• cole porter'ı geçen yüzyılın en büyük popüler şarkı yazarı olarak göstermek ilk bakışta fazla iddialı gözükebilir. hatta george gershwin'e, jerome kern'e, dick rodgers'a, irvin berlin'e ve harold arlen'e yapılmış bir haksızlık olarak da algılanabilir. ancak yapacak fazla bir şey yok, cole porter geçen yüzyılın en büyük şarkı yazarıydı. elbette gershwin'in melodilerinin kusursuzluğunu, berlin'in müziğinin sadeliğini ve bu sadelik içindeki güzelliğini tartışacak halimiz yok. ancak, her şeyden önce cole porter demek söz ve müziğin en kusursuz, en şaşırtıcı biçimde bir araya gelmesi demektir ki, bu da pek az şarkı yazarına nasip olur.
    cole porter 9 haziran 1891'de peru, indiana'da, dönemim neredeyse en zengin ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. altı yaşındayken keman ve piyano çalmaya başladı. basılan ilk şarkısı 10 yaşındayken bestelediği "the bobolink waltz" oldu. worcester academy'de başlayan eğitimini yale ve cambrige üniversitelerinde sürdürdü. sahnelen ilk müzikali "see america first" oldu. oyunun başarısızlığı üstüne amerika'dan ayrılıp fransa'ya yerleşti. 1919'da linda lee thomas'la evlendi. 1930'ların başında amerika'ya geri dönene kadar porter'lar avrupa sanat çevresi ve sosyetesinin en gözde çifti konumuna geldiler. bu dönemde neredeyse bütün hayatları venedik ve paris'te geçti. cole porter tam bir scott fitzgerald kahramanı gibi yaşıyordu. birçok kişi için cole porter sadece kendi düzenlediği partilerde, dostlarını eğlendirmek için şarkı yazan amatör bir müzisyendi. ancak, porter bu yıllarda paris'te scola cantorum'da dönemin en önemli müzisyenleriyle çalışma fırsatını yakaladı. broadway sahnelerindeki ilk başarısı 1928 yılında yazdığı "let's do it"le geldi. 1930'ların başından neredeyse hayatının sonuna kadar cole porter, hayatını broadway ve hollywood'un en büyük şarkı yazarı olarak geçirdi. tüm bu yıllar boyunca sayısız cole porter müzikali sahnelendi. bu dönemde çekilen birçok film müziği de cole porter'ın imzasını taşıyordu. "ev'ry time we say goodbye", "i've got you under my skin", "you're the top!", "what is this thing called love", "you do something to me", "easy to love", "i get a kick out of you", "love for sale", "it's de-lovely", "my heart belongs to daddy" "so in love" ve "night and day", bu film ve müzikallerde yer alan cole porter şarkılarından sadece birkaçı.
    cole porter 1937 yılında attan düşerek iki bacağını da sakatladı. annesinin ve karısının ısrarları üzerine doktorlar bacağı kesmeden, ameliyatlarla tedavi etmeye çalıştı. ancak 20 yıl boyunca 30'un üzerinde ameliyat geçirmesine, korkunç ağrılar çekmesine rağmen sonunda 1958 yılında sağ bacağı kesildi. 1954 yılında karısı linda lee thomas öldü. her ne kadar eşcinselliğini örtmek için evlendiği konuşulsa da karısının ölümünün ardından son derece bunalımlı bir hayata sürüklendi. artık hemen hemen hiç kimseyle görüşmüyordu. 1960 yılında yale üniversitesi tarafından verilen fahri doktora nişanını dahi ancak evinde verilmesi şartıyla kabul etti. 15 ekim 1964'te hollywood'da hayata gözlerini kapadı. donat bayer (arşivi)
    http://www.radikal.com.tr/…r.php?ek=r2&haberno=4453

    seçilmiş discography:
    all of you
    anything goes
    begin the beguine
    don't fence me in
    easy to love
    everytime we say goodbye
    from this moment on
    get out of town
    i get a kick out of you
    i love you
    in the still of the night
    it's alright with me
    i've got you under my skin
    just one of those things
    let's do it (let's fall in love)
    love for sale
    my heart belongs to daddy
    night and day
    so in love (kiss me kate)
    too darn hot (kiss me kate)
    what is this thing called love?
    you do something to me
  • midnight in paris i seyrettikten sonra youtube da hasretini giderdigim unlu besteci. let's fall in love
  • de-lovely filmini izledikten sonra kafayı yiyecek kadar taktığım naçizane besteci ve söz yazarıdır. filmin içinde geçen night and day filmini de zar zor bulup, edinip izlemişimdir. ella fitzgerald'ın cole porter songbook'u, de-lovely soundtrack albümüyle birlikte piyasaya sürülmelidir.
  • unlu amerikali besteci... muzikaller icin yuzlerce binlerce sarki bestelemis insan... (bkz: ive got you under my skin) (bkz: i love paris) (bkz: everytime we say goodbye)
  • bugüne kadar hiç dinlememiş olanların bile midnight in paris'i izledikten sonra aşık olacağı adam.

    [http://www.youtube.com/watch?v=p56brkj6yk8 http://www.youtube.com/watch?v=p56brkj6yk8]
  • kimilerine göre 20. yy'ın shakespeare'idir. tabii bu yanlış bir tanımlamadır, doğrusu shakespeare'in 16. yy'ın cole porter'ı olduğudur.
  • bu adam sanki beyaz eldivenlerini büyük bir güvenle giyip kelimeleri tam olması gerektiği yere koyup duygulara haddini bildiriyor.
  • cok basarili bir broadway bestecisi ve soz yazari oldugu icin cok luks bir yasam surdu, gecirdigi bir kaza sonucu gecirdigi tonlarca ameliyat sonrasinda bacaklari kesildi, yillarca boyle yasadi. hayattayken kendisini konu alan bir film de cevrildi. sarkilarini en iyi ella fitzgerald yorumladigi halde kendisini avam buldugu icin pek sevmezmis.
  • biyografisini okurken rus balet boris kochno ile yazışmalarını gördüğümde ağladığım besteci
hesabın var mı? giriş yap