• işte öyle bir şey'in ve birçok güzel türkçe şarkının söz yazarı. 1970'ler ve 80'lerin başı boyunca çok sık ismini duyardım trt'deki müzik programlarında, gazetelerde. o yıllardan "beste: melih kibar, söz: çiğdem talu" anonsu zihnime kazınmış. zaten o zamanlardan bir sevgi besler olmuştum çiğdem talu'ya. ve öldüğünü öğrendiğimde (1983) çok üzülmüştüm. sonra tabii ergen olduk, ağırlıklı olarak dış kaynaklı müzik dinlemeye başladık, hala da öyleyim. neyse bu çocukluk aşkımla yıllar, çok uzun yıllar sonra cnn türk'teki yüzyılın aşkları belgeselinde karşılaşma imkanı buldum. belgesel derken melih kibar bir kameraya yaşadıkları o yoğun 8 yılı anlatıyor, tanışmalarını, beraber çalışmaya başlamalarını, birbirlerine aşık olmalarını, o çok iyi bildiğimiz şarkıların nasıl ortaya çıktığını. büyük bir merakla ve iç burukluğuyla izledim belgeseli. (belgesel daha iyi de olabilirmiş, biraz baştan savma geldi ama neyse, konumuz bu değil) çiğdem talu benim için küçüklüğümden kalma bir imaj olmaktan çıktı ve daha ete kemiğe büründü, o zamanki hayranlığımı biraz daha bilgi de içeren bir çerçeveye oturttum. ve "boşuna sevmemişim" dedim kendi kendime. melih kibar'ın ilişkileri hakkında söylediği çok güzel şeyler de vardı, boğazıma bir yumruk takıldı. çiğdem talu çocukluğuma ait bir fotoğraftı, karakterdi, sadece o yüzden mi seviyorum diye sormuştum kendi kendime, ama değilmiş. şimdi türkçeyi kullanmaktaki ustalığını, şarkı sözlerinde başı sonu belli bir anlam bütünlüğüne dikkat edişini bir kez daha farkediyorum. ve çok geç ve dangalakça bir teşhis yüzünden öldüğünü anlıyorum. çok hissi bir yazı oldu, biliyorum ama iyi ki yaşamış, iyi ki işte öyle bir şey'i, ah bu hayat çekilmez'i yazmış.
  • melih kibar 'a o tarafta kavuşmuştur seneler sonra ama vakitsiz. beraber güzel besteleri orada yaparlar artık. zaten orası daha mı kalabalık ve eğlenceli oldu nedir.
  • beni bebekken kucagına alabilmiş, fakat benim hatırlayamadıgım canım kuzenim.
  • çiğdem talu ve ortağı

    ağladık..güldük..
    ölüyü örttük..
    büyük gürültülerele..

    sesi kaldı,
    sessiz kalmış evlerde..

    ölü yaşıyor,
    biz öldük..
    düşüncelerin inceldiği yerde..

    ilhan irem
  • az önce okuduğum içimi burkan bir hürriyet gazetesi haberine göre; melih kibar, büyük aşkı çiğdem talu'nun ölümünden sonra "ben de çiğdem gibi kanser olup ölüp gideceğim" deyip durmuş.

    kaderin garip cilvesine bakınız ki, aradan 22 yıl geçtikten sonra aramızdan ayrılan melih kibar'ın ölüm sebebi de kanser oldu. işin daha da dramatik, göz yaşartıcı tarafıysa melih kibar'ın ölmeden önce kızı zeynep talu'ya son sözlerinin, "yakında çiğdem'i göreceğim. beni bekliyor. ona senden selam söyleyeyim mi?" olması sanırım.

    bu vesileyle, türk popüler müziğinin iki değerli sanatçısını da saygıyla anmış olalım.

    http://www.hurriyet.com.tr/…fa/10160080.asp?gid=229
  • 27 yıl olmuş kaleminden ayrılalı… 27 yıldır o olmadan çalıyormuş şarkıları. garip kalmış notalar. eksilmiş aşklar, sevdalar…

    27 yıl önce bugün ölmüş çiğdem talu… o zamanlar verem bile ölümcül sayılıyormuş. hele kanser affetmiyormuş hiç, tuttuğunu götürüyormuş… göğüs kanseri yenmiş büyük söz yazarını…

    ve ben bugün tanıştım kendisiyle… yüzeysel bir insan olduğum gerçeğini çarptı yüzüme. ellerimi koyacak yer bulamadım karşısında, kafamı kaldıramadım yerden… şarkıları söyletene değil, söyleyene baktığım için utandım kendimden. şarkıların hikayelerini hiç merak etmedim, yazanı, besteleyeni tanımadım bugüne kadar, çok utandım kendimden…

    işte o an bir fırtına kopar
    sanki o an yer yerinden oynar
    kül rengi bir akşam vakti
    kaybolan renkler gibi
    kaybolur gider gözümde dünya

    bu şarkıyla başladı her şey… öyle bir hikayesi var ki aşka inandırıyor insanı… tüylerim diken diken oldu haliyle.

    kendime kızarken çiğdem talu’yu aradım internette. bugünmüş ölüm yıldönümü, şaşırttı beni yine… bu kadarı tesadüf olamaz, anılmak istiyor büyük usta.

    ben bugün tanıdım ama siz unutmayın; şarkılar hatrına…
  • hisseli harikalar kumpanyası'nın müziklerini melih kibar'a zorla yaptırarak türk müzikal tarihinin en güzel inadını sergilemiş insan..ayrıca melih kibarla yaşadıkları aşk da inanılmaz..
  • sevdiceğe söylenebilecek en güzel şeylerin çoğunu söylemiş hanımefendi..

    ---
    illa örnek isteyen olursa;

    "her şey seninle güzel, bu toprak bu taş bile.
    içimdeki bu korku, gözümdeki yaş bile..."

    zerrin özer'in gençliği okusun, rahmet olsun, nur olsun çiğdem hanımın kabrine:

    ---
    edit:
    video link ölmüş, tazelendi
    http://www.youtube.com/watch?v=gmcw9fm4jd0
  • can dündar'ın yüzyılın aşkları belgeselini izlediğim günden beri içimde acayip bir hayranlık ve saygı uyandıran kadın. ne kadar güzel sevmiş melih kibar'ı.. onu bırakabilecek kadar sevmiş.. belgeselde söylendiğine göre sonrasında nikah şahidi bile olmuş melih kibar'ın.. ne yüce bi kalbi varmış..
  • turk populer muzik tarihinin en saglam sozlerini yazmis, ayni zamanda iyi bir egitimcidir ve nisantasi isik lisesi'nde uzun bir donem ingilizce ogretmenligi yapmistir.*
hesabın var mı? giriş yap