• çocuk mahkemelerinden sonraki en yüksek çocuk mahkemesidir. esasen çocukların işlediği, ağır ceza mahkemesinin bakmakla yükümlü olduğu davalara bakar.

    tck’ya göre 18 yaşını doldurmamış her birey çocuk sayılır. eğer eylem çocukken gerçekleştirilmiş ancak sanık çocuk değil ise yargılanacağı yer yine çocuk mahkemeleridir. fiilin işlendiği tarih esas alınır.

    çocuk mahkemesinin konusu olan suç eğer 18 yaşından büyükler için asliye ceza mahkemelerinin görevine giriyor ise yargılama çocuk mahkemelerinde yapılır.

    yargılamanın nasıl yapılacağı ssç’nin suçunun vasfına göre belirlenir.

    eğer bulunan il veya ilçede eğer çocuk ağır ceza mahkemesi yok ise , çocuk mahkemesi sıfatıyla normal ağır ceza mahkemelerinde yine yargılamasını yapar. gerekli indirim ve hükümler uygulanır.

    ilgili mahkeme sağlıklı bir karar verebilmek adına ssç’nin ifadesinin alınması için pedagog görevlendirebilir.

    mahkemenin işleyişi ağır ceza mahkemelerinden pekte farklı değildir.

    ssç: (bkz: suça sürüklenen çocuk)
  • ''aklım mantığım almıyor, hiç çocuk dediğin suçlu olur mu? çocuk bu çocuk çocuk çocuk'' diye ortalarda gezinenlere kısa bir hatırlatma; cem garipoğlu münevver karabulut cinayeti sonrasında çocuk ağır ceza mahkemesince yargılanmıştı.

    pembiş dünyalarınızdan sıyrılıp sakince oturup bir bardak su içerseniz, aklınız mantığınız da alır, her çocuğun kreşte elinde elma şekeriyle dolanan yavrucaklar olmadığını da idrak edersiniz.

    siz çocuk denildiğinde kısa pontullu sevimli pıtırcıklar düşünüyorsunuz ancak tck'ya göre 18 yaşını doldurmamış her birey çocuktur.

    meraklısı için ayrıca konuyla ilintili olarak (bkz: suça sürüklenen çocuk)
  • http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=185404

    ırkçılar güya ailelere ve çevreye gözdağı veriyor. çocukları için ağır ceza mahkemesi kuran rejim çöker, demedi demeyin. aslında tc normal şartlarda çok uzun sürebilecek bir rejime sahip idi ama görülen o ki yıkılması için devletin tepesindekiler özel bir çaba içindeler. -belki de bu zihniyet özel olarak oraya yerleştirildi.

    (bkz: bu yapılanı naziler yapmaz)
    (bkz: cenin ağır ceza mahkemesi)

    aklım bunu almıyor ve bu sadece işlediğine kendimce inandığım bir akla sahip olmamdan da kaynaklanıyor olabilir. yani bu edimi aklımın almamasının sebebi, çok büyük ihtimalle, kendi süreçleri içinde zihnimin bu tip bir olayı işlemekte aciz kalışı, kafamın doluluğu falan değil.

    buradan yetkililere kısaca seslenmek istiyorum: mantıksızlaştınız.
  • devam edelim. bir çocuk devlete karşı nasıl suç işleyebilir? eskiden böyle bir fenomenle karşılaşmazdık, bu demek ki tarihsel-politik bir olay. öte yandan benzeri bir ceberrutluk hangi totaliter rejimde görüldü merak ediyorum.

    devlet nedir çocuk nedir irdelemek gerek. çocuk eline sopa alıp genelkurmay başkanının kafasını yarabilecek hakka sahip tek varlıktır. bunu ben böyle görüyorum. bir çocuk pkklı da olabilir, uzaylı da olabilir, çocuktan her nane olur, kendisi o hakkı sadece çocuk olmasından alır, çünkü çocuk bir özne değildir, özne olma/olmama yolundadır.

    kabaca şunu diyebiliriz ki, çocuk dediğimiz şeyler aslında delidir. neden? çünkü mantıksız davranır. peki ben ilk entride yetkilileri ne ile suçladım? mantıksız olmakla. demek ki bir çocukla çocuk olma vakası ile karşı karşıyayız. sorumu şöyle sorayım o zaman. tarihte bugüne kadar herhangi bir devlet çocukla çocuk olmuş mudur?

    çocuğun yaptıklarına şiddetle karşılık veren yetişkin zihniyet bize şunu gösterir, onda varolduğu varsayılan rasyonel yetişkin bilinci ortadan kaybolmuştur, ya da kendi rasyosuna sahip ayrı ve sapkın bir rasyonaliteye sahiptir ki ortaya koyduğu bu delice eylemi meşrulaştırabilsin. çocukla çocuk olan özel/tüzel kişi bu yüzden ya delidir, ya çocuktur, ya da sapkındır.

    burada bahsi geçen sapkın forma en yakın form olarak ırkçılığı görüyoruz, bu yetkililer çocuklar üzerinde cinsel amaçlar gütmediklerine göre ırkçı olsa gerektir, çocukların hepsinin kürt ayrılıkçı olarak damgalanması bize başka bir şey göstermez.

    ancak bu ırkçılık biyolojik olamaz, biyolojik ırkçılık ölmüştür, liberalizm/neoliberalizm tarafından yasaklanmıştır, artık sözkonusu olan kültürel ırkçılıktır. işte delilik burada başlıyor, çünkü türk kültürü herhalde yüksek kültürler arasında değildir ve gidip de kürt kültürünü bu yüzden aşağılayamaz. ancak tersi olsaydı, yani türk kültürü ingiliz, fransız gibi yüksek kültürler (tabii kim takar o yüksekliği o da ayrı) arasında sayılsaydı da bu yine ona çocukları ağır ceza mahkemesinde yargılama hakkını vermezdi.

    belki de yüksek kültür olmanın gereği bu tür utanç verici şeyler yapmamaktan geçer. aynı şehir ortasına şelale yapmamaktan, heykellere tükürmemekten geçtiği gibi...

    (bkz: tehlikenin farkında mısınız)

    ya da.. sadece ve sadece.

    (bkz: farkında mısınız)
  • bir de şu var ki eklemeden duramayacağım, eğer bir gün tc ile ilgili bir film çekersem sahnelerden birinde başroldeki karakterlerin iki yüzü olacak; bir yüzleri ile çocukları 23 nisan'da milletvekili koltuklarına oturtup onları yalaka gibi pohpohlayacaklar, iki gün sonra da diğer yüzlerini takınarak başkaca çocukları, koltuklara oturanlardan biraz daha esmer olanları, kendilerine karşı geldiği iddiasıyla 15 yıl hapis istemiyle mahkemede yargılayacaklar. yılmaz güney'in duvar filmindeki en vurucu sahnelerden biri olan, işkence edilmiş çocuğun sedye ile atatürk resmi önüne konulması sahnesi de bu filmde kullanılabilir.

    öte yandan seyirci iki surata da ayrı ayrı tükürmek isteyeceğinden sinemada ağız kuruluğuna karşı su dağıtmak gerekebilir. tabi o güne kadar böyle bir saygıdeğer seyirci kitlesi kalırsa.
  • (bkz: cocuk haklari)
    (bkz: cocuk)
  • aklımın mantığımın almadığı mahkeme adı. öğrenemeyeceğim bu işi ben arkadaş! çocuk dediğin nasıl suçlu olur? hem çocuk diyip masumiyetine, kavrama yetisinin eksikliğine vurgu yapacaksın hem de mahkemesini kurup yargılayacaksın. ben anlamadım.

    eğer çocuk suçluysa bu mahkemenin adı çocuk ağır ceza değil "devlet" ağır ceza olmalıdır.
  • hepsi böyle midir bilemiyorum ama, bunların en az birinde, mutlaka ama mutlaka istanbul türkçesiyle konuşmanız gerekir. aksi takdirde mahkeme başkanı aksanınızı zapta geçer ve altını çizer. müdafiiniz "buna atfedilen önem nedir?" diye sorarsa da yer azarı, yer fırçayı.

    buyrun anlattım: http://koridorda.blogspot.com/…turkcesi-olursa.html
  • bunlara avukat atama yaşı 15'in altına inmesi gerekiyor. suça sürüklenen çocuk ifadesini de ayrıca hafifletilmiş buluyorum! allah'ın ceza sabıkalı sur'lusu hem benim canıma, malıma kastedecek hem de bütün sistem onların tarafında olacak! reddediyorum!
hesabın var mı? giriş yap