• kesinlikle bangkok'dan daha sevimli bir sehir zira etrafta beyninizi zikercesine
    'badi masaaa' diyen tipler yok ayrica acayip keyifli turlara da katilabiliyorsunuz
    bangkok'dan buraya 10-11 saatlik yatakli trenle gelmek mumkun
    first class fiyati 1270 baht (40 $)
    ucak da bir alternatif ama uc dort gun onceden bileti almak gerekiyor.
    burdan 5-6 saatlik bir otobus yolculuguyla sinirina gidilip ordan botla laos'a gecilebilir.
  • tayland'ın en güzel şehirlerinden biri. şehri dolaşmanın en eğlenceli yolu motorsiklet kiralamak(günlüğü 5-10 lira civarlarında)... yemek kursları var, ben gitmedim ama gidenler güzel diyor. eğer ki, kabile görücem,dağa çıkıp trekking yapacağım diyorsanız, önce bir kere daha düşünün sonra hala kararlıysanız eagle house 2'yle gidin.
    yemekleri bangkok'tan da, güneyden de farklı, daha da bir baharatlı. çıkışını hesaba katın, öyle yiyin. hangi gün olduğunu bilmiyorum ama bir ara bir pazara denk geldik, bayağı büyüktü, hediyelik eşya stoğunuzu rahatça doldurabilirsiniz.

    tabi, hazır motorsiklet kiralamışken, tayland'ın en yüksek dağının tepesindeki tapınağa, doi suthep'e gidin, yol zevkli oluyor.
  • şehrin en populer mekanı zoey in yellow a gittiğinizde duvarda "kıymalı pide, lahmacun" afişini göreceksiniz. sakın şaşırmayın.
    burada eğlence hayatı türklerden soruluyor.
  • 1997 yılının sonbaharıydı. unutmak istediğimiz o lanetli dünya halter şampiyonası bu şehirde düzenlenmişti. ünlü türk büyüğü hafız süleymanoğlu'nun ikinci kez kolunun kırılmasına ve türk halterinin öksüz kalmasına neden olan o şampiyona...
  • bunyesinde elephant nature park gibi bir fil parkini barindiran tayland sehri. ama burada filler resim yapmiyor, tepelerine binip gezmiyorsunuz, hortumlariyla numaralar yapmiyorlar. burada insanlari eglendirmek icin ve baska sebeplerle eziyet gormus fillere gonullu olarak bakan ve geri kalan hayatlarini mutlu ve aci cekmeden gecirmeleri icin ellerinden geleni yapan insanlar var. eger turistik sovlar yerine buraya giderseniz hem maddi olarak destek olmus oluyor hem de filleri besleyip, yikayip onlari daha yakindan tanima firsati buluyor ve hayatinizin unutamayacaginiz anilarina bir anı daha ekliyorsunuz.
  • doğa içinde yürüyelim, efendime söyleyeyim şelalerde yüzelim, dağlara doğru savrulalım filan derken yolumuza fil falan çıkan şehir. bambudan yapılmış köyleri olsun, balkabağı ve hindistan cevizi sütüyle yapılan yemekleri olsun, derelerden balık tutan monkları olsun, her biri ayrı ayrı chiang mai'a bağlanma sebebi.

    "evimizi yapalım, doğanın içinde yaşlanalım" insanıysanız, kendi ekşi kabilemizi oluşturup taşınabiliriz diye düşünüyorum.
  • hayatımın en güzel günlerinden birini geçirdiğim şehir. bir kere kesinlikle güzel bir otelde kalacağınızı hayal etmeyin. hatta her yer leş gibi. açık kanalizasyon ve sıcak havayı birleştirince nasıl bir koku olduğunu ve her yerde hamam böceği ile farelerin fink attığını eklemem lazım. tam bir kaos hakim şehre. elini sallasan tapınağa çarpıyorsun. yemekler sokaklarda pişiyor, teniz bir şey yemek için baya aramak lazım ama bir yerde sanırım koyveriyorsun.

    hayatının nasıl en güzel günü burda geçti peki derseniz, bir fil parkına gitmem sebebi ile oldu. öyle fillere bindiğiniz bir köle pazarına değil. bakım evine gittim. sirklerden ya da taşımacılık yaptırılan fillerin alınıp getirildiği bir bakım evi. güne kıyafetleri giyip fil yemeği hazırlayarak başlıyorsunuz. sonra o yemeklerle onları besliyor, sonra çamur banyosu yaptırıyorsunuz. bu kadar büyük bir hayvan ile bağ kurabildiğini görmek inanılmaz bir duyguydu benim için. günün nasıl geçtiğini anlamadım. en güzeli ise bebek filler. en son birine dayanamayıp bildiğin sarıldım. ömrüm boyunca hatırlayacağım bir gündü. gidenlere önerimdir. fillerin zincirlendiği ya da şov yaptırılan yerlere lütfen gitmeyin. evet bu da bir nevi esaret gibi ama zaten doğal ortamda yaşayamayacak filler bunlar.
  • 6 ay ve daha uzun süreli konaklamalar için şu
    tarz kiralık alternatifleri olan güzel şehir.
    makul fiyata sınırsız internet, su, kuru temizleme gibi servisler sunan ve bizzat deneyimlediğim bu sitenin işletmecisi shell.
    chiang mai şehrinin denklik vs problemler yoksa üniversite okumak için de iyi bir seçenek olduğunu belirteyim.

    link düzeltildi (nakornping condo).
  • bir tayland sehri.

    chiang mai diyince akla gelen ilk seylerden biri 180 km mesafedeki chiang rai ve unlu white temple. hayatimda verdigim en yanlis kararlardan biri hazir oralara gitmisken white temple'i da goreyim demis olmam olabilir. motor kiralayip ( 150cc'lik motorlarin 24 saati 500 baht, pasaportunuzu vermeniz gerekiyor kiralama suresince) gitmeyi denemek pek akil kari degil.

    chiang mai - chiang rai arasindaki yol cok guzel, bazen dakikalarca araba gormeden yol almak mumkun. yolun iki tarafi da goz alabildigine orman. ancak soyle bir durum var ki adi ustunde muson ormanlari derken muson yagmurlarina yakalanabiliyorsunuz, ortam soyle bir hal alabiliyor: https://www.youtube.com/watch?v=gwavesemhga

    uc saatlik islak yolculugun ardindan gordugunuz sey sadece su olabilir: white temple 1997 yilinda sadece turistik amacla olusturulan bir tapinak. tum yatirimi disina yapmis olmalilar ki icinde hicbir sey yok.

    sehirdeki en unlu tapinak wat phrathat doi suthep. uzuun bir merdivenden (306 basamakli) cikarak ulasilan tapinak sehrin hemen dibindeki dagin tepesine konuslanmis durumda.

    sehir merkezinde o bolgeye gore tarihi denebilecek tapinak wat chiang man, ayrica bu tapinakta sabah 9dan aksam 6ya bir kesisle istediginiz bir konu hakkinda konusabilir, manastirda gecen yasam hakkinda bilgi alabilirsiniz.

    ayrica yine sehir merkezi oldukca sessiz, sakin ve bir o kadar da guzel tapinaklara da sahip. ortalikta hic kimse yokken ruzgarin esmesiyle calan ziller insana kesis olma istegi asiliyor. https://www.youtube.com/watch?v=tbt4dyks41c

    hazir oralardayken:
    elephant nature park (kesinlikle gidilmeli!)
    sukhothai ( 1 , 2 , 3 , 4 )
    long neck tribe ( 1, 2, 3 )
  • taylandin kuzeyinde bir sehir. jungle gezmeye merakli turistlerin ugrak yeridir.
hesabın var mı? giriş yap