• üniversiteden geçici mezuniyet belgesini aldığın gün.
  • sorumluluk sahibi olunmaya başlanan an

    "derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlamakla insan çocukluktan kurtulur." cesare paveseil mestiere di vivere
  • ı.
    çocukluğumu ağırlayan sokağa bakıyorum aynı sokak fakat boş. büyümek, bizden sadece yaşama hevesini değil, sokaktan çocukları da almış.

    ıı.
    hazreti ölümün meydanları geniştir. yani yaşadığımız yerin coğrafi sınırlarını kesip elişi defterinde büyütmekten başka hünerlerimiz de var.
  • o günlerin içinden günler... sabah oluyor, akşam geliyor. beni büyüten anneannemin artık olmadığını, o şen kahkahasını hiç duyamayacağımızı hatırlatıyor.
  • çocukluk olarak nitelendirilen o muhteşem geri dönülemez zamanın akla düştüğü ilk andır. ben hatırlamıyorum 18 yaşında ah ulan nerde o eski çocukluk dediğimi. ama 25 yaşından beri devamlı aklımda o masum güzel günler
  • artık oyuncaklarımla oynamamam gerektiğine karar verdiğim an. kağıt bebeklerimi çöpe attım, birkaç sevdiğim bebek hariç gerisini de anneme başka çocuklara vermesini söyledim. yemek setlerim, makyaj setlerim, barbielerimin eşyaları... hepsine tek tek veda ettim. çok duygusal bir vedaydı.

    not: bir süredir çoğuyla oynamıyordum zaten ama hala oynadıklarım vardı. oyun çağımın geçtiğinin bilincine varacak kadar geç bıraktım sanırım ilkokulun sonlarıydı.
  • kaç yaşına geldim en küçük çocuk olmamama rağmen benim çocukluğum hiç bitmedi aile içinde
  • yetersiz bakiye uyarısını gördüğün an
  • başlamadan bitenleri de vardır.

    "o kadar hızlı yaşadık ki hayatı; sanki hiç çocuk olmamış, olamamışız gibi..."
  • o uzun, geçmek bilmeyen eğlenceli 3 aylık yaz tatillerinin jet gibi geçmeye başladığı an büyümüş olduğunuzu fark edebilirsiniz. artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak* keşke 1 günün bile çok zor bittiği, sıcağa rağmen sokakta çeşitli oyunlar oynadığımız günlere dönsem. canımız hiç sıkılmıyordu akşam eve girene kadar.
hesabın var mı? giriş yap