çiy
-
trt de izlediğim bir belgesel sayesinde bazı bölgelerdeki yörüklerin sadece yılın belli zamanında yoğurt mayalamak için kullandığını öğrendiğim şey. yörük kadınları ellerinde tabaklarla çiy tanelerini topluyorlar ve sağdıkları hayvan sütüne maya diye katıp yoğurt elde ediyorlar.
-
(bkz: çiy damlasının sırrı)
-
sümüklüböceklerin en sevdiği.
-
sıcaklık eksiye düşmediği zamanlarda, havada bulunan buharın akşam veya sabahın serin vakitlerinde cisimlerin üzerine sprey püskürtmesi gibi ince ince düşmesiyle oluşan damlacıktır.
(bkz: jale) -
mendelsshon'un bir eseri. en çok şu sözler yakışır üstüne:
yağmıştı çiy bir bahar gecesi
renk renk o çiçeklerin üstüne
hep soldular, kurudular
seviyordu bir kızı bir genç
gizlice kaçtılar görünmeden kimseye
bunu bilmiyordu hiç kimse
dolaştılar çok uzun zaman
ne umut buldular ne mutluluk bir tutam
sonra ölüp yok oldular. -
en çok yakıştığı yer ahlat yağrağıdır.
hani her an ağlamak istiyormuş da bir türlü atamıyormuş gibi üstünden. -
-
havanın açık ve durgun olduğu gecelerde havadaki su buharının soğuk cisimler üzerinde su damlacıkları biçiminde yoğunlaşması.
-
gökyüzünün canlandırıcı ve verim arttırıcı lütfunun simgesi.
-
sabah sabah cama yapışıp silecekle temizlenememesi nedeniyle sinir olduğum doğa olayı.