• erime noktası -nedense- normal petit beurre'e göre daha düşüktür, dolayısıyla çaya batırıldığında nşa yaklaşık 920 milisaniye daha erken yumuşamaktadır.

    bu deneyi yapmakta bana destek olan 23 nisan tatiline teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.
  • eti'nin krallığını ilan ettiği ürünlerden. kesinlikle.

    yıllardır ürün kalitesinde bir miligram değişme olmadı; tadı, kokusu, yanıklığı, şeker oranı, çaya bandırıldığında dağılmaması, mozaik pastanın vazgeçilmezi, arasına ister lokum, ister nutella tarzı şokoladelerle enfes mini bisküvitli sandviçler yapılması, hele hele vişne reçeli ile yarattığı tat. süper.
  • eskişehirde hakkında bir şehir efsanesi vardır. efsaneye göre bir eti çalışanı petit beurreleri dalgınlıkla iki kere pişirir fark ettiklerinde petit beurreler normalden daha fazla pişmiş ve rengide koyulaşmıştır ama hala yenebilir durumdadır. yetkililer bu şekilde satılamıyacağına karar verir ama yenilebilir durumda olduğu içinde ziyan olmasın diyede çöpe atılmaz ve paketlenip personele dağıtılmasına karar verilir. daha sonraki günlerde bütün çalışanlar bu dağıtılan petit beurrelerin ne kadarda lezzetli olduğunu konuşmaya başlarlar, konuşmaları duyan arge departmanının konuya el atmasıyla çifte kavrulmus petit beurre piyasaya sürülür.
  • eti'nin ülker'den daha başarılı olduğu ürünlerden biri. tadı daha leziz ve paketinden parçalanmadan çıkabiliyor.
    (bkz: çayın yanına en çok yakışan yiyecek)
  • normal petit beurre den daha lezzetli olmasının yanı sıra, muzlu pudingli pastaya da daha bi çok yakışan bisküvi.
  • pasta yapmaya usenip biskuvilerin arasina puding serpistirip pasta diye yutturanlar icin gayet basarili bir nimet. ozellikle puding cikolataliysa.
  • olması gerektiği gibi olan pötibör.
  • bandıra bandıra yee beni türküsünü çağıran peticandır.
  • dün rafta görünce bi anda çocukluğuma götüren bisküvi.
    babannem çok severdi rahmetli. ben babannemi severmiydim bilmiyorum hala. ama mecburi bir birlikteliğimiz vardı. evlerimiz yanyanaydı.
    babannem her ikindi vaktinde çay demler, yanına da ya çifte kavrulmuş bisküvi yada kirikkırak dediği haşhaşlı galetalardan açardı. tüm torunları toplaşır, çay içerdik. aynı apartmanda oturan iki halam da gelirdi bu beş çaylarına. bi tek annem davet edilmezdi. o sebeple bizi de pek göndermek istemezdi. ama kaçak göçek giderdik bir şekilde. yanımızdaki evde tüm kuzenler toplaşmış, oynarken, gülerken, biz kardeşlerimle neden evde kös kös oturalım ama dimi...
hesabın var mı? giriş yap