• şimdi burada çin'e hakaretler yağdırmanın bir manası olmadığı gibi, çin'i pür-i pak şekilde sunmak da biraz havada kalmaktadır.

    çin'in medeniyete katkısı büyüktür. en basitinden lise, orta okul bilgileri ile kağıt, matba, pusula, barut diye saymama gerek yok sanırım.

    ancak benim anlayamadığım, özellikle çin'e hassasiyet gösterilirken gözden kaçan, her salgında kapatılan şu hayvan pazarının tekrardan açılması izin verilmesi hususudur. çin kapalı bir rejim ve özgürlükler ülkesi değil (türkiye de o kadar özgür değil ve hatta batıda da özgürlüklerin lansmandan ibaret olduğunu gördüğümüz vakalar mevcut ama rusya,iran,rusya,kuzey kore dörtlüsünün bu hususta bir dünya markası olduğu göz önünde bulundurulmalı.) fakat bu hayvan pazarlarının -kesin sebebi olmasa bile- önlem için kapatılması çok mu zor?

    bu virüs ilk ortaya çıktığında açıkçası çin'den çok amerika'yı suçluyordum, yalnız şu sağlık malzemelerini ticareti hele de vuhan'daki kutlamalar sanki çin bu işten epey memnunmuş gibi bir izlenim veriyor.

    ayrıca eğer çin'e bu kadar gıcıksak, o zaman çin malı kullanmayacağız. üretimi çin dışına kaydıracağız. her ülke, her alt coğrafya kendine yetme yolunda emek verecek. yazmak kolay ama çin'deki üretim hacmini brezilya, endonezya, nijerya vs. gibi ülkelere kaydırmak o kadar kolay değil. sağlık hususunda ülkeler keselerinin ağzını açacak ve çin'e yaptırım uygulayacaklar o halde. (bu da o kadar kolay değil ama korona morona imanımız gevredi.)

    çin'in askeri gücüne öykünen arkadaşlar çin'in iki dünya savaşı döneminde de gösterdiği performans başta olmak üzere çin'in tarih boyunca adeta hareketsiz bir dev gibi iki bin yıldır -nüfusu ne kadar artarsa artsın- aynı coğrafyada devinip durduğunu gözden çıkarmasın. çin'in küresel bir güç olduğu doğrudur fakat en azından sovyetvari bir süper güç olması imkansızdır. kore tarihi düşmanıdır ve tarih boyunca az nüfusuna rağmen mevcudiyetini bu devin yanında korumuştur. japonya çin'in neredeyse 30'da 1'i kadar araziye sahip olmasına rağmen çin denizlerini okyanuslara kapatmaktadır. en son ikinci dünya savaşında çin'in neredeyse tümüne hükmetmişlerdir. bununla birlikte çin'de çok elim kıyımlara yol açmışlardır. rusya ve çin mecburiyetten dostturlar, çin'in ilk genişlemek isteyeceği coğrafya rusya ve rus güdümündeki moğolistan'dır. ayrıca çin ve rusya orta asya hakimiyeti üzerinde rakiptirler. hatta ikinci dünya savaşı öncesi uygur devletinin bağımsızlık hareketine ruslar destek vermiştir.(kulağa ilginç geliyor ama uygurca yayın yapan sovyet radyoları) ikinci dünya savaşı sonrasında amur nehri boyunca (güney doğu sibirya) çin ve sovyet kuvvetlerinin çatıştığı biliniyor. moğolistan deseniz çin için ayrı bir sorun, çin'in beş özerk bölgesinden biri olan iç moğolistan dünya'da en çok moğol'un yaşadığı yerdir. tibet bölgesi ve keşmir üzerinden hintliler ve çinlilerin uzlaşmazlığı söz konusudur. vietnam ve çin komünist kampın en büyük iç savaşını yaşattılar ve vietnam'ın adına kadar çin ile geçmiş sorunları vardır. yetmişlerden sonra satılan çin cumhuriyeti namı diğer tayvan çin için hayati olmasa da ciddi bir tehdittir. filipinler, endonezya, malezya çin'i güney ve doğudan çeviren batı tarafından desteklenebilecek memleketlerdir. çin'in garip bir şekilde bizim en yakın hissettiğimiz ülkelerden biri olan pakistan ile ilişkileri çok iyidir. özetle türkiye ile özdeşleştirecek olursak gürcistan dışındaki bütün komşularımız ile sorunumuz olduğunu varsayın. (varsaymaya gerek yok maalesef öyle, kktc'nin tayvan'a bağladığı şu günlerde swh.)

    uzun lafın kısası doyurmak zorunda olduğu ve anladığımız kadarıyla da pek doyuramadığı yaklaşık 1.4 milyar nüfuslu hantal çin'in zibil gibi dış mihrakı mevcuttur. umarım dünya'nın hiç bir yerinde savaş olmaz, en basit operasyon bile, en basit yaralanma bile olmasa keşke fakat böyle bir savaşta çin'in savunan olma durumunda bile şansı düşüktür. -sun tzu, savaş sanatının yazarı, ortaya koyduğu doktrinler hala geçerlidir. burdan selam çakmaz farzdır, bununla birlikte bu çinli amcamız savunanın daima daha avantajlı olduğunu söylemiştir ve haklıdır da (adamı tasdikleyerek mezarında ters dönderdik, allah affetsin)

    çinliler ve hintliler yaklaşık 3 milyar nüfuslarıyla dünya'nın yüzde 40 civarını oluşturmaktadır. arkadaşların bazıları ölseler de insanlar rahatlasa demişler. doğrudur teknik olarak dünya epey bir rahatlar fakat işte bunlar da insan ve yaşama hakları var ve bu haklarını biz vermedik doğuştan bu haklara sahipler, teminatı da iyi kötü kendileri, aynı türdeniz bu arada onlarla. stalin'in bir insanın ölümü trajedi, milyonların ölümü istatistiktir sözünü söyleyip gevrek gevrek puronuzu içinize çekmeden önce bir kedi yavrusu, bir çocuk öldürebilir misiniz bunu düşünmeliyiz.

    küreselleşme çok abuk subuk bir hal aldı ama ben umutluyum şu yaşanan vakalar ve öncesindeki göçmen krizleri şunu gösterdi, artık dünya'nın yerinde huzursuz bir insan topluluğu var ise dünya'nın geri kalanı da huzursuz olabilir. herkes herkesin iyiliğini istediği sürece sıkıntı kalmayacaktır. kendimizi gerektiğinde savunmaya hazır olmamız ve savunma bilincimizi taze tutmamız (milli eğitim, milli savunma, sağlık vs.) yeterli olacaktır. insanlıkta böyle galaktik bir üst bilincin oluşmasını beklemek birazcık teletabilik olsa da zamanla taşlar yerine oturacaktır.

    not: yukarıda arkadaşın biri çinlileri inşallah polonya'dan dövmeye başlarlar demiş, bu çok saçma ve kulak tırmalayıcı değil mi? çinliden hazzetmemek tiksinmek ayrıdır da saldırmak, hakaret etmek ayıptır. delikanlıysanız çin'e gidip dalın adamlara swh. not içinde not yanımda fare yiyen çinli görürsem kalbini kırarım swh.
  • nası bi cehalet amk kendi ülkesini iyi sanar? hele ki nasıl durumda olduğu bu kadar netken ?

    yazılanlar entry falan değil saçmalık "atom bombası atılması gereken çin'in ilk 500'de 18 üniversitesi var. türkiye'ninse 2." bak bak.

    çin'e atom bombası atılması gerekiyormuş. insanlığın anasını sken amerika, öncesinde köle ticaretiyle toplu katliamlarla insanı delirten ispanya-italya-fransa-ingiltere değil de, nedense çin? neymiş virüs oradan çıkmış. sizin çin nefretiniz kadar boş-temelsiz dandik bi nefret daha görmedim.

    asıl şanssızlığımız, bu virüsün çin'de başlamış olması. şayet ilk amerika-ingiltere'de başlamış olsaydı? çok hızlı yayılıp beter olurdu. çin, müthiş bir disiplinle salgının yayılmasını engelledi. hemen - acil müdahale etti, birçok eyaletine hiç gelmedi bile virüs. bu sayede başka ülkeler ve insanlar "aaa durduruluyormuş nasılsa" rahatlığına döndü. bakın 60 milyonluk ülkeler milyarlık ülkeden çok insanını kaybetti? bu size bir şey ifade etmiyor mu? ebe amınakoduğum 1 yıl sürecek denilen salgını başka şehirlerine bulaştırmamayı başaran ülkede neler olmuş-ne yapmış bunlar niye yazılmıyor? çin-türkiye karşılaştırması yaparken bile utanır insan, kendi ülken batık görmüyor musun?

    çin'i örnek alıp sürekli oradan bilgi alacağımıza, boş çin nefretinizi dinliyoruz. ske sürülecek aklınız yok, yazar olmuşsunuz. ekşiye sırf bu virüsle ilgili başlık içi arama yapmak için giriş yaptım, insanı delirttiğiniz için yazmak zorunda hissediyorum. cahilliğiniz içimi baydı.
  • ikinci dalga vursa da bu yrak kürek yeme alışkanlıklarının saçmalığını iyicene anlasalar.
  • sayın pek ulusalcı perinçek kafalılar, bu ateş üfleyerek sönmez boşuna kasmayın.

    nobelden filan girdiniz hadi anladık. şimdi de tutup "ordusu çoh kuvvatlidir. karşı gelebilmek olamaz" diye sayıklıyorsunuz. ileride "sen çin'i savundun alçak puşt" ithamlarıyla karşılaşmak istemiyorsanız o aydınlık dergisini yavaşça yere bırakın.

    öncelikle üretim konusunda "olmasalar olmazdık" kafasından bir çıkalım. dünyada üretim konusunda hangi devlet vatandaşlarını köle gibi çalıştırsa yine cep telefonlarımız "made in falanca" ibaresini taşır. merak etmeyin. halkını istismar eden tek devlet çin değil ve öyle kalmayacak. bunun yanında, endüstri 4.0 sayesinde o da giderek azalacak ya neyse başka bir konu.

    ayrıca çin'in hayvan gibi üretime yoğunlaşmasının ya da tarihteki önemli bir kaç insanı yetiştirmiş olmasının wet marketlerle, komünist parti'nin tekrar tekrar virüs çıkaran bu yerleri "ama pangolin taşşağını yiyince bir gecede 5 posta garantiymiş" anlayışıyla kapatmıyor oluşunun alakası nedir, biri bana açıklayabilir mi? ya da mesela sırf kuyruğu dik tutmak için virüs ilk çıktığında gizlemenin hangi nobel ödülüne karşılık yapılabileceğini anlatabilecek var mı?

    ne yani, sırf cebimdeki telefonu üç on paraya topluyorlar diye bu saçmalığa eyvallah mı demem gerekiyor? siz mi salaksınız yoksa kaçırdığım bir nokta mı var?

    kültür boyutu ise aslında bir nevi ikilem. nazilik ve milliyetcilik de almanya'nın bir kültürel değeriydi. ortada bariz ve yoğun katılımlı olarak bir yanlış yapılıyor. bunu "kültür" paketiyle sunabiliyorsak, suudi arabistan'daki kadınların haklarını savunmak da kadük kalıyor.

    ve son olarak ırkçılık... kendi doğduğum topraklardan ayrı yaşayan ve ırkçılıktan çeken biri olarak belirtmem gerekiyor ki sjw mekanikleri çalışmıyor artık dostlar. olmuyor yani. ne isa'ya ne de musa'ya yarıyor. hem ırkçıları haksızken haklı duruma getiriyor, hem de ırkçılığa maruz kalanları mutlu etmiyor bu tip pembe götlü davranışlar.

    çünkü ırkçılık bireysel bir mesele olmaktan çıkalı baya oluyor. durum biraz da 1930'lar dünyası gibi, ırkçılık artık siyasetin temel yakıtı haline gelmek üzere. hem siyasetçiler hem de toplum olarak elimizi sobaya dokunduğumuzda yaktığını unuttuk. ya da sobaya dokunmadan da çok yaklaşabileceğimizi öğrendik. şimdi daha cesur ve sinsi bir şekilde elimiz sobaya yaklaşıyor. belki dokunmuyoruz ama çok yakınlarında yanmadan dolaşıyoruz. bu biraz ürkütücü geliyor bana. muhtemelen başka bir felaketle sobaya çok yaklaşmanın da iyi bir şey olmadığını anlayacağız. ama bu da farklı bir mesele.

    edit: imlalar, noktalamalar, bkz'lar.
  • bütün dünya ülkeleri bu ülkeye kara, deniz, hava ulaşımını kapatmalı, kapatmayan ülkelere de aynı izolasyonu uygulamalı.

    sonuç olarak hangi virüs çıkarsa çıksın bu ülkeler arasında kalacaktır. en net çözüm bu.
  • tum ulkelere zararı kadar ayrı ayrı tazminat ödemesi gereken ülke. inşallah bol bol tazminat öder.
  • ortalama bir dünya vatandaşı gibi gıda rejimi olmayan ne kadar çinli varsa hepsinin amına koyayım.
  • yabanci dusmanliginin (bkz: xenophobia) tirmandigi ulke. 10 gun kadar once cin, cin'de bulunan ve amerikan gazeteleri icin calisan gazetecilere (hepsi amerikan vatandasi degil) 10 gun icinde ulkeyi terk edin diyen mektuplar gonderdi ve sanirim bugun son gun, hepsini sinirdisi ediyor.

    sinirdisi edilen gazetecilerden birinin tweeti bkz. yemek yerken yanlarina gelen adam: " yabanci coplersiniz. yabanci copler! ulkemde ne isiniz var? ve sen, onunla, bitch seni." gazeteci diyor ki "adam kavga cikarmaya calisti, ancak biz sessiz kaldik, kendi kendine soylenmesine izin verdik. ulkeye vedamiz da boyle oldu."

    cin'de corona virusu ile ilgili haber yapan the new york times muhabiri chris buckley vardi, kendisiyle ilgili gecmiste girdigim entry'ler: (bkz: #100959264) (bkz: #101103992) (bkz: #101201987) (bkz: #101202228) (bkz: #101311572) (bkz: #102964675)

    en son entry'im kendisinin 14 subattan beri kayip olduguna iliskin. adam hala kayip. bakalim sinirdisi edilen diger gazetecilerle birlikte ulkesine (avustralya) donup twitter'dan ses verecek mi yoksa kendisi tamamen disappeared olup gitti mi.

    ilave: kizi soyle bir tweet atmis: https://twitter.com/…tatus/1243391576300064772?s=20 babasi sag ve wuhan'da otelindeymis. otelde rehin mi tutuluyor acaba? cunku new york times icin calistigindan dun itibariyle ulkeyi terk etmesi gerekirdi, kaldi ki 12 subat'tan beri new york times icin haber de yazmadi. bu durumda neden hala orada?
  • şimdi de ispanya'ya çin’den gelen covıd-19 test kitlerinin yüzde 80’in üzerinde olması gereken hassasiyetinin, yüzde 30 civarında olduğu ortaya çıkmış. böyle alçak bir devlet olamaz.

    https://elpais.com/…ados-en-china-no-funcionan.html
hesabın var mı? giriş yap