• işyerime yüz metre mesafede nefis sıcak çikokatalar yapan ve bunu usulünce marshmellowlarla servis eden fakat bu kadar da övülmesine gerek olmayan mekan.
    eminönünde oturulabilecek 2 düzgün kahveciden biri olduğundan o yoğunluk. çok bir numarası yok mekanın. övülen üst kat ise feci dar ve basık bir yer . yanyana 2 masa dolu olsa nefesiniz daralmaya başlıyor. zaten insanlar sohbet için geldiklerinden öyle düşündüğünüz gibi ders çalışmaktı,rapor yazmaktı falan pek mümkün değildir.
  • geçen günlerde deneme imkanı bulduğum üçüncü dalga kahve dükkanı. kahve fabrikasının çekirdeklerinin kullanıldığı mekanda geisha çekirdeklerini syphon ve v60'ta deneme imkanı buldum. syphon performansını çok beğenmedim, beklentimden uzak bir tat aldım. barista arkadaşla alakalı olsa gerek v60'ta demlenen kahve daha başarılydı (bitterness biraz daha az olsa beklentimi karşılayacaktı). v60 için kahvenin ince çekildiği için çamurumsu yapı oluşup dripperın tıkanıp bu bitterness'ın oluştuğunu düşünüyorum.
    satmak için sergiledikleri çekirdekleri bittiği için çekirdek satamayacaklarını söylediler. biraz ısrar edince beni kırmayıp 200 gram kadar yirgacheffe verdiler, elim boş göndermedikleri için mekandan mutlu ayrıldım. 2 adım atıp cold drip almak için geri döndüğümde sumatra cold drip şişe ikramımız olsun dediklerinde müşteri memnuniyeti konusunda iyi bir dükkan olarak kafama kazındı.
  • bana kalirsa en çok eminönü turistleri için açılmış muazzam güzellikte bir kahveci. her gittiğimde turist görüyorum sayısız. çok güzel bir dinlenme noktası oluyor gerçekten eminönü ve çevresinde dolaştıktan sonrası için. kahveleri de leziz. kahve çekirdekleri hakkında dilediğiniz bilgiyi de alabiliyorsunuz. herkes keşfetmesin güzelliği kaybolmasın. :)
  • şerif başaran'ın en sonunda açabildiği üçüncü dalga kahveci. istanbul'daki diğer 3. dalga kahvecilerde olmayan bazı güzellikler burada var.

    müşterisini kahve konusunda eğitmek için sipariş ettiğiniz kahveniz yanında sipariş ettiğiniz kahve çekirdeği hakkında bilgi içeren bir karton ile birlikte masanıza geliyor. siz de müşteri olarak kahve çekirdeği hakkında daha fazla bilgi edinmiş oluyorsunuz. başka bir kahvecide görmediğim çok hoşuma giden bir özellik.

    baristalar beklenildiği gibi istanbul'da kahve konusunda bulabileceğiniz en bilgili baristalar olabilir.

    ben kahvemi içtikten sonra bu kahvecilerden kahve çekirdeği de alırım. ilk defa bir barista bana evde kahvemi hangi yöntemle yapacağımı sordu. ben de french press dedim. elimde satın almak üzere olduğum paketlenmiş çekirdeklerin espressoya uygun şekilde kavrulduğunu, aynı çekirdeklerin french presse uygun kavrulanının kendi depolarında olduğunu söyleyip hemen bana onlardan verdi. daha önce başka bir kahvecide böyle bir uygulama görmemiştim. çok hoşuma gitti.

    bunlar dışında, beklenildiği gibi istanbul'un en iyi kahvecisi olmuş. umarım bana daha yakın yerlere de şube açarlar. eminönü'ne pek gidemiyorum. benim açımdan tek eksik yanı bu oldu.
  • bir kahve sever olarak en kısa zamanda denemek istediğim kahveci. değişik şeyler dönüyor gibi.
  • istanbul'daki açık ara en iyi kafe, en lezzetli kahveleri yapan mekân.

    eminönü şubesi için;

    sadece kahveleri değil çalışanları da dünya tatlısı, hoş çocuklar. mekânın dekoru, rahatlığı en az kahveleri kadar nefis. fiyatlar gayet makul. ama en sevdiğim tarafı müzikleri oldu. yüksek sesli, bangır bangır tekno, pop çalan kafelerden illallah etmiş biri olarak buradaki güzelim şarkılara, o arka planda kulağı okşayarak çalan ses düzeyine hasta oldum. tüm bunlara kim, hangi akıl karar vermişse de onu tüm kalbimle selamlıyorum.

    not; özellikle sabah vakitlerinde (9 - 11) gibi tadından yenmeyecek kadar hoş bir yer.
  • bak ufacık detaylar işletmeyi nasıl kötü gösterebiliyor. kadıköy şubelerinde 12 tane tentenin hepsinde birden “fresh coffee is good” yazıyor. o ne abi?

    böyle vizyonsuzluklarda mekan direkt gözümden düşüyor.
  • eminonu subesi, firsat buldukca gidip nefes aldigim bir yer. gerek kahveleri ve tatlilari, gerekse de tum calisanlarinin guler yuzu ve hos sohbet oluslari, burayi diger muadillerinden bir kac adim oteye tasiyor. bozulmayacaklarini da hissettiren mekandir.
  • ne zaman gitmeye niyetlensem ağzına kadar dolu olan mekan .
    edit : meğerse buranın üst katı da varmış hep dışarıdan baktığım için dolu sanıp gidiyordum. birkaç kere deneyimleme imkanım oldu. baristaları gerçekten çok kibar ve konuşkan biri. sorduğunuz tüm sorulara güler yüzle içtenlikle cevap veriyor. çoğunlukla içtiğim red eye kahvesi ise, yerinizde duramamak istiyorsanız çok iyi. 1 bardak filtre kahvenin içine eklenmiş 2 shot espressodan oluşan kafein bombası.
  • kahve neden böyle tapılası bir şey haline geldi anlamıyorum.
    mesela dışarda kahve bardağıyla dolaşıp, içe içe bir şeyler yapmaya, bir yerlere yetişmeye çalışan kadınlarımız gırla. kafa üstünde gözlük falan.
    ne bu allah aşkına?
    kahve bardağıyla ne kadar elit, farklı, modern olunabilir?
hesabın var mı? giriş yap