• insanların ilginç bir alışkanlığı.niye ilginç dediğimi bir gün dünyaya bizden daha gelişmiş düzeyde canlılar gelirse ve birbirlerine olan sevgilerini göstermek için pipilerimizi kesip birbirlerine gönderirlerse anlayacaksınız.
  • insanın sinirini bozuyor...

    "aldı mı... sevdi mi... ulaştı mı... beğendi mi... saat kaç oldu hala götüremediler mi..." diye diye kendi beynimin etini yememi sağlıyor. başlarım böyle aşkın ızdırabına lan!!! kendi çiçeğimi kendim alır kendim götürürüm bundan sonra.
  • erkeklerin ise yeni başlayan sevgililerinin isyerlerine çiçek göndermeleri, çok romantik olmalarından dolayı değildir. ofisteki tehdit unsuru olan diğer erkeklere "bu hatunun sahibi var" mesajını verme amacıyla çiçek gönderilir.
  • "bugün o'nun mutluluğu siz oldunuz" eşliğinde, yapmaktan büyük bir haz aldığım, kalbimize eklediğimizin nişanesi olan hoşluk.
  • güzel bir jest olsa da, bir çiçekçiye uğrayıp, özene bözene yaptırdığınız bir buketi, o kişinin evine/ofisine/vs. kadar kendi ellerinizle götürüp hediye etmek her zaman bir tık daha önde olacaktır kanımca.*

    yeni nesil her şeyde kolaya kaçıyor tabii. kurye tak diye iletiyor sizin adınıza her şeyi. ama orta yaş amcalar hala devam ettiriyor bu geleneği ve yolda vs. ne zaman görsem, aşırı kuul buluyorum bu hallerini.*

    yani? old school all the way baby.

    yine de, kurye ile de olsa, çiçek göndermek hiç yoktan iyidir tabii sözlük. hele ki arada mesafeler varsa.
  • ulen şu koca sözlükte bi erkeğe çiçek gönderilmemişmidir dediğim eylem.acil çiçek alan bi erkeğin ne hissettiğine dair bilgiye ihtiyacım var..
  • yeni işe başlayan bir arkadaşıma göndermek uğruna sabahtan beri bana kırk takla attıran garabet. afilli bir çelenk gönderip işin içinden çıkayım diyorum. avanak apti filminde, ayşen gruda'ya çelenk getiren ve onu bayıltan kemal sunal aklıma geliyor. hemen vazgeçiyorum.

    daha önce hiç görmediğim çiçekler, çiçek kategorileri gördüm az önce. biraz daha araştırırsam insan yiyen çiçekleri bulup arkadaşa göndermekten çekiniyorum. kim masasında müdürünü, şefini ya da misafirini yiyen bir çiçek ister ki. çok acayip çiçek, aranjman isimleri var. nasıl bir zekanın ürünü bunlar. hemen hepsi ayrı kafa açıyor: baharımsın yapay ortanca buketi, yaz büyüsü, beyaz tanrıça masa çiçeği, mutluluk masalı, ikili dracena marginata. ki bu sonuncusunu ikili damacana margarita okudum... bir ara brownili çiçek bile gördüğüme yemin edebilirim. içinden mi browni çıkıyormuş, browni tohumundan mı yetiştirmişler ne. botanik çok ilerledi mirim. halbuki tek gayem "yasemin severim ben" diyen arkadaşa bir yasemin buketi göndermekti. adı yasemin olan arkadaşı göndersem daha az efor sarfedip, daha az şaşırırdım.

    fiyatlara hiç girmeyeyim. 99,99 tl+ kdv'li ürünlere girince fiyatın kdvli, 117,99 tl'lik halini görmem iyi gelmedi. "insan gerçekten hayret ediyor" der demez bayılır gibi oldum. şimdi bileklerime kolonya sürdüm de entrymi tamamlıyorum. haftanın ilk kazığını yeme çalışmalarım hızla devam ediyor.
  • 16-25 yaş döneminde istisnalar söz konusu olsa da ben seni seviyorum demenin yolu.
  • ummayan birine gonderdiginizde cicegi alan kisinin dumurunu dusunup sinsi sinsi siritmaniza sebep olan hadise. bi de bunun sonucunda o mutlu olunca sizde olursunuz tabi. *
  • sevdiğim şey. hoşlanan kişi veya üzgün gördüğüm bir kız arkadaşım varsa hemen ateşliyorum bir çiçek . deli mutlu oluyorlar .
hesabın var mı? giriş yap