• üçlük çizgisinden 1 metre içeride attığı her topu sokan biriydi. ama üçlük atamazdı, atmazdı. ben de onu anlamazdım liseli kafamla. gerçi hala anlamıyorum, niye üçlük atmıyordun abi sen ?
  • yeni sosyal güvenlik yasasına denk gelmeden bırakalım hacı demiş ve yapmıştır.
  • 15 sezonluk nba kariyeri boyunca(golden state warriors, washington wizards, sacramento kings, philadelphia 76ers, detroit pistons) 20.7 sayı, 9.8 ribaund, 4.1 asist, 1.5 blok, 1.5 top çalma ortalamaları ile oynamış efsane power forward, gerçek dört (#4) numara oyuncu.

    özellikle sacramento'ya gittiğinde iyi işler yapacağı bir kadro kurulmuştu. 99 yılında 13.0 ribaunt ortalamasıyla ile nba ribaunt krallığına ulaşması, all star takımlarında sürekli yer bulmaya başlaması, kings'in gittikçe daha iyi bir takım haline gelmesi ve batı finali oynaması ile birlikte kariyerinin zirvesine çıkmıştı. kısacası; onu benim gibi sacramento'nun peja'lı, bibby'li, divac'lı, hido'lu unutulmaz kadrosuyla tanıyan basketbol severlerin bir çoğu ile birlikte, kariyerinin son yıllarını göz ardı ederek* o dönemlerdeki izleyenlere keyif veren, estetikliği ve kusursuz fundamental 'ı ile basketbolun en güzel örneklerini sergileyen webber olarak hatırlamaya devam edeceğim.

    (bkz: fundamental)
  • çağımız power forvetinin en başarılı temsilcilerinden... elbow diye de tabir edilen faul çizgisinin bittiği noktalara yerleşip oralarda topu alarak peja stojakovic ile oynadığı ikili oyunlarda çok başarılıdır. bir uzun forvet için hiç fena sayılmayan orta mesafe şutları - stili çok kötü olmasına rağmen -, uzun kolları ve devasa elleri liderlik ruhuyla birleşince ortaya bir süper yıldız çıkmıştır. michigan'da ncaa finalinde north carolina'ya karşı yaptığı mola hatası belki o maçı kaybetmelerine neden olmuş fakat onun önemli derecede olgunlaşmasını sağlamıştır. bunun nedeni ise her yaptığı hatada bunun yüzüne vurulmuş olmasıdır.

    sacramento kings'in batı'nın sayılı takımlarından biri haline gelmesini sağlayanların başında gelir. çok konuştuğu ve durmadan ileri geri yorumlar getirdiği bir gerçektir. örneğin sacramento gibi büyük bir kasabada yaşamaktan çok sıkıldığını dile getirmiştir. bir sürü takım onu almak için sırada fakat bence akıılıcası sacramento'da kalmak olacaktır. gitmesi muhtemel takımlar arasında indiana pacers ve houston rockets ilk sıraları alır.
  • philadelphia 76ers maçlarını izlemememin en büyük nedeni...

    üzülüyorum...gözümün önüne sacramento kings yılları gelio...izlemeye doyamadığınız,nice oyun kurucudan daha keskin bir pas yeteneğine sahip ,atletik ,güçlü , birebirde durdurulması nerdeyse imkansız ,pota altında dominant ...bunun dışında her zaman gülen,kendine güvenen,takım arkadaşlarıyla sürekli diyaog halinde bir star kısaca süper bi süperstar...

    bi de şimdiki hali..suskun,küskün,sahada yapmak istediklerine vücudu cevap vermeyen mutsuz bi adam...bıraksın artık basketbolu,bizi daha çok üzmeden...
  • o artik bir detroit pistonsli.
  • uzun hem de upuzun bir aradan sonra 26 sayı 12 rebo dublesiyle sahalara dönen muzmin sakat..
    ilk maçındaki bu performansı da rakipleri için oldukça sakat açıkçası.
  • gayet iyi pota altı oyunlarıyla rakibi çökertecek yeteneğe sahip olmasına rağmen, yüksek posttan şut kullanmakta direnen oyuncudur bu. ancak iyidir, hoştur ama sattı mı pis satar. boyuna posuna rağmen çıt kırıldımdır bir de.
  • sacramento kings'i sacramento kings yapan adamlardan bir tanesiydi. tabi başka takımlarda da oynamıştır ama asıl görevini sacramento'da yapmıştır.
  • nba tarihinin en ilginç takaslarından birinin ana aktörüdür bu abimiz. sene 1993, bir sene önce ilk sıradan shaq'i draft eden orlando, yine ilk sıra draft hakkını kazanıyor ve bu hakkını doğal olarak müthiş potansiyelli webber'la kullanıyor. işte sonrası gerçekten garip.

    golden state warriors, varını yoğunu verip bu gencoyu kadroya katmaya ant içiyor ve buradaki "varını yoğunu" kavramı öyle içi boş bir kavram değil. draft gecesi yapılan takasla warriors, elindeki 3. sıra draft hakkını, bunun yanında 1996, 1998 ve 2000 ilk tur draft haklarını orlando magic'e yolluyor. tamam webber'in potansiyeli tartışılmaz ama öeehh yani!

    durumun vahametini anlamak için takas sonucu elde edilen draft haklarından kimlerin seçildiğine bakalım:
    1993 üçüncü sıra: anfernee hardaway
    1996 ilk tur: todd fuller
    1998 ilk tur: vince carter
    2000 ilk tur: mike miller

    olayların nasıl geliştiğine geçmeden önce işin çok trajikomik bir yanını daha belirtmeden edemeyeceğim. gsw bu hakları magic'e takasladıktan sonra 1996 draft hakkı bir şekilde yine eline geliyor ve efsane 1996 nba draft'ı 11. sırasından seçe seçe todd fuller'ı seçiyor.*yani kobe, nash, peja, jermaine o'neal gibi adamların önünden... olmayınca olmuyor bazen.*

    şimdi olaylar nasıl buraya geldi, ona bakalım. 80'li yılların sonunda efsane don nelson'ın takımın başına geçmesiyle beraber warriors umut vaadeden bir oyun oynamaya başlar ve kadro da her geçen yıl güçlenir. bunun sonucunda 1992-93 sezonuna;
    - orijinal dream team üyesi chris mullin,
    - top cambazı all-star tim hardaway,
    - nba'deki ilk avrupalı yıldızlardan, olimpiyat şampiyonu šarunas marciulionis,
    - draft piyangosu süper çaylak latrell sprewell,
    - umut vaadeden genç forvet billy owens,
    - adam olacak pivot chris gatling,
    gibi oyuncuları barındıran gerçekten çok güçlü ve potansiyelli bir kadroyla girerler. ancak sezon içinde mullin, tim, owens ve sarunas sakatlıklar yüzünden ciddi sayıda maç kaçırınca sezon sonunda play-off dışında kalırlar. buna rağmen draft lotaryasında şansları yaver gider ve 3. sıra hakkını kazanırlar.

    mullin, tim, sprewell, sarunas gibi müthiş kısalara sahip warriors, bu draft hakkını ana eksik parça olan uzun ile doldurmak ister. adres bellidir: chris webber. yazının başlarında belirttiğim gibi "varını yoğunu" bu adamı almak için harcayan warriors, gelecek yıllarına resmen ipotek koydurur ve müthiş potansiyelli guard penny hardaway'den ve gelecekteki üç ilk tur draft hakkından vazgeçerek istediğini alır. üç ilk tur! hemi de korumasız! o zamanlar draft haklarının nasıl amatörce ziyan edildiğinin çok güzel bir kanıtıdır bu takas. şimdi draft hakkı takaslarında resmen dıdısının dıdısına kadar kıstaslar belirleniyor.

    neyse efendim, webber cepte. kadroda gerçek bir center dışında her telden yetenekli bir oyuncu havuzu mevcut artık. yalnız sakatlık sorunu warriors'ın peşini bırakmaz ve tim hardaway ile sarunas'tan sezon boyunca hiç yararlanamazlar. takımın ana yıldızı mullin de geçtiğimiz ve bu sezon için de yaşadığı sakatlıklardan sonra o eski dream team oyuncusu değildir artık. jordan'ın olmadığı, dolayısıyla herkesin salyalar akıtarak beklediği '94 play-off'larına o eski halinden eser olmadan giren warriors, charles barkley'li suns tarafından süpürülür.

    kadroda gerçek bir center olmadığından bahsetmiştik. don nelson bu yüzden webber'ı pota altında oynatmaya çalışır ama bir nevi uzun oyun kurucu olan webber bu rolü sezon boyunca benimsemez ve sezon sonunda çaylak kontratından çıkma hakkını masaya vurarak (al sana bir amatörlük daha. hakka bak anasını satayım) warriors'tan takasını ister. warriors eli kolu bağlı bir şekilde resti görür ve sign&trade karşılığında webber'ı washington bullets'a takaslar.

    webber karşılığında aldığı tom gugliotta ve 1996, 1998 ve 2000 ilk tur draft hakları (evet, neredeyse webber için feragat ettiklerinin aynısı. ama neredeyse) har vurup harman savurulur ve sakatlıklar sonucu eski gücünü yitiren muhteşem potansiyelli kadro dağılarak warriors'un 2007'ye kadar sürecek 13 senelik play-off kısırlığı başlar. ta ki don nelson'ın yeniden takımın başına geçtiği "we believe" kadrosuna kadar...

    bu arada washington'dan alınan 1996 ve 1998 draft hakları, warriors'ın orlando'ya gönderdiği kendi draft hakları. warriors-orlando takasından sonra orlando bir de washington'la takas yapıyor ve warriors'ın draft hakları washington'a geçiyor. ardından warriors-wahsington takasıyla da üçgen döngüsü tamamlanıyor. orlando'nun wahsington'la yaptığı takasta da warriors'ın draft hakları karşılığında koca bir hiç aldığını da not düşelim. muhtemelen warriors yönetimi gibi orlando yöneticileri de warriors'ın ileriki senelere damga vuracağını düşündü ki bu "düşük sıra potansiyelli" draft haklarını takasta kullanmakta sakınca görmedi.

    takas için kullanılan draft seçimlerinde de warriors'ın baltayı taşa vurması söz konusu. elinden tamamen çıkan 2000 draft hakkı hariç diğer üç draftta oyuncuyu kendi seçme şansları var. '93 draft hakkında seçtiği hardaway'i bu komik takasa malzeme yapıyorlar. '98 draftında da 5. sıradan seçtikleri air canada'yı 4. sıradan seçilen antawn jamison'a karşılık, bir de üstüne para vererek toronto'ya gönderiyorlar.* seçip de takas malzemesi yapmadıkları tek isim '96 11. sıra seçimi todd fuller. muhtemelen onu da takaslarlardı da kimse kabul etmedi.* yalnız todd fuller'i de kobe'yi almak için takaslasalardı o zaman oradan da efsane dedikodu çıkardı.*

    işte böyle bir yönetim basiretsizliğinden yakın tarihte nispeten düşük sıralardan curry, klay, draymond gibi yıldızları seçmeyi başararak hanedanlık kurmaya doğru evrilen bir takım.
hesabın var mı? giriş yap