• introsu 15 sene sürse dinlenecek şarkı. bir de bu şarkının baslarından aldığım zevki hiçbir şeyden almadım ben. bir patlıcanlı pilav belki... o da biraz...
  • 3 dakika 22 saniye süren müthiş intro-solosuyla insanı katil edebilecek neil young şarkısı... insan bu gitar sololarının hiç bitmemesini istiyor...
  • bu neil young şaheseri, müzik tarihinin en çok kavırlanan (bkz: cover) şarkılarındandır muhtemelen.. en son carrie rodriguez diye birinin (tanımam, etmem) daha bu parçayı söylemiş olduğunu öğrendim mesela..

    asıl ilginç tarafı, bu şarkının öyküsü, içeriği ve polemikleri aslında.. bir web sayfasında ilginç bir irdelemesine denk geldim ki, dikkate şayan (http://www.thrasherswheat.org/fot/cortez.htm)..

    linki verdik gerçi ama üşenenler için irdelemenin kimi kısımlarından kabaca bahsedersek: benim de neil young'ın şarkısını duymadan önce bihaber olduğum hernando cortez (hernán cortés de denirmiş) adlı ispanyol, 1500'lerin başlarında kalkıp meksika'ya, aztek topraklarını fethetmeye gitmiş.. orada imparator montezuma'yı da rehin alıp, bir sürü aztek vatandaşını katletmiş ve kölelerin el emeği, göz nuruyla günümüzün "mexico city"sini inşa etmiş ta o zamanlar.. ispanya'ya döndüğündeyse doğal olarak bir kahramanmış artık.. buraya kadar tamam.. ama kafalar asıl neil amcamızın şarkısından sonra karışmış anlaşılan..

    bu arada hemen bu şarkının franco rejimine aykırı bulunduğu için ispanya'da yasaklanmış olduğunu not düşelim (hala yasak mıdır, hiçbir fikrim yok)..

    şimdi; diyor ki mesela tim spalding adlı kişi (anladığım kadarıyla hernando cortez hakkında söz sahibi bir araştırmacı filan): "internet alemine şöyle bir bakındığımda, hernando cortez hakkındaki iyi ya da kötü neredeyse tüm tartışmaların kaynağının neil young'ın cortez the killer şarkısıyla bağlantılı olduğunu görmek hem ilginç, hem de ürkütücü!"

    bir başkası da neil young'ın bu şarkıyı gerçekleri saptıran bir romanik anlayışla yazdığını savunuyor ve kabaca diyor ki: "young'ın şarkısında aztekler haddinden fazla iyi kalpli, ideal bir toplum olarak sunulmuş, tek taraflı bakılmış olaya.. şarkının sözlerinde geçen aztek toplumu tanımları ( "nefret sadece bir söylenceydi", "savaş nedir bilinmezdi" gibi satırlara atıfta bulunarak) gerçeği hiç de yansıtmıyor.. aztekler gayet savaşçı insanlardı, komşularıyla hiç geçinemezlerdi, tanrıların gazabından korunmak için ikide bir insan kurban ederlerdi.. aslında doğrusu "barış nedir bilmezlerdi" olmalıydı.."

    yukarıdaki görüşlerden sonra bir başkası çıkıp, young'ın aslında yukarıda yazanları demek istemediğini, cortez'in dünyada cenneti bulmaya kendini adadığını ve fakat aztek diyarında gördüğü üzere, bunun bir illüzyon olduğunu nihayetinde anladığını filan söylüyor..
    ilginç tartışmalar vesselam..

    açıkçası öylesine güzel bir şarkı ki, beni içeriği hiç mi hiç ilgilendirmiyor ve bu şarkıya 10 üzerinden 10 puan vererek, her zamanki keyifle dinlemeye devam ediyorum, edeceğimdir..
  • bu yaşıma kadar dinlemiş olduğum en güzel şarkı. her şarkıdan bıktım, yıllar geçti hala güzel. ve hala güzel geleceğine eminim. insanlarla pek iyi geçinemem. ama bu şarkıyı aynı şekilde seven bir insanla sorgusuz sualsiz anlaşabilirmişim gibi geliyor. bu da ekşi sözlük'te yazdığım en saçma entry olsun.
  • zaten çalmaya devam ediyormuş da biz sadece bir kısmını dinliyormuşuz gibi. başlarken de biterken de.
  • mad season'ın hepimizi dağıtan sürprizi slip away şokunu atlatmaya çalışırken pissed, loverdosed ve chanandler bong ile bol bol kulaklarını çınlattığımız efsane parça. off neil young, offf mark lanegan, ulan mike mccready!
  • grace potter-joe satriani coveri ağzımı yüzümü kaydırmıştır gece gece. daha önce verilmiş linki ama yenilemekte şiddetle fayda var.

    http://www.youtube.com/watch?v=paennr33i5q
  • tarihin en iyi canlı gitar performanslarından birinin, warren haynes tarafından sergilenmesine neden olmuş muazzam şarkı.

    https://www.youtube.com/…qqg2ztk-2erjph7o-t&index=5
  • bu şarkının hikayesini ve adını bir kenara koyarsak kesinlikle ve kesinlikle bir yolculuk şarkısıdır. özellikle 3:23 intronun çıkardığı içsel yolculukta cabası. bu şarkıya yol kenarlarında günebakanlar ve biçilmiş buğday tarlaları çok yakışmaktadır. sanırım bi on kere dinledim ve ben bu şarkının renginin sarı olduğuna karar verdim.
hesabın var mı? giriş yap