• günlük ölüm sayıları resmî rakamlara göre 7binleri aşmıştır. birçok ülkede durum kontrolden çıkmıştır. ab’de ülkeler şehirler birbirlerinin maskesine el koyuyor, çalıyor alenen ama hala şalteri kapatıp birkaç hafta içinde bu işi çözmüyorlar.

    isveç, isviçre, ingiltere, almanya, abd ve son olarak gibi ülkelerde yönetim tedbir almayacağız deyip fitili ateşledi. abd’de zaten sağlık sisteminden ötürü durumun kötü olacağı aşikardı. ancak gelişmiş olmakla övünen ve son derece dağınık yaşanan isviçre, hollanda, belçika ve isveç’te bile günde 100’ün üzerinde ölü var. belçika ve hollanda gibi küçücük ülkelerde hatta 400ü buldu. o kadar zenginlik, gelişmişlik, sağlık sistemi vs. ego savaşı veren yöneticilerle bu hale geldi.

    fransa, ispanya ve italya zaten bambaşka hikaye. o kadar kibirliler ve kağnılaşmış bürokrasiye sahipler ki günde 1400 ölü ve 11-12bin yeni enfekte olan, italya ve ispanya’nın maskelerine el koyan fransa’da hala gece dışında sokağa çıkma yasağı yok mesela.

    bunun dışında gelişmemiş ülkelerde sayılar hiçbir şey ifade etmiyor. bangladeş, hindistan, pakistan, afganistan ve afrika ülkelerinde bir takım sayılar açıklanıyor ancak zaten doğru dürüst bir sağlık sistemi, test vs. olmadığı için buralarda ancak tahmin yapılabilir.

    gelişmekte olan ülkelerde de durum çok fena. iran ve türkiye’de sayılar mesela inanılmaz stabil. hemen her gün aynı rakamlar açıklanmaya başlandı. özellikle iran’da her gün 130-140 ölü 2bin küsür hasta açıklayıp geçiyorlar. meksika, brezilya gibi ülkelerde yönetimler çok kötü olduğundan ve tedbirler çok kısıtlı olduğundan çok ölümler yaşanması bana kalırsa garanti. bu kadar olaydan sonra hala tedbir almayacağız diyen brezilya’da bugün dahi ölüm sayısı 100’ün üstünde ki ülkede salgın en başında henüz.

    salgının başladığı çin ise bana hiç güven vermiyor. hala çin’de bu kadar az yayıldığına inanamıyorum. aynı şekilde wuhan’da karantina bitti. bu salgının yeniden hızlanmasına yol açar mı göreceğiz demek isterdim ama konu çin olunca ne gösterirler bilemiyorum.

    sözün özü kriz yönetimlerin cahilliği ve gereken önlemlerin almaması, insanların vurdumduymazlığı sayesinde sayesinde tüm dünyada büyüyor. büyümeye de devam edecek gibi. ekonomik göstergeler de bu nedenle birkaç sene hep eksi gösterir gibi. dolayısıyla zor bir sınavı maalesef kötü veriyoruz. bu da geri dönülmez sonuçlara yol açtı açıyor. tek teselli bu dönemde dünyayı daha az kirletmemiz. karbon salınımı ciddi oranda düştü. bu da bir nebze olsun yararlı bir şey dünya için.
  • bana yalnızlığın allah’a mahsus olduğunu ve birkaç ay kendini geçindirmeye yetmeyecek bir işin boş meşguliyetten başka bir şey olmadığını öğreten virüs.
  • bu salgının bitmesinden ziyade azalması için izole, karantina ve sokağa çıkma yasağı şart. en iyimser cevap ile 10 haftalık bir izole hayatı, ev hayatı gerekiyor. ilaç ile tedavi edilip enfekte sayısı azaltılmalı. henüz hastalık atlatan bir ilaç veya tedavi yok. son temiz çözüm aşı olacaktır ama aşının hemen olması hiç kolay değildir. tek duamız virüsün mutasyona uğrayıp bulaşıcı özelliğini kaybetmesidir. sars 1 virüsü de öyle oldu.

    iyileşen vaka, toplam vakayı yakalayınca virüs kontrol altına alınmış demektir.

    karantina, izole hayat, tedavi ile semptom azaltma, kesin ilaç, toplu tedavi, aşının bulunması, virüse bağışık bir beden ve virüsün bulaşmasının engellenmesi.

    total zaman kasım, aralık 2020

    sanırım zor, umarım olur.
  • 1.hastanelere girişte maske takma zorunluluğu gelmesi güzel bir gelişme oldu.
    2.covid + çıkan hastaların evde kendilerini izole etmesini beklemek bana mantıksız geliyor. insanlarımız maalesef çok duyarsız olabiliyor. (bu bence şu anki en büyük hatamız. kyk yurtları veya otellerde karantinaya alınmalı lar)
    3.test sayısında başarılıyız. umarım daha da artış olur.
    4.sağlıkta şiddet yasasının şu dönemde çıkması çok önemli. (intörne bile şiddet uygulandığına tanık oldum)
    5.sağlık bakanı bugün istanbula periferde personel gelmesine ihtiyacımız yok dedi. ama bu sabah şöyle bir şey oldu. anlam veremedim açıkçası(https://www.medimagazin.com.tr/…i-11-686-87863.html)
    6.ilçe hastanelerinden merkez hastanelere günlük görevlendirmeleri tehlikeli buluyorum. riskli bir hastaneden diğer hastanelere risk aşılamak gibi geliyor bana.
    7. pandemi öncesi gündemi yumuşatan, pandeminin kamoyunca hafife alınmasına sebep olan ve şu an ortadan kaybolan akademisyenlere ibretlik cezalar verilmeli.
  • ılk günden bu yana beni çok endişelendiren bu virüs hakkında bugün başka şeyler söylemek için geldim. kendim bu şekilde psikolojik olarak bir rahatlama sağladım belki birilerine de faydam olur diye yazıyorum.
    dün bir başlık gördüm camdan virüs gelir mi evi havalandırsam şeklinde. entry leri okudum dalga geçen olmuş bilimsel açıklama yapmaya çalışanlar olmuş. bu başlık bende 1 hafta önce kalp çarpıntısı yaratırdı inanın.
    bir süredir boş zamanlarımı sadece kitap okumaya ayırdım, roman, psikoloji, kişisel gelişim elime ne geçtiyse. yani haber takip etmedim ne olacak bu işin sonu diye annemle konuşmadım, bu artık bana yağmurun şakır şakır yağdığı bir günde hava tahmin raporlarına bakıp sürekli birilerini arayıp bu yağmur ne zaman bitecek bana zararı olur mu evim yıkılır mı kimlerin evi yıkılmış bir bakayım demekle aynı geliyor, bu yağmur bitecek evet ve her olayda olduğu gibi biz insanlar tedbir alıp bekleyecegiz.

    şunun farkında mıyız sanki virüs olmasa 80 yaşına kadar mutluluk ferah içinde hepimiz yaşayacakmışız gibi davranıyoruz. ben her gün işe arabayla gidiyordum ve haftada ortalama en az 2 kez birilerini tehlikeli davrandığı için soylendigim oluyordu, ben kac kişiyi tehlikeye sokacak hata yaptım, her gun gectigim yollarda kaç kişi öldü kim bilir. bunları virüsü sallamayın ya genişliği ile kesinlikle yazmıyorum, tedbir alacağız ve bekleyecegiz.
    beklerken stres bize bambaşka şekilde zarar verebilir. binlerce kitap makale diyor ki bağışıklık eşittir sağlık. ıyi bir bağışıklık için de moral ve mutluluk. psikolojinin fizyoloji üzerinde okadar cok etkisi varki. kronik birçok rahatsızlığın kök sebebi stres.
    ben bakış açımı şu yönde değiştirdim, her sabah kalkıp günüme şükrediyorum. bu hastalık birilerini öldürecek birilerini hasta edecek birilerini evden çıkmadığı için başka tehlikelerden korunmasına sebep olacak belki, birileri evde virüsun gecmesini beklerken banyoda ayağı kayıp başını vurup ölecek. yani hayat akmaya devam edecek. her zamanki gibi, kontrol edemediğimiz okadar cok sey olacak ki yine her zamanki gibi.
    neden her gün trafikte ölebilirim bir bakayim istanbulda bugün kaç kaza var, yemek yerken boğazıma bir şey takılabilir bir bakayım kac kişi ölmüş dünyada bu yüzden, tatildeyken bakiyim şimdiye kadar akdenizde boğulanlar kimler hangi onlemi almamış da ölmüş demiyoruz da bunda bu şekilde davranıyoruz.
    çünkü bu yeni ve ilk defa dunyanin her yerinde kitleler halinde ölüm var. tek farkı bu. zülfü livaneli nin serenad kitabını okuyun, struma gemisini anlatıyor, orda da bir toplu ölüm oldu dibimizde, anne babalarımıza sorsak hiç biri hatırlamaz bile o olayı.
    evinde olabilen evinde, çalışmak zorunda olan işinde, kime ne etkisi var bilinmezlik hat safhada, hiç bir şeyin hayatımızı nasıl etkileyecegini bilmediğimiz gibi, bindiğimiz uçağın düşmeyeceğini bilmediğimiz gibi, bir böcek sokmasının bize neler yapabileceğini bilmediğimiz gibi.
    ben kitap okuyarak çıktım bu ruh halinden kimi yemek yaparak çıkar kimi oyun oynayarak. tercih bizim ya stresi körükleyecek şeyler yaparak bağışıklığımızı düşüreceğiz, ya da bu süreçte kendimizle iyi geçinip bize iyi gelen şeyler bulup geçip gittiğini göreceğiz.
  • "elvedaaa" diye şarkı söyleyen cem adrian'ın dediğini "evde kaaal" olarak anlamak, "krema krema na na na" diyen hande yener'i "korona korona na na na" olarak algılamak, nara şarkısında "bu gece bütün istanbul'u öpesim var" diyen yaşar'a provokatör gözüyle bakmak ve tüm bunlara yol açan hastalıktır.
  • hayatta o kadar da uzun vadeli planlar yapılmamasını insanlığa öğreten virüs.
  • az önce biri 15 temmuz ruhuyla bu görünmez düşmanı yeneceğimizi söyledi :))))))
  • (bkz: #104977367)
  • daha önce, evrimin insanoğlu için artık neredeyse durduğu iddiaları üzerine aşağıdaki entrynim bir bölümünde hıyarcıklı veba ve aids üzerinden virütik etkiyi, virüslerin çalışma şekli ve evrimle olan ilişkisini incelemiştim.

    merak edenler buyursunlar;

    (bkz: #75857222)
hesabın var mı? giriş yap