• 7 yaşındayken, riva’da kuzenimle deniz analarını toplardık denizden. su dolu, küçük, oyun kovalarımızın içine koyardık. sonra kumlara bulardık o zavallı hayvanları, parçalardık, her yerini çekiştirerek. yumuşak yumuşaktı... öyle eğlenirdik ki o aktiviteden de.

    not: onların canlı olduğunu bilmiyorduk.
  • annemin limon isimli muhabbet kuşuna omuz masajı yapmıştım.
    baya gevşettim şerefsizi
  • muhabbet kuşumuzu sıkarak öldürmüştüm. baya ağzından filan kırmızı kırmızı şeyler çıkmıştı.
  • işkence değil direk ölüm. civcivleri ağzı kapalı su deposuna yüzsünler diye atmıştım ama...
  • tırtılı sobanın üstüne koyup her zaman yavaş yavaş ilerleyen hayvanın horon teper gibi hızlanmasını izliyordum.
    aklım başıma geldi bir iki seneye tabi.
  • tırtılları toplayıp canlı canlı toprağa gömmüştüm. hala rüyama girer, 3-5 yaşında falandım. bütün hayvanlara karşı suçluluk duygum bir türlü geçmedi. 3 tane kedi besliyorum, sokakta her gördüğüm kediden gıdı alıyorum ama o yaptığım yüzünden hala kendimi hayvansever hissetmiyorum. beni affedecek tek mercii kendimim ama affedemiyorum.
  • iki arkadaşımız kedinin ağzına acı ketçap dökmüştü. 10 11 yaşlarındayız. bunu görünce tabi tartakladık ortamın dışına ittik çocukları. pişman olduklarına kanaat getirince aldık tekrar ortama.

    eğitimin temeli ailedir. ve çevre baskısıdır. bunu yayamadığınız her toplum yozlaşır. tepkisiz kalan her toplum yok olmaya mahkumdur.
  • sahil kenarında yaşadığımız dönem yaşım 7-8, sokakta gördüğüm tospik kaplumbağaları tuttuğum gibi iki büklüm halde bahçeye taşırdım.
    zavallı hayvanlar yürüdükleri yolu tekrar gitmek zorunda kalırdı. tabi tahmin bu çünkü ertesi sabah hiç birini bahçede bulamaz ağlardım.
  • ben de çocuk oldum da hiç böyle şeyler yapmadım. valla çocuk da olsa başlıktaki şeylerin neredeyse tamamı bana çok uç şeyler geldi. kimi de pek pişman gibi durmuyor. örnek verip rencide etmeyeyim :) yalnız cidden neden böyle şeyler yapar ki bir insan anlamadım. bilinçsizce olanlar ayrı ama bir de bilinçli olarak yapan insanlar varmış. ortalık psikopat dolu iyice emin oldum. teşekkürler sözlük :)

    benim de yaptığım aklıma gelen en kötü şey yazları arkadaşımla kaya balığı tutmaktı. küçük yerdi ve canımız sıkılıyordu. kısa sürdü ama. sonuçta bir şeye faydası olmayan bir eylem kaya balığı tutmak. tabii yakaladığımız an oradan geçen birilerine seslenip kancayı çıkarmasını istiyorduk. dokunamıyorduk da :) sonra ya kovamızın içine atıp biraz yüzerken bakıyor ya da direkt denize atmalarını istiyorduk. yalnız bir, iki balıktan kancayı çıkaramadılar ve ne yazık ki ölümlerine sebep olduk. ondan sonra kendimi çok kötü hissetmiştim. hiçbir zararı olmayan, kendi hâlindeki hayvanı öldürmüş oldum. ondan sonra da bu balık tutma aktivitemi sonsuza kadar terk ettim :)
  • iki kere sokak kedisi sahiplenmiştim ama annem evde bakmama izin vermediği için apartmanın bodrumunda bakıyordum. hayvanları bodruma kapatmıştım resmen. sokak kedisi evde ya da başka bir kapalı alanda bakılacak bir hayvan çeşidi değil, bunu şimdi görebiliyorum. sokak hayvanları sokak hayvanlarıdır, içeri almak onlara eziyet etmektir. ancak evde doğmuş ya da yeni doğup annesiz kalmış hayvanlara evde bakılabilir. daha sonra sokaktan eve getirip bir ay kadar baktığım kedimden bunu öğrendim. apartman dairesi özgür sokak hayvanları için değil.*
hesabın var mı? giriş yap