• çiçekleri kendi hobi bahçesinden toplar,
    şampanyasını da kendi fabrikasında üretir.

    evine her gidildiğinde pretty woman'daki richard karizmasiyla tekrar tekrar aynı cümleyi kuran adamdır;
    '' şampanya ikram edeyim size ama çileksiz olmaz, çilek şampanyanın tadını keskinleştirir...''

    bira içmek istiyorum abi ben artık senin evinde, kebap yemek, rakı dökmek üstüme.
    şarap içip, hıçkırık olmak.
    kurtar kendini bu asilzade yaşamdan.

    ps edit: çilek tamam ama burnundaki pudra şekeri değildi hiç.
  • masonluğuna fasonluğu da ekleyen, çim biçme makinasının motorunu değiştirip şehir içinde kullanan cins!
  • ihalelerin en çakal adamı, madik hastası.
    ferrariye binen, edilgen kişilik.

    yanlış işlere kolunu bacağını kaptıran, fırıncı.
    ağaç yan sanayi ürünü.

    eyvallahın, ayvallahımdır.
  • cins i$te, bi acaip olan. topluluk icinde digerlerinden belirgin farkliliklar gosteren.
  • ilk sayısını aldık okuduk, kısaca şunu söyleyeceğim; daha çıkardıkları ilk sayısında kendi çıkış nedenlerini yerle bir eden bir dergi olarak dünya basın tarihine geçen dergi. önce şu entrymizi hatırlatalım, (bkz: #55294560) bunlar dergi çıkmadan önce yazdıklarımızdı, şimdi dergiyi açıyoruz, karşımıza süleyman seyfi öğün(bundan sonra ssö) ile yapılan röportaj çıkıyor

    "soru: buradan iktidara gelelim o halde. kültürün kendi iktidarına.
    ssö:kültürel iktidar diye bir şey yok. iktidar ilişkileri var. iktidar ilişkileri içerisinde bir yere oturmuyorsa zaten kültür var olamaz. o iktidar ilişkileri onları üretir. hangi kültürel alanı ele alırsak alalım bu böyledir."

    (burada araya girelim, görüldüğü üzere,ssö bu adamların iddialarının tersine kültürel iktidar diye bir şeyin olamayacağını, kültürün iktidar ilişkileri içinden ürediğini söylüyor. ama röportajı yapan israrla ssö'ye kültürel iktidar gibi bir şeyin olduğunu söyletmeye çalışıyor. neden acaba?el cevap: e baba adamların çıkış manifestoları bu, koskoca gn. yay. yönetmenleri verdiği demeçlerde "bizim işimiz kültürel iktidarla, türkiyede kültürel iktidarı elinde tutan beyaz türk kemalist ulusalcıların elinden bunu almaya geldik" diye açıklamalar yapıyor, yani karıştırmayalım şimdi iktidar ilişkilerini falan, bozulacak sonra ibrahim ağbimiz(ibrahim karagül), zaten bu projeyi zor kabul ettirdik falan filan...
    o yüzden röportajcı bir kere daha şansını denemek istiyor. ve bir ümitle tekrar soruyor)

    "soru:türkiyede kültürel iktidar solda mı?(gene araya girecem:ssö de iyi sabır varmış, "la havle çekip, yav oğlum anlattık ya sana falan" demiyor bir kere daha bilal'e anlatır gibi anlatmayı deniyor)
    ssö:yok ki böyle bir şey. ben size iktidarın tarihsel olarak nerde durduğunu söylüyorum. mesela dinsel iktidar diye bir şey olmaz, iktidarların içinde din örgütlenir sadece. veya iktidar ilişkileri içinde alternatif örgütlenmelere gider. buda kültürel bir durumdur."

    işte böyle, kısacası kendi adamları saydıkları ssö bunlara gool diyor.

    cinsciler bundan sonra yollarına devam etmek istiyorlarsa, öncelikle ssö'nün iddialarına cevap verebilmeli, yoksa dergiyi çıkarmalarının inandırıcı bir sebebi olmayacak...
  • (bkz: genus)
  • son model cüce ve kel yazar.

    ticari yeteneği ile mucizeler yaratan, şampanya sever.
  • cin's. cumartesi ak$amlari buddha'da cikan bir grup. uc ki$iler, orta ya$lilar, bol bol the cure coverliyolar, calarken vokal yapabilen bi davulculari var, keyifliler.
  • tur kelimesinin noktali yazili$inin e$anlamlisi. kimi yonlerden benzer ozellikleri ta$iyan elemanlarin olu$turdugu butune verilen isim.
  • "cins misin kardeşim?" demek için kullanılan bir kelime.
hesabın var mı? giriş yap