• sloganın saçmalığı mı dersin, afişlerin ayrı istismar içermesi mi dersin, her şey sinir bozucu.

    çocukların fotoğraflarının, resimlerinin kullanılmasını da yanlış buluyorum ben. onların bu acılar içindeki hallere sokulup duyar kasılması da ayrı sinirimi bozuyor. kampanya böyle yürütülmemeli.

    çocuk susar mı? ne biçim bir tabir bu. siz çocuğunuzla olumlu iletişim kurup güven verirseniz neden sussun çocuk. susmamalı, tuhaf bir şeyle karşılaştığında size söyleyebilmeli, ebeveynine güvenmeli. sır saklamamalı ailesinden. onu rahatsız eden korkutan şeyler kötü sırlardır, kötü sırrın saklanmaması gerektiğini bilmeli çocuk.

    biz nasıl susmayacağız peki? profillerde hazırca sunulan, hazırlanan istismara ek istirmar oluşturan afişleri paylaşarak mı dur diyeceğiz. böyle olsaydı bu işler kadın hakları savunucusu olurdu tüm ülke. her şey düzelirdi, kimse acı çekmezdi. ne kadın- ne erkek fiziksel ya da psikolojik şiddet görürdü. mobbing denen şey yaygınlaştıkça yaygınlaşmazdı.

    bimere, cimere vs adalet bakanlığının e mailine yazılabilir. bireysel tepki gösterebilir insanlar. kişilere verilen cezalardan uygulamalardan rahatsızlığını dile getirebilir kişi. yazın ve cevap isteyin. herkes yazarsa bir şekilde bir şeyler değişebilir belki.
  • kuşkusuz iyi niyetlerle oluşturulmuş, çocuk istismarı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kullanılan slogan. fakat uzun vadede daha kötü sonuçlar doğurabilecek bir potansiyele sahip bu söz. zira çocuğun karşılaştığı herhangi bir istismar durumunda her zaman susacağını, bu durumu ancak yetişkinlerin ortaya çıkarabileceğini vurguluyor özünde. yanlış. aksine çocukların durumu kendi kelimeleriyle ifade etmesini sağlayacağız. burada iş çoğunlukla ebeveynlere düşüyor.

    peki ebeveynler olarak ne yapmalıyız?

    -çocuğa özel bölgelerini tanımlamalıyız. tanımlamalıyız ki çocuk bu bölgelerini koruması gerektiğini bilsin. herkesin özel alanı olduğundan bahsetmeliyiz; çocuk, anne babanın özel alanına bakmak ya da dokunmak isterse bu alanların kişiye özel olduğu açıklamalıyız. ayrıca sağlık kontrolleri için doktorların bu bölgeye dokunabileceği de belirtilmek faydalı olacaktır.

    -belli bir yaşa geldikten sonra çocuğun cinsellikle ilgili birtakım soruları olması gayet normaldir. bu soruları kızmadan, ayıplamadan, küçümsemeden gelişimsel özelliklerine uygun bir dille cevaplamaya çalışmalıyız. sorularını cevaplamaktan kaçındığımız ya da sordukları için onu ayıpladığımız takdirde çocukta bu gibi konuların konuşulmaması gerektiği algısı oluşabilir ve başına gelen herhangi bir istismar durumunu paylaşmaktan kaçınabilir.

    -çocuğun özel alanına saygılı olmalıyız. örneğin kıyafetlerimizi değiştirirken çocuğun görüş alanında olmamalı aynı zamanda çocuğun kıyafetlerini de göz önünde değiştirmemeliyiz. özellikle 4-5 yaşlarından sonra çocuğun mahremiyetine saygı gösterdiğimizi ona hissettirmeliyiz. (odasına girerken kapıyı çalmak gibi)

    -çocuklarımıza iyi dokunma ve kötü dokunmanın, iyi sır ve kötü sırrın ne demek olduğunu anlatmalıyız. genel hatlarıyla şöyle ifade edilebilir: sevdiğimiz kişilerin bize sarılması ve bizi öpmesi, bizi mutlu eden dokunmalar iyi dokunmadır. örneğin anne babanın sarılması ve uyumadan önce öpmesi iyi dokunmadır. kötü dokunma ise tanıdığımız ya da tanımadığımız biri istemediğimiz bölgeleri öpüyor ya da bu bölgelere dokunmak istiyorsa ve bu durum bizi rahatsız ediyorsa bu kötü dokunuştur. rahatsız edildiğini hissedersen bunu güvendiğin bir büyüğünle paylaşmalısın. birisine dokunmaya zorlanıyorsak bu kötü dokunmadır. biri sana dokunduğunu kimseyle paylaşmaman gerektiğini söylerse mutlaka bizimle paylaşmalısın.
    iyi sır seni ya da etrafındaki insanları mutlu eden sırdır. örneğin arkadaşına hazırladığımız sürpriz doğum günü partisi iyi sırdır, arkadaşını mutlu eder. kötü sır ise seni üzen durumlardır. biri seni rahatsız eder sana şiddet uygularsa ya da kötü dokunursa bunu bir büyüğünle paylaşman gerekir. çünkü kimsenin seni rahatsız etmeye hakkı yoktur. bu sırrı saklamak iyi değildir.

    -çocuğun kendini rahatça ifade edebilmesi için öncelikle ona inanmalı ve bir birey olduğunu hissettirmeliyiz. günlük yaşamda korkutucu ifadeler kullanarak onu bir şeyler saklamaya teşvik etmemeliyiz. eğer çocuk anne babasına güvenir, onların her daim arkasında olacağını bilirse maruz kaldığı herhangi bir istismar durumunu rahatça dile getirebilecektir. dolayısıyla çocuğa evde bir güven ortamı sunmalıyız.

    çocuğa susmamayı biz öğretmeliyiz.
  • ben susmasam ne olacak? ben bir bireyim. bir milyon kişi susmasa ne olacak? tüm olaylara yetişebilecek mi? hala anlaşılmayan nokta var, iki kurum güçlendirilmedikçe bu tür olaylar bitmez: 1. sosyal hizmetler 2. koruyucu aile
    sosyal hizmetler atıyorum 25 000 nüfuslu bir ilçede risk grubu çocukları tanıyıp gerekli incelemeleri yapıp lüzumu halinde o çocuğu aileden alacak ve koruyucu aileye çocuğu teslim edecek. düzenli denetlemelerle koruyucu aileyi de denetleyip çocuğun kendi için en uygun ortamda yetişmesini sağlayacak. sen 25 000 nüfuslu ilçelere nüfuz edip her sorunu çözebileceğini mi sanıyorsun?
  • benim anlamadığım diğer konu da şu. aile sosyal politijalar bakanlığı bir şeyler yapmaya çalışıyor kendince. bir şeyi düzelteyim derken başka bir şeyi bozuyor. ciddi hasarlar oluşturuyor bu bozulmalar.

    örn: okullara- devletin eğitim kurumlarına aile sosyal politikalar bakanlığı yurtta yetişmiş dezavantajlı kişileri atıyor. buralarda iş istihdamı sağlıyor onlara. çoğunun psikolojisi bozuk, atarlı, istismara açık ve istismarı uygulayacak potansiyel kişiler. eksiklikle yetişen bireyler bunlar. istihdam sağlansın sağlansında okul mu olmalı bu istihdam yerleri. yurtta yetişen tüm bireylerin psikolojisi bozuktur anlamı da çıkmasın fakat eksiklik başka bir eksikliği doğuruyor. iş uygulamaya gelince bu eksiklikler gün yüzüne çıkıyor.

    okullara- eğitim kurumlarında çalışacak her kişinin düzgün bir araştırmadan geçerek alınması gerekiyor. kafana göre atama yapamazsın kurumlara. bunları bakanlık nasıl düşünemiyor anlamıyorum. okullarda çalışanlar tarafından maruz kalınan, gün yüzüne çıkan o kadar olaydan sonra nasıl dikkate almaz bu konuyu bakanlık aklım almıyor.
  • ben bergüzar korel'e katılıyorum burada. çocuklara susmayı değil konuşmayı öğretmeliyiz. eğitim/öğretim herşeydir.
  • susmuyoruz! #çocuksusarsensusma
  • çocuklarda daha özgüven eksikliği, iyi insanlarda çocuğa acındırma, kötü ve bu sapıklığa meyilli insanlarda da daha fazla cesaret uyandıran bir sloganı ve afiş. biz bu kafayla hiçbir şeyi düzeltemediğimiz gibi daha da bok etmeye devam ederiz anca. kafası çalışan bir kişi yok mu şu koca ülkede. duyarlılık böyle mi oluşturulur allah aşkına. ne zaman vazgeçecez uçlarda yaşamaktan uçlarda duyarlılık oluşturmaktan

    bir kişi de demiyor aga çocuk niye susuyor
    yap #çocuğunaherşeyiöğret diye bir slogan. ağzı kapatılmış çocuk fotosu koyacağına tanımadığı bir ele rest çeken bir çocuk fotosu koy. mal mısınız abi niye güçlendiriyorsunuz sapıklığın elini
  • "çocuk da susmasın sen de susma" diyerek değiştirmek istediğim bir başlık.
hesabın var mı? giriş yap