at the same time. original and new thoughts. i would like to see independent women, not the man to whom succubi offered their dignity, females from hearts of ice melted, companions and friends of man, free and sincere."

    (charles bukowski)
  • ''sadece gerçekten yaşayan biri ölebilir. cenaze törenlerinin çoğu, ölülerin ölüleri gömmesinden başka birşey değil.''
  • romanlarında yarattığı henry chinaski karakteri, kendisinde izler taşır.
    aslında henry, charles' tır ama romanda kurguda koyduğundan bu ismi kullanır bukowski.

    kadınlar yada orjinal adıyla women olan kitabından bu yarı otobiyografik karakterin bazı sözleri şöyledir;

    " pek çok iyi adam bir kadın yüzünden köprü altını boylamıştır. "
    " büyük adamlar yalnızlığa mahkumdur. "
    " içmenin sorunu bu, diye geçirdim içimden kendi kendime bir içki koyaken. kötü bir şey olduğunda unutmak için içiyordun; iyi bir şey olduğunda kutlamak için içiyordun; hiçbir şey olmazsa bir şeyler olsun diye içiyordun."
    " bir erkek sadece iyi bir kadın bulamadığında çok fazla kadına ihtiyaç duyar. "
  • hep içtiği söylenen yazar. nasıl oluyor diye merak ediyorsanız, koltukname'ye uğrayın. hem içip hem de şiir okur, hem de bunları kayda alanlara lafları sıralarkenki ses kayıtları... bukowski, bukowski okuyor...
  • şu sözleriyle ölümle ve ondan korkanlarla çok güzel dalga geçer...
    "most people are not ready for death, theirs or anybody else's. it shocks them, terrifies them. it's like a great surprise. hell, it should never be. sometimes i take it out and talk to it: "hello, baby, how you doing? when you coming for me? i'll be ready."
    there is nothing to mourn about death any more than there is to mourn about the growing of a flower. what is terrible is not death but the lives people live or don't live up until their death..."
hesabın var mı? giriş yap