• ilişkiyi daha başlama anında etiketleyip, etiketi de mum ile mühürleme eylemidir.
  • saçma sapan bir anlaşma ilk adımıdır. evlenme teklifini anlarım da çıkma teklifi nedir şu yaşıma kadar çözemedim. gençken de çözememiştim. elis sevişelim mi? kadar abukdur. tabi gerçekten bir yere yada bir yerden çıkılacaksa makul karşılanabilecek tekliftir. bu film sarmadı çıkalım mı? sigara içmek için dışarı çıkalım mı? kabul edilebilir çıkma teklifleri olabilir.

    abuk tabiriyle karşı cinsle birşeyler yapmak istiyorsan zaten, yapmak istediğin şeyi teklif edersin. sinemaya mı gitmek istiyorsun bir cafede oturup sohbet etmek mi istiyorsun onu teklif edersin. eğer bir uyum yakalamışsan ilişkin kademe kademe ilerler, bakmışsınız çocuğun ismini tartışıyorsunuz.

    hayatımda çıkma teklifinde bulunmadım ama merak da etmiyor değilim şöyle bir diyalog mu yaşanıyor.

    - elif benimle çıkar mısın?
    - ah ben de bunu teklif etmeni bekliyordum, evet çıkarım!
    - hadi o zaman sevişelim. (bkz: çakma teklifi)

    son not: ayrılma kararı da bir o kadar gariptir. zaten ayrılacak noktaya gelmişsen ve yasal bir bağın da yoksa ufak ufak ayrılırsın sert geçişlere ne gerek var. evet hiçbir zaman ayrılmayı da teklif etmedim zaten bazı şeyleri zamana bırakınca karşılıklı ayrıldığınızı er geç anlıyorsunuz.
  • orijinal yedek parça almaya paranız yetmiyorsa yan sanayi ürün yerine edilen tekliftir.
  • (bkz: benimle çıkar mısın)

    kaldı mı bu laf hakkaten?
  • birçok erkeğin çaresiz kaldığı konu:) bende bir bakayım dedim de bu çıkma teklifi konusunda ne kadar çok içerik varmış arkadaş bence interneti etkin kullanabilirsiniz bu konuda da:) mesela bu gibi bir sürü site var. http://www.cikmateklifi.org/
  • romantizmin doruk noktasıdır. yaşı fark etmez kanımca.
  • kusura bakmayın şöyle bi atarlanıp çıkıcam:
    niye, kim/kimler tarafından, ne zaman, ne uğruna kaldırıldığını anlamadığım yitirilmiş değerdir çıkma teklifi.
    ne oldu iyi mi oldu böyle? mutu musunuz şimdi?
    çıkma teklifinin sağladığı o ferahlığı, o kafa netliğini, sen sağ ben selamet huşusunu yakalayabildiniz mi bi daha?
    koca bir nesil "akışına bırakalım" akıntısında boğuldu.
    nice dağ gibi gençlerimiz “isim koymayalım” pususunda yitip giderken son söyledikleri isim ‘elizabeth’ oldu.
    ilim ırfan yolunda yıpranmayan matematikçiler “(x) öpüşme + (y) sevişme + (z) like + (t) comment=ilişki” 4 bilinmeyenli denklemini çözme yolunda saç baş yoldu.
    yani kaldırdınız da ne oldu? böyle iyi mi oldu?
    dünyanın en keskin cümlesini, en net, en amacına hizmet eden istek cümlesini yerle yeksan ettiniz, itin götüne soktunuz.
    yazık günah ya.
  • çıkma teklifi yapan kişi ya maldır ya da toy. başka bir ihtimal olamaz. hoşlanılan kişiye duyulan ilgi çeşitli yollarla kendisine hissettirilir, karşı taraftan da bu ilgiye karşı olumlu işaretler alınırsa, adı konmamış bir flört dönemi kendiliğinden başlayacaktır. bu dönem her iki tarafta da bu iş olur hissiyatı yaratarak devam ederse ilişki kendiliğinden başlar. yeterli tecrübe ve zekaya sahip herkes bilir ki saydığım aşamalardan geçilip tamamen emin olunmadan karşı cinse bu konuda cevabı evet ya da hayır olan bir soru doğrudan sorulmaz.
  • cevabının hemen verilmesi gerekmeyen bir tekliftir. mesela ben bir süre önce aldığım çıkma teklifinin cevabını doçent olana kadar bekletmeyi planlıyorum. yer yer "ya şaka yapıyorsun şapşal!" gibi aşırı tepkilerle, yer yer "nereye çıkacağız? asansörle mi çıkacağız ehe ehe." şeklinde yersiz şakalarla bayağı bir idare edip bu zamana kadar geldim. ara ara "linusçım benim bi teklif vardı, ne oldu, bir sonuca bağlandı mı acaba? :/" diye mesajlar alıyorum. cevap : "canım ben simdi semiotik zeminimiz olarak ardımızda kalması gereken şeyin nasıl oldu da amerikanlar tarafından bir ideal olarak geleceğimize yerleştirildiği ve dolayısıyla yorumlama ve anlama gücümüz ve sürecimizin nasıl romantikleştirildiğini kanıtlamakla meşgulüm, sana döneceğim, öpt kib by." bir daha mesaj gelmiyor. böyle böyle gidebileceğim yere kadar gideceğim. yalnız umarım teklifin son kullanma tarihi falan yoktur. tam cevabımı vereceğim gün çıkma teklifinin süresi bitti, mundar ettin güzelim tekilifi falan denirse çok üzülürüm. gerçi şimdi düşündüm de, bunun daha 2 yıl zorunlu görevi, post-doc'u falan var, ben en iyisi açık olayım, ne zaman çıkmayı planladığımı söyleyeyim. bu sefer de kesin "ben doçentle çıkmak istemiyorum ya, şimdi bir tane, iki tane falan, azıcık çıkalım nolur! " diye trip atacak. oysa ki doçentle kim çıkabilmiş, sorarım! anca asansörle çıkmışlardır. semiotik zemin? :(
hesabın var mı? giriş yap