• küçük kardeş büyüyünce neler olacağını anlatmaktadır. jakkly kardeşinin umursamaz, hatta neşeli tavırlarını şaşkınlıkla izlemektedir.

    kk: baba ölüceek, anne ölüceek, sen ölüceksiinnn..
    jakkly: eee, netice??
    kk: netice de ölücek?
  • ben- çocuklar sağlıklı olmak için neler yapmalıyız?
    taşkın(5buçuk yaş)- dolma yemeliyiz.
    ben- ...

    *muhtemelen bu sıpa evde dolma yemiyor, annesi de "bak dolma çok faydalı, yemezsen hasta olursun" diye kekledi. kıyamam ya, dolma yemeliymişiz..
  • geçtiğimiz haftasonu için veli-çocuk birlikte çalışmaları için bir dizi ödev verdim. yerli malı haftası dolayısı ile birlikte artık materyallerden kumbara yapmak, kendi hayallerini çocuğu ile sohbet içersinde paylaşıp çocuğa hayallerini sormak ve bunları kağıda not alıp bana yollamak gibi. bugün gelen enteresan cevaplar içersinde bir tanesi var ki..

    başak'ın annesi sormuş: başakçım, peki gelecekle ilgili senin hayallerin neler?

    başak'ın cevabı aynen nakledilmiş: büyüyünce ben de seray öğretmenim gibi öğretmen olmak istiyorum. o bize çocuklarım diyor, kuzularım diyor, bizi çok seviyor. ben de kendi öğrencilerimi çok seveceğim. öğretmenim evsiz. ben de büyüyünce evsiz olacağım, evlenmek istemiyorum. iklim evlenecekmiş.

    ***

    ne diyeyim bilemedim. homlısım ben =/
  • amca: arabaniz calinmis, ne yapsak polise haber versek mi?
    yegen: (aglamakli) yalan soyluyorsun, pipi kafa!
  • maraşta bir köy okulunda bir ingilizce hocası sınavdan önceki derste öğrencileri örnek cümlelerle ingilizceden çıkacak olası sorulara çalıştırır. sorulardan birisi de "üç cümle ile kendinizi tanıtınız". bunun içinde kendinizle ilgili herşey olabilir; "adınız, soyadınız, yaşınız, nereli olduğunuz, fiziksel ve karakteristik özellikleriniz, aileniz, sevdiğiniz veya sevmediğiniz yiyecekler vs." diyerek çeşitli örnekler verir. ama sınav kağıdından belli ki, bu ufaklıklardan biri cevapları bir yerlerden ezberlemeye çalışmış ama becerememiştir;

    soru: introduce yourself in 3 sentences.

    cevap: 1- may neymis içli köfte, 2- ayem fırom kahramanmaraşlıyım, 3- tiri tene emmim var
  • ertesi gün seviye tespit sınavı olacak kızına çalışması hatırlatılınca verilen cevaptır: ' ama çalışırsam gerçek seviyem ortaya çıkmaz ki!!!'
  • ilkokul 4. sınıf yazılısı.

    soru: "yoksul"un eş anlamlısı. beklenen cevap "fakir" .
    öğrencinin cevabı: "gariban".

    tam puan.
  • 5 yaşında küçük bir kuzenim var ve bazen bizi söylediği cümlelerle yarmayı başarıyor.

    bi keresinde sofrada yemek yedik falan, bu kalktı gitti içeri dolandı geldi. tekrar masaya oturdu ve bişeyler tırtıklamaya başladı.. sonra durduk yerde annesine döndü dedi ki :

    '' doğrusunu istersen ellerimi yıkamadım anne. ''

    masada kıkır kıkır yarılmıştık ve bunu söylediğinde 4 yaşında falandı, doğrusunu istersen i sen nereden duydun be çocuk !

    bir kere de annesiyle tartışırken annesine parmağını göstererek '' anne bu hiç adil değil. '' dedi. ben yine yarıldım..

    çok acayip bu yeni nesil çoookkk...
  • 3 yaşındaki çocuğa soruyorum;
    -kreşte sınıfınızın en uzunu kim?
    cevap hiç beklemeden geliyor
    -öğretmenim
    doğru bu soruyu soran bende kabahat.
  • kardeşim o zamanlar 2 yaşında bir de kuzenim sedat o da 4 yaşında. sedat konuşmayı yeni sökmüş kardeşim sürekli "ya" diyor. her şey onun için "ya".

    suya "ya" diyor, annesini "ya" diye çağrıyor falan. bir gün ben, sedat ve kardeşim yürüyoruz bakkala. bunlara abur cubur alıcam. kardeşim bağladı ya'ya habire ya diyor yine. ilgimizi de çekiyor. bir ya ile her şeyi anlatıyor. aklıma geldi sedat bunun ne dediğini anlar. çünkü ikisi de çocuk. döndüm dedim sedat ne diyor o? çünkü o da çocuk o da çocuk. kardeşimin geldiği yerden yeni geldi sedat. biliyor olması lazım onun dilini. 1 - 2 ay önce o da konuşamayan çocuklar diyarındaydı mantık olarak.

    neyse bu baya dinledi. kardeşim anlatıyor vurguları değiştirerek, her "ya" birbirinden farklı vurgularla çıkarak, baya sağlam bir hikaye anlattı. sedat dinledi. pür dikkat dinledi ama. bittikten sonra. hımm dedi sedat. tamam dedim biz artık bu dili bu şekilde çözücez. sordum sedat'a dedim ne dedi? , uzun uzun baktı bana ellerini iki yana açıp, dudaklarını bilmiyorum der gibi büzerek "heralde yağ istiyor".
hesabın var mı? giriş yap