• müzisyen olanının hakkında bu kadar az entry girildiğini sanmanızın nedeni sözlüğü kullanmayı bilmiyor olmanızdan ileri gelir.

    müzisyen olan için:
    (bkz: fryderyk chopin)

    misal hakan şükür hakkında bir şeyler arıyorsanız hakan başlığına bakmıyorsunuz değil mi?
  • ne zaman dinlesem sanki sarılıp " şşş, tamam geçti, geçti " diye sırtımı sıvazlıyormuş etkisi yaratan besteci. piyanosuyla, henüz benim bile ruhumda erişemediğim yerlere dokunabiliyor.
  • polonyalı piyanist ve bestecidir. neredeyse tüm müzik hayatı fransa'da geçmesine rağmen aslen gönlü polonya'da kalmıştır, aslen sıkı bir milliyetçidir chopin. o sıralar polonya rus işgali altında olduğundan müzik hayatını fransa'da sürdürmek zorunda kalmıştır. müziği dünyadaki saf huzuru bulabileceğiniz nacizane şeylerden biridir. eğer piyanist filmini izlediyseniz chopin'in gönlünüzdeki yeri apayrı olacaktır. nocturne op.9 no.2 bu evren için yaratılmış en güzel hediyelerden biridir. ne yazık ki chopin 39 yaşında tüberküloza yenik düşüp hayata gözlerini kapamıştır.

    şimdi gözlerimizi kapayıp biraz huzur buluyoruz;

    https://www.youtube.com/watch?v=9e6b3swbnwg
  • the pianist filminde spielman'ın yıkık dökük metruk binada nazi subayına piyano ile çaldığı müthiş eserin sahibi.

    bkz: ballade no.1 in g minor

    dinlemekten bıkılmayan diğer bir eseri de tartışmasız: nocturne no.20 ın c-sharp minor
  • bir türk filminde türkan şoray'ın kadir inanır'a taktığı isim.
  • olağanüstü bir sanatçı. "abi sen nasıl bir isansın?" demek isterdim kendisine. bu nedir, bu müzik ise diğer dinlediğimiz şeyler nedir? beni derin derin düşüncelere garkediyor. gencecik gitmiş, keşke 1000 sene filan yaşasaymış bence.
  • öyle bir insan düşünün ki hayatı keder, melankoli ve aşk acısıyla geçsin.

    fotoğraf makinesinin henüz pek de yaygın olmadığı bir dönemde birisi gelip fotoğrafınızı çeksin. o zamanlar herkese böyle fırsat tanınmazdı.

    gülümsemek isterdiniz, fotoğrafınızda güzel çıkmak isterdiniz değil mi?

    çektiği onca acıdan sonra bu pek de mümkün değildi
  • bestelediği eserler çoğunlukla hüzünlü ve duygusal kompozisyonda olmasına rağmen o hüznün içinden geçerek sevince ulaşılır. en hüzünlü melodisinden sonra bile, tatlı mı tatlı bir gülümsemeyi andıran bir melodi ortaya çıkabilir.
  • 1810 yılında zelazowa-wola' da doğmuş, 1849' da paris' te ölmüş, fransız bir baba ve polonya'lı bir annenin çocuğu, müzik tarihinin gelmiş geçmiş en iyi piyano müziği bestecisi kabul edilen, cenazesinde kendi eseri yerine mozart'ın requiem'inin çalınmasını isteyen piyano edebiyatının büyük şairi.
  • keşke günümüzde yaşasaymış da tanışsaymışım dediğim müzisyen. müziğine aşığım. ne zaman dinlesem hüzünlenirim, en derinime dokunur.
    fazla çekingen, acılı, yalnız bir adam. bu bizim bildiğimiz cenaze marşının bestecisidir. ancak kendi cenazesinde mozart'ın marşının çalınmasını istemiştir.
hesabın var mı? giriş yap