• makelele benim için ilginç bir figürdür. real madrid'de oynadığı dönem biz de ilçemizin takımının altyapısında top teperdik. evet futbolu çok oynardık ama izleme durumumuz türkiye ligi'nden ibaretti. zaten o dönem ispanya ligi'ni falan kim yayınlıyordu ya da yayınlanıyor muydu bilmiyorum(yıl 2000 falan). trt real-barca maçlarını yayınlardı ama her hafta maç yayınlar mıydı, bak onu da bilmiyorum. neyse işte bendeniz de orta sahada top teptiğimden dolayı altyapıdaki hocalarımızın ısrarlı "makelele'yi izleyin, orta saha nasıl oynanır görün" telkinleri üzerimde yoğunlaşıyordu. hatta içlerinden birinin makelele sevgisi o kadar fazlaydı ki kimi zaman yaptığımız antremandan çok makelele'nin neler yaptığından konuşurduk. hayır bir de o zamanlar mkhalele var, türkiye'de takım takım geziyor. ilk başta lan acaba ondan mı bahsediyoruz diye düşünmedim değil. aslında makelele diye bir futbolcu olduğundan ve real'de oynadığından haberdarım ama nereden izliycem ben makelele'yi? bi de yemişim makelele'sini arkadaş! libido tavan yapmış zaten o dönem, gidip elin makelele'sini mi takip edicem? ama yo dostum yo bu makelele öyle bir anlatılıyor ki doğru düzgün izlemediğimiz bir adam gözümüzde efsane yapılmaya çalışılıyor. niçin biri çıkıp bu oyunu bozmuyor, niçin birileri buna dur demiyor ve niçin başka bir oyuncu değil de makelele, bunları bir türlü anlamlandıramıyorum. sonra ben topu bırakıyorum, makelele chelsea'ye gidiyor ve olayın üzeri örtülüyor.

    p.s. sevgili fikri hocam, ellerinden öperim. sözlüğü okumama ihtimalin %101 ama yine de bu entry'mi sana ithaf ettim. makelele makelele diye yedin bizi, insan zidane'ı falan örnek gösterir. ama bir yerde sen de haklısın makelele gibi bir orta sahan olsa fena mı olurdu? alan veren, basan bir orta saha.* zaten o sahalarda, o futbol düzeninde, o hengamenin arasında zidane gibi değil, makelele gibi adamlar iş yapardı değil mi hocam? ama merak etme değil zidane, değil makelele, mkhalele bile olamadım ben. yaş 25, arada halı sahaya falan gidiyorum.

    la bir de bu entry'de 16 kez makelele diyerek bir entry'de en çok makelele deme rekorunu kırmayı amaçladım. 3 kez de* mkhalele dedim, icap ederse onlar da sayılsın. birkaç kez de zidane dedim. fikri dedim, real madrid dedim.
  • kariyerinde oynadığı 96 şampiyonlar ligi maçında attığı yalnızca bir gol vardır ki maalesef o golü galatasaray'a atmıştı. aynı golün bir başka gereksiz dip notuysa real madrid formasıyla çıktığı 131 maçta attığı tek golün de bu olması.
  • oynadığı her takımı birkaç gömlek yukarıya taşımayı başarmış efsanevi defansif orta saha oyuncusu.

    nantes'da bulunduğu dönemde oynadığı pozisyon, kendi ismiyle anılmaya başlamıştı. orada şampiyonlar ligi yarı finali gördü ki bu nantes'ın avrupada ulaştığı en üst nokta olmuştu. celta'da oynadığı dönemde 2 sezon üst üste uefa kupasında çeyrek finale kadar yükselmişlerdi ki bu da celta tarihinin avrupa'daki en büyük başarısı anlamına geliyordu. real madrid'in los galacticos olmasındaki belki de en önemli etkendi zira onun sayesinde figo, zidane ve solari gibi adamlar kendilerini hücuma daha fazla verebiliyordu. real madrid ile 1 şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazandıktan sonra mourinho'nun chelsea'sinin emrine girdi. chelsea'nin yarım yüzyıl sonra kazandığı şampiyonlukta en önemli pay sahiplerinden birisi oldu. belki de en önemli eksiği, milli takımla bir başarısının olmamasıydı. 2006 dünya kupası öncesi bırakmış olduğu milli takıma zidane ve vieira ile birlikte geri dönmüş, akabinde dünya kupasında finale kadar yükselmişlerdi. eğer zidane o kafayı atmamış olsaydı, belki de dünya kupası zaferine ulaşacaklardı.

    etkisinin ne kadar büyük olduğunu, bıraktığı takımların haline bakarak anlamak mümkün. futbol tarihi, bu ismi hep iyi hatırlayacak.
  • gün itibariyle 33 yaşındaki ön libero. oynadığı mevki itibariyle tekniği oldukça yüksek ve zamanlaması mükemmel bir futbolcudur. bir ön libero olmasına rağmen oyununu çirkinleştirip rakibi sakatlamaya yanelik futbol dışı hareketlerine rastlanmayan, centilmen futbol emekçisi. kendisi ileriye nadiren çıkan, az gol atan ve daha çok takımın defansif her türlü görevini yerine getiren, bu anlamda dünya futbolunda ender görülen ancak çok değerli bir oyun tarzına sahiptir.

    kendisi celta vigo dan real madrid e geldiğinde belki de çok da ses getirmemişti. ileride takımın oyununu ne kadar etkileyeceğine, takımı sırtlayıp arkdaşlarının kendisine ne kadar bağımlı hale geleceğinden kimseciklerin haberi yoktu. çalıştı durdu arı gibi orta sahada, guti top kaybetti bu adam kazandı, sonra figo kaybetti, sonra zidane ın eksiğini gediğini kapattı. yanına bir de helguera yı koydular hava toplarını alsın diye. makelele kimin yanında oynadıysa insan üstü bir çabayla eksiklerini kapattı, öyle ki hani bir deyim vardır, "futbolcular arkalarında sağlam bir kalecinin olduğunu bilince daha rahat oynarlar" diye, makelele top geçmez prensibiyle dillendirdiği zamanlaması mükemmel müdahaleleriyle orta sahada bir duvar ördü real madridde, ve işte bu deyimi orta sahaya uyarladı, kendisinin açıkları kapatacağını bilen madridli hücumcular akıllar rahat zaferden zafere koştular. fakat zidane ın real madrid transferiyle defansif sorumlulukları iyice artan makelele tam bir defansif usta olmuştu olmasına ancak yaptığı görünmez hizmetlerin pek de takdir görmediği futbolu bilen kişiler tarafından dillendirilmekteydi. sonra ronaldo geldi real madrid e, aman yarabbi ne paralar ödenmeye başlamıştı bu büyük abilere takımda, roberto carlos kazan kaldırdı önce, kulübün sembol isimlerinden biri olup dünya genelinde kabul gören, en yi bek olma özelliğiyle kaldırdığı kazanı parayla doldurup indirdi. ancak sessiz ve çalışkan makelele durumdan rahatsızdı ve son olarak yapılan david beckham transferinden sonra jorge valdano ile yaptığı, maaşına zam konulu görüşmelerden sonuç alamamasına müteakiben takımla antremanlara çıkmayı reddetti, takıma en ünlü futbolcular alınıyordu forma reklamları ve endüstrileşen futbolun gerekleri adına ancak futbolun temeli olan rekabeti, çalışmayı ve azmi ifade eden ve takımın belki de en yararlı futbolcusu günden güne takıma küstürülüyordu. sonunda kendisinin değerini bileceğine ve saygı göreceğine inandığı chelsea ile anlaştı.

    kanımca bu transferden beri eski kulübü real madrid çalışkan ve sadık bir hizmetkarının ahıyla cebelleşmekte ve futbolun temel gereklerini yerine getirmek yerine tamamen maddi kaygılarla atılmış adımların ceazsını çekmektedir.

    makelele ise kendisinden kesinlikle vazgeçmeyeceğini söyleyen ve kendisinin takımının en önemli ve yararlı futbolcusu olduğunu hatta bu iddialarını premier league ölçeğine taşıyan bir teknik direktörün* yönetimi altında emekliliğine doğru yelken açmış durumdadır.
  • bu adama alı$an takımlar o olmadıgı zaman topu atıyor.. gösteri$siz ama yararlı dedikleri oyuncular anısına heykeli dikilesi.. real madrid hala toparlayamadı poposunu, chelsea'da yoklugunda cok kitap okuyor..
  • real madrid ba$kani florentino perez'in ''10 metre ileri pas atamıyor'' diye yolladıgı ve real madrid'in götünün uzun süre diki$ tutmamasının en büyük sebeplerinden
  • futbolun hamalı. sahada 2 futbolcu gücünde mücadele eden efsane futbolcu.
  • turkiye liginde mke ankaragucu, goztepe gibi takimlarda top kosturan guney afrikali helman mkhalele ile karistirilan fransiz futbolcu.
  • o gitmeden önce kupalar içinde yüzen real madrid, o gittikten sonra ilk kupasını anca 4 sene sonra kazanmıştır. steve mcmanaman'ın dediği gibi, onun gidişi galacticos'un çökmesine sebep oldu.
  • real madrid'ten ayrıldıktan sonra kurulan zidane-figo-beckham ve ronaldo'lu los galacticos takımı ne ligde ne de şampiyonlar liginde şampiyon olamadı. bir ön liberonun takım için ne kadar önemli olduğunun göstergesiydi.
hesabın var mı? giriş yap