• çocuğu olmayanların anlayamayacağı tasmadır. çocuğunuz 1.5 yaş civarında yürümeye başlar ve yürümeye başladıktan sonra her yere yürüyerek gitmek ister. evet, elinden tutup yürütebilirsiniz ama dengesini sağlamak için çocuk iki elini de iki yana açarak yürür, tıpkı sizin şu anda ellerinizi ileri geri sallayarak yürüme refleksiniz gibi, o yüzden elinden tutmak çok sağlıklı değildir. hele ki yürürken takılıp düşeyazarsa, siz de elinden çok sıkı tutuyorsanız o kol döner, genellikle de çıkar. o yüzden çocuk tasması denilen şey hem çocuğun daha hızlı yürümeyi öğrenmesi, hem de kendi kendine yürüme hissi verdiği için özgüveninin artması için ciddi derecede önemli bir şey. ayrıca utanılacak sıkılınacak bir şey değil, çocuğun hem düşerek yaralanma, hem de elinizden kurtulup merdivenden yuvarlanma gibi güvenlik risklerini bertaraf etmek etraftakilerin nçk nçk diye sizi eleştirmesinden çok daha önemli.
  • ılk defa ıskocyada gordugum sey.

    evimin yaninda kocaman yesil bir park var. parkta cesitli yas gruplarina ayrilmis cocuk oyun alanlari var. burada gunesli gun cok az oldugundan olsa gerek, hava guzelse parkta 100 erce her yastan cocuk ve onlarin ailelerini gorebilirsiniz.neyse ben bu parktan gecerken kolundan ya da sirtindan tasmayla baglanmis yuruyen kucuk cocuklar gormeye basladim. bu cocuklar herhalde 1.5-2 yasinda falandirlar. bunu akli utanmaya erecek yasta bir cocukta gormedim. belki de daha kucuk. bu arada cocuk parkta oynarken kimse tasma takmiyor. onu eve donuste takiyorlar.

    mesela bir tanesinin annesi hamileliginin son donemlerinde gorunuyordu. kadinin yururken zorluk cektigi belliydi. cocuk da ufacik bir seydi. bana cok komik gelmisti.
    ama dusununce, o cocugun babasi o saatte calisiyor buyuk ihtimalle. zaten hamileyim diyerek annesi de cocugu evde bunalmaya birakmamis, hava guzelken oynasin diye parka getirmis. donustede cocugu tasmaya baglamis (boynundan degil, bu tasmalar boyna baglanmiyor), eve geri donuyorlardi.

    annelik, babalik super duyarlilik taslayan yazarlari bilmem ama bence analik babalik boyle olur. o cocuk yola kossa, o kadin o hamile haliyle o kucuk cocugu hayatta yakalayamaz. ben bunun arkasindan hamile halimle kosamam diyerek cocugu evde tutmamis. tutmus parka getirmis. bunun yerine naapsaydi? ben hamileyim, kendimi zor tasiyorum diyerek tv basinda oturup cocugu eve kapatsa daha mi iyiydi? ya da cocugun yola kosma riskini goze mi alsaydi?

    ayrica boyle bu tasmayi kimsenin cekistirdigini gormedim. kopeklerde oldugu gibi bir durum soz konusu degil. cocuklar bir saga bir sola gidiyorlar. geride kalip, etrafta baska seylere bakiyorlar. anne baba mesela biriyle konusurken, beklerken belli bir capta oraya buraya gidiyorlar. o cocugun elinden tutsaniz, inanin daha cok bunalir. kacmaya calisir. kucuk cocuk sonucta. dogruyu yanlisi bilmiyor. ılgisini ne cekerse oraya dogru yurumeye basliyor. ayrica bundan kurtulmaya calisan cocuk da gormedim.

    biraz komik gorunuyor ama cok da yadirganacak bir tarafi yok.
  • ebeveynlerin düştükleri durum göz önünde alındığında, düşüncede az da olsa legal hale gelebilen tasma. bir yerde emniyet kemeri demek belki daha sindirilebilir olur. çocuk, süper-mega-ultra hiperaktif ise çok ama çok işe yarıyor. yalnız parkta gezintiye çıkartılan çocuk ile tasmalı köpek aynı kadraja girince hiç hoş olmuyor. hatta köpeğin tasmasının açık olduğu durumu hayal ederseniz ortaya ironik bir resim çıkmakta.
  • yasadigim sehirde herhangi bir alisveris merkezinde gunde yuz cocugun sirtinda gordugum, tasmadan cok sirtcantasi tasarimiyla yular cagrisimi yapan cocuk yonlendirgeci.
  • dokunma ve temasin tilsiminin icine eden abuk icat. pedagog falan degilim elbet ama sen elinden tutmak yerine her disari ciktiginda o cocugun sirtina yulari baglayip pet gibi gezdirirsen ne ortada guven duygusu kalir ne de o cocukta saglam bir ozguven sistemi gelisir.
  • çocuğu olmayanların anlayamadığı aparat. çocuğunuz ile yolda yürürken arabanın önüne fırlayıp arabanın önünden almaya çalıştığında kendini yerlere atması hiç başınıza gelmedi çünkü. çocuğumu parka götürürken kendi başına yürüyerek güvenli bir biçimde gitmesini sağlıyorsa tasmada takarım başka işime yaracak bir aparat varsa onuda kullanırım. önemli olan çocuğumun özgürce güvenli bir şekilde dolaşabilmesi.
  • (bkz: peki)

    sapla samanı karıştırmayı becerenleri itina ile tebrik eder, başarılarının devamını dilerim.
  • hayat çok monoton, hadi bir çocuk yapalım; diyen anne-babanın / hadi bir çocuk yapın da sevelim; diyen aile büyüklerinin / çocuk yapın, kız olsun - temizlik, yemek yapar, ev işlerine yardım eder, büyüyünce de başlık parası alırız; çocuk yapın, erkek olsun - işçi olsun çalışsın, savaşa gitsin savaşsın; diyen törenin / çocuk yapın, en az üç tane olsun - ucuz ucuz üretim, bol bol tüketim olsun; diyen siyasetin sonucu bol bol çocuk ''yapılan'', çocuk nedir, ne kadar önemlidir önemsenmeyen bir toplumda, bir can doğurmak, bir insan sorumluluğu almak gibi düşüncelerle başbaşa kaldığında kalabalıklar/genel-geçerler arasına karışmayı tercih eden ebeveynler için caanım sermayenin piyasaya sürmüş olduğu, oysa ki küçük yaşta çocuklarda ''engelleme'' kaynaklı güdüsel, zihinsel ve sosyal sorunları tetikleyebileceğine inandığım ilkel alet.

    geçen yaz, havaalanında uçak beklerken, bir süre çocuğuna tasma takmış bir aileyi gözlemlediğimi hatırlıyorum. oldukça kötü bir deneyimdi inanın.. ilk defa görmüş olmamdan kaynaklı önce büyük bir şaşkınlık yaşamış, çocuğa bağlanış şekli ve anne babanın umarsız tavırları sonrası içimde küçük küçük sinir patlamaları yaşamama sebep olmuştu. ne fena! çocuğun hareketlerinin engellenmesi, sağa sola attığı her fazladan! adımda annesi tarafından tasmasının çekilmesi ve o fazla adımının havada kalması.. şahit olmak istemeyeceğiniz kadar kötü bir terbiye bu; anne baba oturuyor, çocuk sağa sola koşmak istiyor fakat beceremiyor. yürümeye başlıyorlar, çocuk ailenin önünde, hep arkasından gerdirilmiş vaziyette, bağlı. yürürken yolda gördüğü bir köpeğe yöneldiğinde aniden hareketi yarım kalıyor. sonrası huysuzluk, hep fazladan! bir mutsuzluk anı akılda kalan artık o çocukta..

    çocuklarını 5 yaşında reklam ajanslarına yazdıran aileler geliyor aklıma. teması kesmiş gibiyiz sanki artık.. peki, çocuk böyle bir ''şey'' mi a dostlar; tasma takılacak bir şey mi yani gözünüzde. bu nokta da mıyız artık. takılmasını gerektirdiğini düşündüğümüz koşulların sorumluluğundan bu kadar mı adi bir yöntemle kaçar olduk.. bu aletin, henüz küçük yaşlardaki çocuklarımıza yaşattığı, o nedenini kavrayamadan edindirdiği küçük ve seri engellenme travmalarının, ileri yaş dönemlerinde, özellikle de tasmadan kurtulup! yaşıtlarıyla sosyalleştiği o çok hassas dönemde, bir merakın/isteğin/arzunun peşinde gitmesi durumunda, kafasının içinde tetiklenmeyeceğinin bize kim garantisini vermektedir; meraklanıyor insan..
  • dün bir avm'de ilk defa görüp, dumura uğradığım nesne. 5-6 yaşlarında bir kız çocuğunun sırtından bir adam bağlamış gezdiriyor. çocuk koşuyor, ipin sonuna gelince duruyor. alışmış artık tepkisiz bir şekilde geri dönüyor, bu sefer başka yöne koşuyor. yazık valla. elbette çocuk yetiştirmek zor. ama bunca insanda bu tasmayla yetişmedi, olabiliyor yani. biraz kolaya kaçmak bu.
hesabın var mı? giriş yap