• bir erkek için alırsanız çok değişik tepkilerle karşılaşabileceğiniz eylem. bir arkadaşım yeni işe başladı ve bende onun için çiçek sepetinden sipariş verdim.

    çiçekler teslim olduğunda arkadaşım beni aradı gülmekten konuşamıyor

    -ya bu nasıl bir duygu ya çok fena çiçekler geldiğinden beri manasızca gülümsüyorum kadınları çok iyi analdım ne güzel bişeymiş o

    arkadan sesler geliyor çiçekleri yollayan mı o tebrik ediyoruz bizde helal olsun alkış ıslık sesleri

    + noluyor arakada ya bu sesler ne?

    _ sana tezahürat yapıyorlar ilk kez bir erkeğe çiçek gelmiş

    + neyse tekrar hayırlı olsun başarılar

    bu da güzel bir anı oldu benim için
  • kimden alınırsa alınsın insanı inanılmaz mutlu eden bir olaydır. cicegi veren kisi icin bi sekilde önemli oldugunuzu hissedersiniz.
  • you've got mail filmini hatırlatıyor bana.
    tom hanks'in meg ryan'a aldığı papatyaları ve meg ryan'ın pijamalarının üstüne telaşla geçirdiği pardösüsüyle oturuşunu...

    yani birine almak da güzeldir, birinden almak da.
  • artık ben de annem gibi kendi kendime çiçekler alıyorum, birilerinden özel günlerde çiçek beklemeyi bırakalı yıllar oldu. zaten çiçek almayı özel gün aktivitesi haline getirenin de aklına sokayım. evde yeşillik, vazoda çiçek eve gerçekten mutluluk getiriyor. öyle özel bir yanı yok, gündelik hayat aktivitesi işte.
  • kadının zaferinin açık ilanıdır. efendim çiçek, mücevher gibi hediyeler simgeseldir. erkeğin kadına jestidir, bir nev'i boyun eğiştir, gönül okşama, ezgi oynamadır. erkek çiçek, yüzük verdiği kadının varlığını siyaseten tam anlamıyla tanır, "bana sözünü geçirebiliyorsun, üzerimde hakkın var" der. ne kadar uygar, eğitimli, görgülü olursa olsun, bir kadına bu simgesel anlamını hesaplamadan, göz önünde tutmadan "öylesine" çiçek alan, alabilen adama rastlayamazsınız. özür dilemenin, sevgiyi anlatmanın kolay yoludur çiçek. yeşil trafik ışığı kadar açıktır anlamı. bu nedenle sevgililer gününde satışları patlayan kırmızı gül de en az uluslararası geçerli kalp simgesi kadar kitschtir artık.
    sevgilisinden çiçek bekleyen kadın da bu hakimiyet işaretinin peşindedir elbet. hemi de uygar bi adamı kapatmış olma gösterişindedir ayrıca. ona çiçek alsın diye erkeğin ödediği bedelin farkındadır kadın, tam da bu yüzden diretir çiçek de çiçek diye. cebinden para çıksın ister adamın, halkın içinde elinde tüfek tutar gibi neresine sokacağını bilemeden o buketle utana sıkıla yürüsün ister, iş arkadaşları duymasın diye "daima birlikte" gibi saçmasapan bir notu telefonun öte yanındaki mahalle adamı çiçekçiye fısıldasın ister; kısacası basbayağı eziyet etmek ister kadın erkeğe. teslim olsun ister, burnu sürtülsün ister, bakalım kendisi için "bunu da yapacak" mıdır diye sınar.
    o yüzden çiçek almış kadının gözlerindeki pırıltıya tekrar bakınız diyorum, muzaffer komutan edasını göreceksiniz. papatya sevgisi falan değildir o. yoksa papatyanın düşkünü, gider kendi alır çiçeğini, değil mi ya?
    (bkz: çiçek bahane, iktidar şahane)
  • klasık bır burger onu bulusmasına sahıt oldum...
    erkek gayet delıkanlı gorunmesıne ragmen elınde 1 buket cıcekle beklıyordu...gıptayla ızledım...
    kız gec kaldı ama bellı kı adam kabahatlıydı cunku kız ufukta(25m otede) gorunmeye basladıgından ıtıbaren soylenmeye basladı..

    genç kızımız-> bana hede hodo yaptın..nıe su soyle..bu boyle...

    ben sandım kı delıkanlı abımız askım kusura bakma dıyıp cıceklerı verecek...

    delikanlı-> kes ulan..al su cıceklerı cok konusma...
    genc kızımız> -bıdıbıdıbııdıbdııbıdıbıbıdıbıdbıbdııbıı

    hay yarabbım!!??!!
  • tamam, belki çok basit bir eylemdir, ancak bir kadının yüzünde yarattığı o dehşet verici mutluluk tam bir mucizedir. anneye verilecek bir buket papatya, size hayal edemeyeceğiniz bir sahne yaşatabilir. kana salgılanan hormonu an ve an izlemek, yüzdeki pembeleşmeyi ve dünyanın en içten gülümsemesini görmek de cabası.
  • çiçekçiye gidip parayla çiçekleri değiş tokuş etmek.

    alışamadım, çiçeklere ayıp olmuyor mudur? oluyordur.
  • dün sokaktaki saticidan cicek aldim kendime. yasadigim sehire göre kat kat pahaliydi. yine de almakta sakinca görmedim, fakat gereksiz pahali oldugunun da farkindaydim. neyse, adam fazladan verdi kendiliginden sagolsun. o da farkindaydi elbette cok pahali oldugunun. aldim ciceklerimi yürüyorum, köseyi döndüm epey de yol katettim; karsiya gecmek icin sagima döndüm ve ne göreyim? elinde kücük bir demetle cicek satan adam pesimden kosusyor. "abla bu da benden hediye olsun dedim" dedi. o kadar yolu pesimden kosmus. elimde eczane poseti vardi, kesin vicdan yapti kazikladigi icin o yüzden pesimden kostu alsjflökas. sebebi her ne olursa olsun, cok sevimli bir davranisti. biraz kötü hissettim ama daha önce farketmedigim ve onca yolu kosturdugum icin adami. umarim pisman olmamistir.
  • bir demet çiçek, anlık bir iç açması yaşatıyor insana. ama ömrü birkaç günlük: soluyor, gidiyor. sanki belli belirsiz kendini hatıralar arasından gösterdiği 1-2 an dışında, defter arasında saklanıyor. defter arasında kurutulmuş çiçek ise, bende niyeyse hüzün ve burulma hissine tekabül ediyor.

    saksı çiçeği ise, sanki çok daha büyük vaadler ihtiva ediyor. anlık değil, birkaç günlük de değil... güzel bakmasını bilirsen, ömürlük. velev ki soldurdun, bakmayı başaramadın; şükür ki, iyi bir bakımla kendini toplama, hayata dönme ihtimali var.
hesabın var mı? giriş yap