• 1976 yılında, sezgin burak tarafından yaratılmış bir cizgi roman karateridir. masumiyet simgesi ve doğallık özleminin çizer tarafından okura hatırlatmak istediği olguları biraraya toplayan genç bir kızdır bu karakter. ne yazık ki, öyküsü yarım kalmıştır.
  • 'turik'tir bunun gerçek ismi.
  • orijinal adı "capsella bursa-pastoris" olan ve kanamalarda kullanılan bir bitki.
  • dün bir arkadaşım ile maltepe sahilinde yürüyüş yaptık. maltepe sahili düzenlemesi; kaotik şehir ortamında insanların, daha huzurlu olmak adına doğa ile iç içe yaşaması için yapılmış en iyi şeyler arasındadır diye düşünürüm.

    ayrıca planlı biçimde yapılanlar ile doğanın plansız, kendiliğinden olanları da iç içe burada. biraz doğa ile ilgili olanlar; mantarları, çiçekleri ve böcekleri hemen fark edeceklerdir.

    arkadaşımla yan yana sohbet ederken bir ağacın dibindeki otlara takıldı gözüm. ben bunu bir yerlerden hatırlıyordum. tepesinde beyaz çiçekler açan, gövdesinde kalp şeklinde bir biçim vardı. oraya yöneldim. bir tanesini kopardım. elime aldım ve düşünmeye başladım. aslında beni oraya yönelten düşünce, çok eski zamanlardaki bir anı idi...

    dedemin annesi vardı. haminne derdik. sonra bu kelimenin de "hanım nine" olanın köy kısmında kısaltılmışı olduğunu öğrenmiştim. biz çocuktuk o zamanlar. annemiz tarlaya çalışmaya gidince bizi ona emanet ederdi. biz de "haminne diyarında" yaşadık karadeniz kıyısındaki minnacık, mezradan oluşan bir köyde...

    işte ben bu bitkiyi taa o zamanlar haminnemin elinde olduğunu hatırladım bir anda. bakar mısınız? hafıza işte...

    haminnem bitkilerden ilaçlar yapardı. işte bu bitki ile de ilaç yaptığını bir anda hatırladım. çünkü çocukluğumda hafızama kaydolmuştu o kalp biçimdeki bitkinin kesecikleri. yaşam kodlar ile dolu zaten. bu bitki ile aramdaki kod da buydu.

    hangi ilaç olduğunu bilmiyorum. ama bir ilaç idi o. bu bitkinin ismi neydi onu da bilmiyordum. iki üç tanesini kopardım ve maltepe'de çok sevdiğim dükkanların başında gelen, kurumuş bitkiler satan bir mağazaya girdim. oradakiler zaten beni tanıyorlardı bitkiler dünyasındaki ilişkilerim nedeniyle. sordum; bu hangi bitkidir? adı nedir?

    dediler ki "çoban çantası"...

    eve koştum. kitaplarımı ve internet dünyasının her yerini karıştırdım. bu çoban çantası mucize bitkiler ailesindenmiş. karadeniz kıyısındaki 1800'lü yıllarda doğan biri bu bitkiyi bilerek ilaç yapıyordu ta o zamanlar. çünkü 1950'yıllarda ne doktor ne de ecza kısmı vardı oralarda. bu nedenle...

    şimdi konuya gelirsek; çoban çantası, çok yaygın olarak kendiliğinden doğada yetişen, insan sağlığı açısından içinde pek yararlı olanları barındıran harika bir bitkidir. çay yaprağına benzer yaprakları yukarısında kalp biçimine benzer parçaları ve onun da yukarısında beyaz çiçekleri vardır...

    bitki hakkında çok söz hemen her yerde buluna bilir. ancak ben bu bitkinin maddeleri ile insan sağlığına katkısı olan kısımlardan bahsedeceğim.

    öncelikle basur sıkıntısı çekenler için bire bir. ancak kan sulandırıcılar ile birlikte kullanılmaması ile işe yarıyor. çünkü çoban çantası kan durdurucu bir özelliğe sahip. kanamalı basur sıkıntısı olanlar bu bitki ile yapılan lapa üzerine oturarak şifa bulabiliyorlar. iç basur için ise çayı öneriliyor.

    kadınların şiddetli regl kanamalarında adetten 8-10 gün önce çayı alındığında ve ergenlik dönemindeki ağrılı regl durumunda çok faydaları olduğunu, ittifak ile tüm bu bitki hakkında bilgisi olanların söyleminde gördüm.

    menopoz dönemindeki kadınları rahatlatması açısından da öneriliyor.

    emziren annelerin memelerindeki şişliği rahatlamak için çoban çantasının lapasının o bölgeye uygulanması öneriliyor.

    böbrek kanamalarında at kuyruğu ve çoban çantasının eşit karışımının çayı öneriliyor.

    düşük ve yüksek tansiyon durumunda kan dolaşımına yardımcı olarak çayı öneriliyor.

    kadınların rahim kanamalarının normalleştirilmesinde etkili olduğu belirtiliyor.

    daha bir çok şey var belirtilen. isteyen şuradan takip edebilir:

    (bkz: http://www.profsaracoglu.com/…asi-bitkisi-saracoglu)
  • 3 yıldır dinmeyen fibromiyalji dedikleri ağrılarım var. herkes çözümü yok bu ağrılarla yaşayacaksın derken ibrahim saraçoğlu bu bitkinin çayını bangır bangır öneriyor. bugün aldım kullanmaya başladım sonucu editleyeceğim. inşallah işe yarar da bu ağrılarım son bulur. tanıma gelecek olursak; çobançantası, turpgiller familyasından tarım alanları ve çorak arazilerde yaşayan bir yıllık, dik gövdesi yıdızsı tüylerle kaplı olan otsu bir bitki türü. boyu 40–50 cm olan çobançantası ocak-aralık aylarında çiçek açar.
    edit: malesef tadı o kadar kötü ki uzun süre devam edemedim etkisini anlayamadım o yüzden:(
  • turpgillerden bir bitkidir; yemişleri torbayı/çantayı andırır.

    şifalı bitkiler - çoban çantası
  • hemoroid 'e iyi gelen bitkidir.
  • aralık-ocak aylarında çiçek açar. soğuğa ve kuraklığa dayanıklıdır.
    turpgiller familyasından olan bu bitkinin, kökleri dışındaki kısımları suda kaynatılır,
    çiğ ya da pişirilerek tüketilir. kan dolaşımını düzenler, kanamayı durdurucu etkisi vardır. görsel
  • yav afedersiniz skeyim böyle bitkiyi.dün bu otun çayını yapma gafletinde bulundum bak değil içmek bardağa yüzünü yaklaştırdığında bile burnun ağzın düğümleniyor o kokudan.olmaz böyle bir şey.

    hani illa bir faydası varsa sürmeli yıkamalı şekilde derde deva bulunulabilir.aksi durumda bunu içmek ölüm gibi.

    çoban çantası değil,çoban çorabı bu.
  • kaynatılan otu bir bez içine koyup bel bölgesinde beklettiğinizde fıtık ağrısına iyi gelen bitkidir. aynı zamanda kadın hastalıkları ile ilgili de çayının iyi geldiği söylenir.
hesabın var mı? giriş yap