• yaklaşık 4 yıl önce kaybettiğim babamdı. şimdi o sıcaklığı, samimiyeti, karşılıksız sevgiyi hatırladım ve hüzünlendim...
  • ben babamın adımla seslendiğini duymadım, sizinkiler iyimiş genelde hoppp, hişşş, alooo falan diyor
  • bir sevgi, coşku ünlemi. sevinçlerin ve mutlulukların bir çoğu gibi tarif edilemez, sadece yaşandığında anlaşılabilir.

    baba olunca anlarsin diyen arkadaşa ek olarak, bir de çizim bırakalım.
    gençler nasıl dikkat çekeceğini şaşırdık artık.

    görsel
  • çocuğuna annem diyen annelere nazaran daha seyrek görülür. babalar genellikle ağzını doldura doldura, göğsünü gere gere "oğlum" "kızım" "evladım" demeyi daha çok severler çünkü. bir çocuk annesini çağırdığında etrafımdaki annelerin %75i "söyle annecim" derken babaların çok az bir kısmı "söyle babacım" der çocuğu bir şey anlatmak istediğide. sık gördüğüm veya başıma gelmiş bir şey değildi.
    babasını küçük yaşta kaybetmiş biri olarak, "baba" kelimesini çok nadiren kullanırım. mümkünse hiç bahsetmem, çok gerekmedikçe kullanmam bu kelimeyi. ablamlar kayınpederlerine "baba" dedikçe sinirlenirdim hatta. "o bizim babamız değil ki, insan kendi babası olmayan birine nasıl baba diyebilir, o adam benim babamın yerini nasıl tutabilir" diye düşünürdüm.

    geçen gün, hiç tanımadığım, ömrümde yüzünü bile görmediğim baba tarafından akrabalarım ziyaretime geldi. söylendim ettim sinirimi bozdular vs.. dalgın dalgın oturmuş olan misafir amcaya: "biraz daha çay alır mısınız?" diye sordum. zıpladı bir yerinde "efendim babacım" dedi. gözlerimin sulandığını, yandığını hissettim. "çay ister misin baba" diyesim geldi, diyemedim. hiç bir şey diyemedim ki. "çay" diye geveledim ağzımın içinde, çayı döktüm gittim. mümkün olduğu kadar bu kelimeyi kullanmamaya, kendi babamdan başkasına bu sözü yakıştırmamama rağmen, o adamın ağzından duymak iyi gelmişti. başka insanları da babamın yerine koyabileceğimi, o sevgiyi başkalarına da duyabileceğimi gösterdi bu olay bana. çocuğuna babacım diyen babaları sevdim ben.
  • herkes mevzuyu ebeveynlik refleksiyle algilamis.

    gerci basligi acan arkadas ne amacla açti bilemem.

    benim esas taktigim türkçede halk dilinde boyle abuk bi kullanim olmasi ve dilimize cidden yerleşmiş olmasi.

    babacim, abicim, dayicim, ablacim, teyzecim, annecim hitaplari ettirgen hitap oluyor sanirim.

    neden ve nerden gelmiş bu kullanim acaba??

    mesela bi adam karisina “kocacım” demez. halbuki mantik tamamen ayni.
  • dünürüm demiyorsa sorun yoktur.
  • her zaman söylerim, en mükemmel ebeveynler çocuğu olmayanlardır diye.

    çocuğa; annecim, babacım demenin çocuğun gelişiminde yaratacağı potansiyel sıkıntıları anlatan bir entry bulmak için başlığı şöyle bir taradım, şayet dişe dokunur, bilgilendirici bir açıklama olsaydı, vay bee demek böyleymiş bundan sonra dikkat edeyim diyecektim de, yok yok yok!

    bu işler böyledir gençler, biz de böyleydik, beylik beylik konuşurduk, ben çocuğuma şöyle yapacağım, böyle yetiştireceğim, ıyy ayakta sallamak mı o ne be feodal hareketler, yatağına koyarım uyusun, ekran vermeyeceğim, kaliteli zaman geçireceğim, emzik vermeyeceğim, çocuğu pasifize ediyor, şöyle hitap etmeyeceğim, böyle söylemeyeceğim bilmem ne... kimini yaptık, kimini yapmadık, her süreç kendi içinde bir yol buldu ve ilerledi, tecrübelendik.

    tecrübe edilmeyen her şey, dışarıdan insana kolay gelir, en kolay ahkam kesmeler bu tarz durumlarda yaşanır.

    sen çocuğun olduğunda öyle hitap etmezsin, ben ediyorum. annneeee diye seslenen kızıma efendim annecim diyorum gözleri sevgiyle bana bakıyor, hoşuma gidiyor. benim kızım sarışındır, sarı papatyam diye seviyorum, annem de bizi öyle severdi, efendim annecim diye cevap verirdi, en naif anılarım hayatımın o dönemlerine ait, ben de kızıma aynı şekilde davranıyorum.

    ben kendimden daha genç olanları dinlemeyi severim, her yeni gelen neslin; hayatı, bir önceki nesle göre daha iyi yorumladığına dair bir inancım var. ama tabi söylenilenin de altının doldurulması kaydıyla... yani varsa bildiğiniz, çocuk gelişimine bir engel teşkil ettiği ile ilgili bir bilgi, verin aydınlanalım, dikkat edelim, kendimizi geliştirelim. yoksa boş yapmayın, azcık ötede oynayın, dükkanın önünü kapatmayın annecim...
  • baba olmanın ağırlığını taşıyabilecek babalardır. çocukları olacağını öğrendiklerinde yüzlerinde şaşkınlıktan çok mutluluk okunması mümkündür. genelleme yapacak olursak, istenen çocukların babaları bu duyguyu daha iyi taşır.

    öz babamdan görmesem de, cicibabamdan bu duyguyu kat be kat aldım. "kızım" derken yüzünün güldüğünü, telefonda bile olsa gördüm/ hissettim. herhangi bi şey için kendisini aradığımda, ya da evde kendisine seslendiğimde, yanar işi olsa,

    -efendim babacım?

    demesini sevdim. genetik babam olmasa da, bana içten "babacım" diyen babamı sevdim.

    o güzel insanların hepsi o güzel atlara binip gitmemişler işte...
  • bana da saçma gelen durum. geçenlerde bir kız çocuğu getirdiler hasta olarak..annesi ve ananesi bir arada..şöyle bir karmaşık durum yaşadım..
    anne, kızına "annecim otur çıkar üstünü" dedi..
    o sırada anane, kendi kızına (hasta kızın annesi) " annecim dur ben yardım edeyim, zor olmasın" dedi.
    hasta kızın annesi de dönüp ananeye "annecim ben yaparım sen bırak" dedi.
    anane, hasta kızın annesine" aaa olur mu annecim dur yardım edeyim" dedi..
    o sırada hasta kızın annesi, hem kendi kızına dönüp " annecim hadi ama bak bekletmeyelim insanları" dedi; aynı anda da kendi annesine yani hasta kızın ananesine "annecim sen otur istersen" dedi.
    ananede "peki annecim nasıl istersen" dedi..

    çocuğun kafası karıştı mı bilmem ama bu yaşta benim kafam karıştı o kesin :)
    not: çocuğum var :)
hesabın var mı? giriş yap