• terlikleri öpüştüren oğlan çocuklarını gördükçe kikirdeyenleri gördükçe kikirdiyorum, sonra diyorum lan ben napıyorum.
    velhasıl her malın bi alıcısı var ki açılıyor bu başlıklar.
  • terlikleri öpüştürmek ne arkadaş. çocuksu erkek falan değil bu bildiğin gerizekalı.
  • insanın ağzına sıçan bir durumdur. önce tavlamaya çalışır, tavladıktan sonra o kadınla ne yapacağını bilemez, farklı bir oyuncağa yönelir.

    hiç bir davranışının ve sözünün sorumluluğunu almaz. sonunda tüm hatalarını çocukluğuna verir, napalım canım olgunlaşamamıştır bir türlü. aman da amandır. hayat böyledir işte, insan hata yapabilir... ama siz hata yaparsanız masallardaki cadısınızdır, kötüsünüzdür. hatta onun hatalarına bile siz sebep olmuşsunuzdur. altına işeyen çocuğun ben değil donumdaki miki yaptı demesi gibi geçer hayat bu adamla.

    karşınıza çıkıp iki laf etmeye de cesaret edemez, konuşmaktan hep kaçar ve en sonunda itiraf eder. seninle o konuşmayı yapacak olgunluğa sahip değilim der. her şey havada kalır, doğru düzgün bir özür bile duyamazsınız. çocukluğuna verir, geçersiniz...
  • çocuksu adama hayatta meyletmem zaten de, adamın sonradan çocuk çıkması var ki evlerden ırak. "mama yiyelim mi ajjjkımmm" ne yahuuu? "ama ben çeni çok öjledimmmm" nedir??
    eşek kadar adamsın oğlum, terliği yiyeceksin ağzına o olacak.
    (bkz: oğlum bak git)
  • aşk güzel bir şeydir vesselam.
  • bir kadın için bir erkekte aşık olunabilecek şeylerin başında gelen şeylerdir.
    sonrası mı? anlatayım dinleyin.

    ilk önce sizin çocuk ruhunuza aşık olur, neden çünkü romantiksinizdir, ince ruhlusunuzdur, düşüncelisinizdir, komiksinizdir. çocuksu olduğunuz için ona saf ve masumane duyguların en güzelini beslersiniz ona karşı.

    sonra, işler değişir.

    kadının gözünde o çocuksu erkek zamanla, olaylara fazla tepki veren, doğru dürüst kararlar alamayan, sürekli bencilce hareket eden, önemli şeyleri düşünemeyen, sümsük herifin biri haline gelir.
    yaptığı hiç bir işi beğenmez, sürekli eleştirilir, aslında fark etmeden kendini hiç bir yere ait hissetmemesi için elinden geleni yapar. kendisi akıllı, zeki, kurnaz, çocuksu değil, olgun olduğu için her şeyin doğrusunu o bilir, her zaman kendisi haklıdır. genç adam hatanın nerde olduğunu fark etmeden kendine olan güvenini kaybetmiştir. çabaladıkça işler daha çok sarpa sarar. en sonunda genç adam kendini bile tanıyamayacak hale gelir.

    evet artık karşısında onu istediği zaman ezebileceği, istediğini yaptıracağı, her zaman haklı olacağı sevimli bir kuklası vardır. kendi maskülen karakterinin tam aradığı kişi haline gelmiştir. aslında belki de o çocuksu erkeğe hiç aşık olmamıştır. onu zamanla dönüşmesini umduğu kişiye aşık olmuştur.
  • niyeyse oyun oynayan, maça giden, espri yapan olgun erkek yokmuş gibi davranılıyor. ''adam'' denilince akla ne geliyor bilmem ki.

    bak benim babam 62 yaşında. mizacı sert bi adam. görsen korkarsın. evde bazen ayaklarını açıp uzatıyor çocuk gibi ve öyle tv izliyor. kendince uyduruk espriler yapıyor. dışarı çıkarken ''ben gidiyorum katar'a bilet aldım şu kadara'' diye eliyle para işareti yapıyor.

    bu insan siyaset konuşan, yeri geldiğinde küfreden, bazen aşırı sinirlenen ve dışarda asla o çocuksuluğunu belli etmeyen biri. asla demezsin bu adam mı ya o uyduruk şakaları yapan diye.

    erkekler zaten çocuksudur. kimisi olgun davranmak zorunda kalmıştır. içinden geldiği gibi davranacak ortamı olmamıştır vs vs.

    o ağır abili filmlerde bile silahın yanında gül var. kendince kızın adını tekrar edişi var. çocuk gibi kızın adını sürekli yazma isteği var.

    yani erkekler zaten çocuksudur. önemli olan bunu nerde gösterdiğidir. doğalım ben diye aptalca davranan bi erkeği kim napsın. ya da olgunum ben diye kasıntı gezinen birini.. denge önemli. o dengeyi tutturan birine aşık olunur zaten.
hesabın var mı? giriş yap