• çocukluğumda yaşadığım ve asla gözümün önünden gitmeyen korkunç bir olay olmuştu. travma mıdır bilemiyorum tam olarak ama hala etkisinden kurtulamadığım bir olaydı. ortaokul 1. sınıftaydık matematik öğretmenimiz hatice hanım, çok titiz bir kadındı. dönemin başında defterimizdeki tüm yaprakları tek tek numaralatır ve dönem boyunca defterimizden hiçbir yaprak koparmamıza izin vermezdi. derslerde de evde de dikkatli bir şekilde defterimize not alır, yanlışları silerken yırtılmasın diye diğer defterlerimizden çok daha fazla özen gösterirdik. bir gün matematik dersindeydik. yine pür dikkat tahdakileri defterime geçiriyordum. hava güzeldi, sınıfın tüm pencereleri açıktı. sınıfımız ikinci kattaydı ama kat hizamızda boş bir arsa vardı. arsadan sanırım o saatte okulda olmayan - o zamanlar belki de ilkokuldan sonra okula gitmeyenler de olabilir- çocukların sesi geliyordu. ama ben ders dinliyordum, dışarıyla ilgili değildim. birden defterime kanlı çamurlu korkunç bir şey düştü. kesik bir beyaz tavşan kafasıydı. donup kaldım. korktum. öğretmenimiz camları kapattırdı. bir erkek arkadaş kulaklarından tutup tavşancağızı çöpe attı. defterimin açık iki sayfası çok kirlenmişti. bu sayfaları koparmam gerekiyordu. öğretmenimin gözlerinin içine bakıp yalvarırcasına o sayfaları koparmak için izin istemiştim. kaç yıl geçse de ne zaman beyaz tavşan görsem ya da ne zaman kareli bir defterden yaprak koparmam gerekse içim sızlar...gözümün önüne matematik defterimin o meşum hali gelir.
  • bugün parkta karşılaştığım bir kadın köpeğimden çok korkuyordu fakat küçük çocuğunun köpeği sevmesi için benden izin istiyordu. o sırada çocuğunun hayvanları sevmesini istediğini fakat kendisinin hatirlamadigi ama çocukluğunda yaşadığını sandığı bir travmadan sonra köpeklerden korktuğunu düşündüğünü söyledi. bunu söylerken elleri yanaklarında endişeli görünüyordu. ona korkmaması gerektiğini köpeğin saldırgan olmadığını ve ipini tuttuğunu söyledim. yine de tedirginliği geçmedi fakat küçük çocuğunu köpeğe yaklaşıp onu sevmesi için cesaretlendirdi.
  • annemin karşı cins hakkında çok küçük yaşta söyledikleri ve benim yanımda uzun yıllar sıra arkadaşı olarak bile karşı cins istememem. karşı cinsle düzgün iletişim kuramam ve çok geç yaşta sevgili edinmem.
  • yaş 6.babam boyumun yarısı bi oyuncak bebek aldı geldi şehirden .ilk oyuncağım saçsız suratsız bişey gittiğim her yere sürüklüyorum .ali koydum adını .nevrotik bi şekilde arkadaşım ali’yle geziyoruz konuşuyoruz uyuyoruz .ali’nin ağzına bi delik açmışım ben ne yersem onun ağzına da tıkıyorum ..sebzeli bulgur pilavı ayran bikaç gün sonra kokmaya başlayınca evde kıyamet koptu .sessiz bi törenle defnettiler ali’yi .günler geçti ben hala yasta annemin öğretmenlik yaptığı sınıfta somurtuyorum .köpeğimiz rin tintin daldı içeri ağzında ali .getirdi önüme bıraktı canına yandığım .sınıfta korkudan altına işeyen uluya uluya ağlayan ..çocuklardan birinin sara hastası olduğunu da bu vesileyle öğrendik .ali ikinci bi törenle tekrar defnedildi .anneme de bikaç kez müfettişler gelip gitti olayı öğrenen beni teselli ediyor .ne zaman bi çocuğun elinde bi bebek görsem çenem titrer hala ,arkadaşımdı yahu !
hesabın var mı? giriş yap