• kuru kalabalık ve iki kadehin birbirine vurmasıyla başlıyor bu damien rice çilesi. şarkının başında arkada konuşan, dertsiz tasasız gibi duran, çene çalan kalabalıktan biri olmak istiyor insan. hatta yaşanan her şey iki kadeh birbirine vurulunca çıkan ses kadar net olsun, yormasın istiyor, kısa ve acısız olsun, o ses kalabalığa karışsın ve kaybolsun istiyor. ama olmuyor. hayat ne o kalabalık kadar tasasız, ne o ritm kadar berrak oluyor. hayat daha çok şarkının sözlerine benziyor...
  • --- spoiler ---

    vaktiyle damien rice sürekli takıldığı bara girerken kızın biriyle çarpışır ve kız yere düşer. bunun üzerine damien özür diler ancak yine de rahat etmez ve bir içki ısmarlamak istediğini söyler. kız kabul eder ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar birlikte içerek muhabbet ederler. saat 12'ye yaklaşırken taksi parası olmayan damien son otobüsü yakalaması gerektiğini hatırlar. yine de kızla birlikteyken o kadar mutludur ki oradan ayrılmak istemez ve otobüsü falan siktir edip kızın yanında kalır. ne de olsa gecenin sonunda yağmurun altında romantik bir yürüyüş yapacaklardır. yani öyle hayal eder. birkaç dakika sonra kız "yuh amk saat 12 olmuş sevgilim beni almaya gelecek" der, damien'a 3 adet sigara bırakır ve gider.

    --- spoiler ---

    böyle bir hikayesi var. ve bundan dolayıdır ki damien rice bu şarkıyı neredeyse her konserinde aynı ritüel eşliğinde söyler. şarkının ilk melodisi duyulunca sigarasını yakar, şarabını alır, şarkı bitene kadar içerek sonunda sarhoş olur ve "what am i?" diye bağırır durur. aslında öncesinde de sarhoştur ama belli etmez. canlı performansın doruk noktasıdır. eski konser kayıtlarını izlerken bile tüyleri diken diken ederken olmaz ya, bir gün canlı izleyebilmeyi hayal ettirir.

    bulabildiğim bazı konser kayıtları:

    beacos theater '06 - new york
    olympia '07 - paris (en güzeli de bu)
    auditorium '07 - roma
    rock werchter festival '07 - louvain
    nottingham arena '07 - nottingham
    olympia '07 - montreal
  • damien rice'ın türk olduğunun düpedüz kanıtıdır. amerikan gençliği bu şarkıyı "öeeh" diyerek atlarken, bizler sımsıkı sarılmışızdır. çok dikkatli dinlenirse arkada "şerefine nihatçım" diye bi replik duyulabilir. (bkz: yalanim varsa)
  • tek başınıza, ama onun şerefine içilen, uzun gecelerin şarkısı. katranlı hüzün, boğazda oluşan yumru ve o iç paralayıcı keman sesi... *

    "cheers darlin, you give me three cigarettes to smoke my tears away"
  • öznel çevirisi:

    şerefe sevgilim
    sana ve aşığına
    şerefe sevgilim
    ve senin için avare beklediğim yıllarıma
    şerefe sevgilim
    kulağımı evlilik çanların çınlatıyor
    şerefe sevgilim
    senden arta kalan yaşlarımı dumanına saracağım üç sigara

    sen her o adamın adını ağzına aldığımda ölüyorum
    ve yalan söyledim seni öpmeliydim
    yağmurda dizginlerimiz dörtnalayken

    ben senin neyinim sevgilim?
    kulağındaki fısıltı?
    düğün pastanın ufak bir dilimi?
    ben senin neyinim sevgilim?
    korkacağın bir adam?
    ya da en büyük hatan?

    şerefe sevgilim
    sana ve aşığına
    şerefe sevgilim
    ben sadece ortalıkta dolanıp boktan bir tenekeden yemek yiyorum
    şerefe sevgilim
    gitarımın üstünde yeşil bir kurdalem
    buradan çok uzakta olmayan güzellik kraliçem var

    o seni evinize götürmek için geldiğinde bir kez daha öleceğim
    biliyorum, utangancım ama seni yalnız kaldığımızda öpmeliydim

    neyim ben sevgilim?
    kulağındaki fısıltı?
    düğün pastanın bir parçası?
    ben senin neyinim sevgilim?
    korktacağın bir adam?
    ya da en büyük hatan?

    neyim ben sevgilim?
    seni bekleyeceğim yıllarım önümde...
  • buralarda bir yerlerde sözleri vardı önceden ama kaybolmuş şimdi:

    cheers darlin'
    here's to you and your lover boy
    cheers darlin'
    i got years to wait around for you
    cheers darlin'
    i've got your wedding bells in my ear
    cheers darlin'
    you gave me three cigarettes to smoke my tears away

    and i die when you mention his name
    and i lied, i should have kissed you
    when we were running the reins

    what am i darlin'?
    a whisper in your ear?
    a piece of your cake?
    what am i, darlin?
    the boy you can fear?
    or your biggest mistake?

    cheers darlin'
    here's to you and your lover man
    cheers darlin'
    i just hang around and eat from a can
    cheers darlin'
    i got a ribbon of green on my guitar
    cheers darlin'
    i got a beauty queen
    to sit not very far from me

    i die when he comes around
    to take you home
    i'm too shy
    i should have kissed you when we were alone

    what am i darlin'?
    a whisper in your ear?
    a piece of your cake?
    what am i, darlin?
    the boy you can fear?
    or your biggest mistake?

    oh what am i? what am i darlin'?
    i got years to wait...
  • dinleyende, damien efendi sanki eski sevgilisinin/platonik olarak sevdiği kızın düğününde konuşma yapıyormuş, yapmak istiyormuş gibi bir izlenim bıraksa da şarkının hikayesi şu şekildeymiş:

    "adam bir bara girerken bir kızla çarpışıp yere düşmesine neden olur. özür dileyip ona bir içki ısmarlamayı teklif eder. kız kabul edince oturup saat 11.15'e kadar içip muhabbet ederler, tam bu sırada adam otobüsü yakalaması gerektiğini farkeder, çünkü taksiye yetecek parası yoktur. buna rağmen otobüsü yakalamaya çalışmaz ve yağmur altında romantik bir yürüyüş yapacaklarını umarak kızla kalır. saat 12:00'i vurduğunda kız "ooh sevgilim beni almaya gelecek" der, adama birkaç sigara bırakır ve gider. "

    hikayenin bu şekli daha az acıklı olmakla birlikte hala güzeldir. damien konserlerinde illa ki elinde sigarası ve şarabıyla söyler bu şarkıyı. benim açımdan forget her'le nerdeyse aynı mertebede bir şarkıdır. loopa alınıp bir şişe şarabı bitirene kadar dinlenebilir.

    cheers!

    http://www.youtube.com/watch?v=tuutsrc36-i
  • zaman olur, baska hayatlardaki kendi anlamini dusunursun, ne oldugunu bilemezsin, kestiremezsin, tam o sirada, o bunlari sadece senin hissetmedigini kanitlamak ister gibi, ama bu kez senin icin sorar;
    what am i darlin'?
    whisper in your ear?
    a piece of your cake?

    dostunla paylasmıssın gibi, hem ufaltir, hem yogurur icindeki aciyi bu sarki..
  • dinlerken acilen bir meyhaneye çekip geberene kadar içme ve ağlama hissiyatıyla doldurup taşıran şarkı... damien rice bu şarkıyı her söylediğinde neler hissediyor aceba diye düşünmeden edemiyor insan... adam derdinden içip ölmek yerine böyle bir besteyle bizleri de dagıtmak istemiş olsa gerek...

    (bkz: lilac wine)

    (bkz: begin again)

    (bkz: meyhane şarkıları)
  • aman sakin sakin pek güzel, ben damien rice la cok iyi ders calısıyorum diyenlere uyup da ders calısma playlistine özellikle bu sarkı konulmamalıdır,çünkü ters teper.kafa allak bullak olur, ders mers yalan olur, defteriniz gözyasında bogulur,yan komsunuz hıçkırıklarınıza koşar gelir, anneniz hisseder hüznünüzü arar uzaklardan yavrucum noldun yahu der, evdeki çikolata stogunuz tükenir, bakkaldaki kinderler biter gider.. yok yok. dinlemeyin kardesim ders calısırken, ne gerek var.
hesabın var mı? giriş yap