• çocuk kaçırmak en ağır cezayı gerektiren bir suç fakat türkiye bir hukuk devletidir. yani cezanın halk tarafından değil bağımsız mahkemeler tarafından verilmesi gerekir. hissi hareket edersek gerçekten ben de iyi olmuş pezevenge diyorum ama suçlulara halk kendi kendine cezalandırmaya kalkarsa kabile ülkesine döner burası, suçu sabit olmayan insanlar linç edilir, bir iç savaşın temelleri atılır.
  • bugün de linç övdük çok şükür. şimdilik sadece toplumun büyük çoğunluğunda infial yaratan cinayet, tecavüz gibi suçlar için linçi kabul ediyoruz amma zaman geçince gasp için, daha sonra zina için, elele tutuşan, öpüşen çiftler için, tesettürsüz giyinen kadınlar için, oruç tutmayan, cumaya gitmeyen erkekler için, en sonunda da siyasi muhalefet için linç meşrulaşır. hukukun şartlısı, birazı olmaz. cezayı değil kızgın kalabalıklar, devletin kolluk gücü bile veremez. ya hukuk devleti olursun, ya kabile devleti.

    çocuklara yönelik cinsel şiddet ülkemize has bir sorun değil. çözümü de linç ya da idam değil.
  • üst edit: adam çocuğu parka götürüp biraz eğlenmek istemiş.
    nerede o hümanist piçler bakayım.

    --- spoiler ---
    baba: belki çocuğum hayatta olmayacaktı

    6 yaşındaki kızın babası kenan b. "belki çocuğumu kaçırmış olsaydı, çocuğum hayatta olmayacaktı" diye konuştu.

    kenan b. "iş yerimde çalışırken dışarıda bir bağırma duydum. adamın bir tanesi çocuğumun elinden tutmuş bağırıyordu, "çabuk anahtarı getir diye. eşim de çocuklara bakmak için dışarıda oturuyordu. eşim de ’ne yapıyorsun çocuğa’ deyip o tarafa yönelince ben de o tarafa gittim. çocuğu kaçırdığı nereden aklıma gelebilirdi? eşim ’kenan çabuk çocuğu kaçırıyorlar’ diye bağırdı. kızım annesine doğru koştu" dedi.

    g.b.’nin eşinin üzerine de yürüdüğünü söyleyen kenan b., " ’sus sesini yükseltme’ diye eşimin üzerine 2-3 adım gelince durumun vahim olduğunu anladım. koşarak yanına gittim. ’ne yapıyorsun sen beyefendi, benim çocuğumu nereye götürüyorsun. bu çocuk benim çocuğum’ dedim. ’senin çocuğun kaç yaşında’ dedim. bütün esnaf adamın üstüne bir anda çullandılar" diye konuştu.

    kalabalık adamı linç etmeye başladı

    kenan b. "adamı araya aldılar, linç etmeye başladılar. daha bana fırsat kalmadan baktım çok ağır darbeler almaya başladı. belki çocuğumu kaçırmış olsaydı çocuğum hayatta olmayacaktı. ya da neler olacaktı, allah biliyor. ona rağmen ben adamın aciz durumunu dayak yiyişine yüreğim el vermedi. ve ben adamın üzerine atladım. ’vurmayın polis geliyor, polise teslim edelim’ dedim. sonra adama ’sen benim çocuğumu nereye götürüyordun doğruyu söyle’ dedim. o da "ağabey, ben çocuğu parka götürüp biraz eğlenecektim" şeklinde konuştu. ben de, ’çocuğumla nasıl eğleniyorsun? ne yapacaktın’ demeden darp etmeye devam ettiler" şeklinde konuştu.

    http://www.hurriyet.com.tr/…-olayi-anlatti-40910260

    --- spoiler ---

    serbest bırakılacağını bilen halk cezasını kendi vermiştir.
    ya çocuğu kaçırsaydı ve ona tecavüz etseydi. aç bırakıp bir köşede ölmesini bekleseydi. daha mı güzel olurdu hümanist piçler.

    devlet bunlara paşa gibi bakıyor.
    eğer gerçekten kaçırmaya kalktıysa çocuğu, geberdiği iyi olmuş.

    edit: daha önce desteklemediğim ve sürekli karşı çıktığım bir durumdu.
    tabi ki linç kültürü kötü bir şey.
    bunun ne kötü sonuçlarından birini yaşayan için; (bkz: farkhunda)
    o kadar çocukların kaçırılıp öldüğüyle ilgili haberler alıyoruz ki, ister istemez ülke olarak psikolojimiz bozulmaya başladı.
    benim çocuğum yok. her gün ablamı arayıp en büyüğü 13, en küçüğü 4 yaşında olan 3 küçük kız yeğenimin durumunu soruyorum. aman abla dikkat et çocuklara, parkta falan gözünün önünden ayırma diye nasihatler veriyorum. anlayacağınız başlarına bir şey gelecek diye çok korkuyorum.
    benim gözümün önünde biri kaçırmaya kalkacak parçalarım o adamı. bildiğiniz gücüm yetmese bile son nefesime kadar saldırırım.
    ülkemiz gerçekten bir hukuk devleti olsa, çocuğumuzun canını koruyor olsa bizlerde hukuka güvensek. ama olmayan şeye güvenmek aptallıktan başka bir şey değil.
    zaten sabıkası olan bir adammış. çocuğu kaçırsaydı bir köşede tecavüz edip öldürseydi ne olacaktı! ya o çocuk sizin çocuğunuz olsaydı.
    artık halkın bu tür şeylerde tahammülü kalmadı.

    eğer adam suçsuz ise o zaman suçluları cezalandırılır. ancak şu an durum maalesef ki adamın suçlu olduğunu gösteriyor.
  • son yıllarda sosyal medya ve ekşi sözlükte “duyar kasma” denilen bir icat hayli yaygınlaştı. evrensel haklar, demokrasi, insan hakları, adil yargılanma hakkı gibi kavramlar ışığında akıl yürüttüğünüz zaman sizi “duyar kasmak”la itham eden sözüm ona demokrat kimseler leş üzerine çullanan akbabalar gibi gelip size saldırıyor, alay ediyor, sizi saflıkla aptallıkla itham edip birbirlerini olumlayan tespitler eşliğinde yargınızı, düşüncenizi bayağılaştırıp gidiyorlar.

    şimdi buradaki embesillerden anladığım şu. türkiye cumhuriyeti yargısı, çocuk tacizcilerine gereken yaptırımları uygulamadığı-uygulayamadığı için halkın zanlıyı yargılamadan, neden sonuç ilişkisine gitmeden, kanıtları ve savunmayı almadan öldürme, yaralama, sakat bırakma hakkı var. ve evet! bu embesillerden bazıları aynı zamanda başka konularda türkiye’ye şeriat – idam gelmesin diye demokratlık oynayan tipler: ) oysa adamın burada savunduğu şey yahudi şeriatının kısasa kısasını bile aşıyor.

    olay çocuk kaçırma mıdır, kapkaç mıdır, her şey mahallelinin söylediği gibi mi cereyan etmiştir, linç edilen şahıs niçin böyle bir eyleme girişmiştir, bunlar beni zerre ilgilendirmiyor. zanlıların suçları sabit olduğunda aldıkları cezaları yetersiz bulman demek, o kişiyi öldürme veya bir uzvundan mahrum bırakma hakkını vermiyor sana. yarın ortaya çok daha kötü bir şey çıktığında bile (sözgelimi engelli çocuğu kaçıran şahsın çocuk tecavüzünden hüküm yemiş olması) böyle bir hakkın yok!

    yanlış anlaşılmayı göze alarak söylüyorum, bu tip durumlarda linçi makul bulan şahıslar, en az çocuk tacizcileri, tecavüzcüler, mafya örgütleri, psikopatlar kadar korku salıyor bana. aklıma salak bir kızın tecavüz iftirası yüzünden öldürülen 17 yaşındaki muhammed reşit çay geliyor. hakikat ortaya çıkmasaydı burada muhammet reşit çay’ın öldürülmesine “oh canıma değsin” diyen tiplerin olacağı kuşkusuz. artık sokaktaki küçük çocukları bırakın, kendi arkadaşımın evladını kucağıma aldığımda tereddüde düşüyorum. eskiden mahalledeki fakir bir ailenin kızına bakkaldan gofret – şeker - gazoz türü şeyler almayı adet edinmiştim, artık yapamıyorum, korkuyorum birileri görecek de başka bir şeye yoracak diye.

    hassasiyet iyidir ancak her şeyin fazlasında olduğu gibi, hassasiyetin de fazlası histeriye ve kümülatif manada taşkınlığa, vandalizme yol verir. ha ben bunu size söylüyorum diye değişecek misiniz? hayır, üzgünüm ama belirli bir yaştan sonra insanlar akli yönden pek ilerleme kaydedemezler, hani olur ya yaşı nispeten genç olanlar okuyordur buraları, onlar doğrunun ne olduğunu bilsin diye yazıyorum.
  • bugünden sonra başka çare yok, yolda sırf tipimize uyuz olan birinin "bu beni taciz etti!" diye çığlık atmaması için dua ede ede yürüyeceğiz.

    tacizlerde, tecavüzlerde, şiddet suçlarında benim de içimden geliyor şöyle iki tane patlatmak. ama gel gör ki türk ceza kanununda "iki tane patlatmak" şeklinde bir ceza tanımı yok; bunu yapınca ben de suç işlemiş oluyorum.

    siz siz olun, bu gibi durumlarla karşılaşırsanız sakince polisin gelmesini bekleyin. evet, içinizden dövme isteğinin gelmesi çok normal, ama unutmayın ki sizi karşınızdaki o hayvandan ayıran yegane şey de bu dürtünüzü bastırabiliyor oluşunuz...
  • monty python skeci gibi ülke olduk amk..
    https://www.youtube.com/watch?v=ahfjpe4lhf8
  • gerçek şu ki ülkede insanların savcıya, hâkime güveni kalmadı. "kendi adaletini sağlama" haberlerini daha çok duyacağız.
    bu olayda ben de "iyi olmuş, dövenlerin ellerine sağlık" dedim. ama öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, bu yaklaşım çok büyük trajedilere de zemin hazırlıyor: şüphe üzerine, suçsuz insanların linç edilmesi.
  • sokakta döve döve adam öldürüyorlar ve bir kısmımız bunun meşruiyetini haklı çıkarıyor.

    şaşırmıyorum elbette ilginç insanlar değiliz, sistemli olarak bu noktaya getirildik. fakat görünen o ki sonumuz felaket.
  • hindistan olma yolunda bir adım daha ne güzel herkes kendi adaletini sağlasın ya yanlış alarmsa diye endişelenen, duyar kasmayın diye fırça atanlar da olmuş süreç tamamlanmış. "hukuk" o sapığa lazım olduğu gibi gün gelir size de lazım olur bu kadar kolay harcamayın kendisini. işin barbarlığını geçin ıslah rejimlerinde idamın tercih edilmemesinin sebebini sadece insani melekeler değil aynı zamanda kriminoloji bilminin öğretileri oluşturur. özellikle ağır vakalarda suçlular için ölüm kurtuluştur, sıkı ceza resjimleri bu suçlularda suç işleme dürtüsünde daha caydırıcı olmaktadır.

    vatandaşın başka bir vatandaşı döve döve öldürerek cezalandırmasını adaletin gereği olarak görüyorsanız, yarın trafikte hatalı bir hareket yaptığınızda biri çekip sizi vurursa bu davranışı o zatın adalet anlayışına verin, hatalı araba kullananları ortadan kaldırarak trafik güvenliğini ve kamu huzurunun sağlanacağına inanıyor olabilir, kınamayın olur mu!
hesabın var mı? giriş yap