• 1910'larda "charlie chaplin benzerlik yarışmaları" pek sık yapılırmış. şehir efsanesi bu ya, charlie chaplin bizzat bu yarışmalardan birine girmiş ve 3. (kimilerine göre 2.) olabilmiş. yarışmanın yapıldığı yer monte carlo (kimilerine göre isviçre) imiş.
    kaynak olarak milton joyce'un "tramp: the life or charlie chaplin" isimli kitabını ve 15 temmuz 1915 tarihli chicago herald'ı gösteren bir web sayfasının anlattığına göre ise gerçek biraz farklı:
    chaplin, gerçekten de bir benzerler yarışmasına katılmış. ama monte carlo ya da isviçre'de değil, san francisco'daki bir tiyatroda. kaçıncı olduğu ise belli değil, çünkü finallere bile kalamamış.
    bir başka gerçek ise bob hope'un da 1915 yazında, cleveland'da, böyle bir yarışmaya katılıp 1. olması. hem de sadece 12 yaşındayken.
  • (bkz: the gold rush)
  • turlu ayak oyunlariyla produksiyon sirketlerini kafalayip buster keaton'in onunu kapadigi rivayet ediliyor. onu kapansa ne yazar biz ailecek buster keaton'ciyiz.
  • tv de ki belgeselde 1970 li yılların şarlosunu görmeyin. bıyıksız, kilo almış, kucağında çocuklar bahçede mangal yapıyo, normal yürüyo felan... bütün karizması silindi gözümde. siz siz olun o belgeseli tv de görürseniz o sahneye geldiğinde kanal değiştirin.
  • sessiz sinemanin dehasi..
    bir mecaz ustasi..
  • sinemanın babasıdır. yüzünde inanılmaz acılar barındıran adam, nasıl olur da güldürür diye hep sorgulamışımdır. filmlerinde hep bir kadına aşık olurdu. sesini hep merak etmişimdir. o yıllarda, sette uçan adamı, yalpalanan gemiyi, uçurumdan düşmesine ramak kalmış ev sahnesini çeken birinin günümüzde yaşasaydı bu teknolojilerle neler yapabileceğini hep merak ettiğim sinema üstadı.
  • ayaklari kendi gizemine takilmis olan adam. dickensvari bir ingiliz çocukluk döneminin (sarhos baba, akil hastasi anne, yetimhaneler ve dayakla geçen bir dönemin) ürünü olan chaplin, beslenme, güvenlik, toplumsal adaletsizlik, sürgün, zorbaliklar ve insanligin durumu konusundaki kaygilarini filme yansikmaktan hiçbir zaman geri durmamistir...
    bastonu, sapkasi, ucu sarkik papuçlari ve bol pantolonuyla "sarlo" tipinin yaraticisi...
  • adolf hitler ile aynı gün doğmuş olan komedyen.hayat böyle işte...biri ışıkları kapatır biri gelir ortalığı aydınlatır...
  • cansız nesnelere can verebilen müthiş bir yetenek.sandalyelerle kendini kirpiye çevirebilir, bir palmiye yaprağından kendisine diş fırçası yapabilir ya da patateslere çatal batırırarak bir çift ayak yapıp bunları dansettirebilir.hiçbir filmini seyrederken sıkıldığımı hatırlamıyorum.işte böyle bir adamdır charles spencer chaplin...
hesabın var mı? giriş yap