çiy
-
en çok yakıştığı yer ahlat yaprağıdır.
hani her an ağlamak istiyormuş da bir türlü atamıyormuş gibi üstünden. -
-
sümüklüböceklerin en sevdiği.
-
trt de izlediğim bir belgesel sayesinde bazı bölgelerdeki yörüklerin sadece yılın belli zamanında yoğurt mayalamak için kullandığını öğrendiğim şey. yörük kadınları ellerinde tabaklarla çiy tanelerini topluyorlar ve sağdıkları hayvan sütüne maya diye katıp yoğurt elde ediyorlar.
-
(bkz: çiy damlasının sırrı)
-
gökyüzünün canlandırıcı ve verim arttırıcı lütfunun simgesi.
-
sabah sabah cama yapışıp silecekle temizlenememesi nedeniyle sinir olduğum doğa olayı.
-
"bu yüzden, ağzımı açıp ühü ühü ühü oldum ve gözyaşlarım, dikizlenmeye zorlandığım şeyleri engelleyip kutsal gümüşi çiy damlaları filan gibi aktılar." anthony burgess - a clockwork orange
(bkz: çiy damlasının sırrı)
(bkz: iba) -
ejderhayı temsil eden bulut şeklinde türk süs motifi.
-
mendelsshon'un bir eseri. en çok şu sözler yakışır üstüne:
yağmıştı çiy bir bahar gecesi
renk renk o çiçeklerin üstüne
hep soldular, kurudular
seviyordu bir kızı bir genç
gizlice kaçtılar görünmeden kimseye
bunu bilmiyordu hiç kimse
dolaştılar çok uzun zaman
ne umut buldular ne mutluluk bir tutam
sonra ölüp yok oldular.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap