• kariyerinin ve yasaminin sonuna dogru yonettigi tek film olan "the night of the hunter" adli katiksiz klasigi izleyince, "amca keske hic oyunculuk yapmayip basindan beri sadece film yonetseymis" diye hayiflanmaktan kendimi alamadigim yetenekli sinema adami. ozellikle filmin basinin hizli kurgusu ve cabuk gelisen olay orgusu, cekildigi 1955'e gore bir hayli yenilikci.
  • witness for the prosecution filminde harikalar yaratan (sir wilfrid robarts) ve filmi tekrar tekrar seyretmemi sağlayan ingiliz oyuncu ve tiyatro sanatçısı..
  • "fil kıçına benzeyen bir yüzüm var" diyerek kendiyle ne kadar barışık bir insan olduğunu belli etmiş, 1950 yılında amerikan vatandaşı olmuş ve daha ziyade ağır havalı mahkeme sahnelerinin olduğu filmlerde oynadığı avukat veya yargıç rolleriyle öne çıkmış olan oyuncu.
  • 1932 tarihli island of lost souls filminin dr. moreau'su.
  • the night of the hunter filminin yönetmenidir aynı zamanda.
  • 1899-1962 yılları arasında yaşamış,1933'de en iyi erkek oyuncu oscar ini kazanmış ingiliz asıllı aktör.
  • imparator nero'dan claudius'a, rembrandt'dan 8. henry'ye, dr. moreau'dan quasimodo'ya, javert'den galile'ye çok sayıda özel ismi beyazperdede neredeyse aslından daha iyi canlandırdığı gibi yine çok sayıda avukat, kaptan, din adamı, kral, soylu, asker karakterini yer aldığı filmlerden bağımsız sevdirmiş kalbur üstü oyuncudur.

    rol aldığı bütün filmler sinemaseverlerin istisnasız seyretmekten keyif alacağı eşsiz filmlerdir. zira rol arkadaşlarının tamamının, dönemin sükse yapmış büyük hollywood starları olduğunu da hatırlatalım.
  • ilk defa izlerken kim bu adam ,bu nasıl bir oyunculuktur diye sizi allak bullak eden ve peşine klasiklere sarmanıza sebep olan büyük tiyatro ve sinema oyuncusu aktör...
  • 1939 yapımı (bkz: the hunchback of notre dame) filminde quasimodo rolünde gördüğümde şok olmama sebep olan ingiliz oyuncu. bir insanın fizyolojisi bu kadar uygun olabilir bir role. ayrıca diğer (bkz: the hunchback of notre dame) uyarlamalarına nazaran çok daha az repliği olmasına rağmen yine de hakkını vermiş rolün. toprağı bol olsun.
    izlemek isteyenler için izlebizle.net
  • "avcının gecesi'nde yaşamın yaratılışını değil, ölümün yaratılışını görüyorum. baba, kendi kişiliğinde işlenen cinayetle kutsanmadan önce canlanmıyor gözümde. filmi dört kez gördüm, hala aynı hatayı yapıyorum. babayı bir türlü canlı olarak görmeyi başaramıyorum. o öldürüldükten sonra, onun yerinde katili görüyorum. onun katil tarafından doldurulan yerinde. hep bu hata üzerinde gördüm ve kurdum charles laughton'ın filmini. (...) yine aynı gecenin sonunda kötülük babadan ayrılır, onu bırakıp kendine başkalarını arar, gider, babayı tutuklayacak olan polislerin içine girer." marguerite duras - les yeux verts
hesabın var mı? giriş yap