• n95 maskesinin üstüne taktığı siperliği, cebinde mendili ve kolonyasıyla; aşı yapan hemşireden daha korumalı olarak dün annemin yaptırdığı aşıdır.

    sağlık ocağındaki randevusunda ona eşlik ederek benim de günüm renklenmiş oldu.

    annemle aynı zırhlı donanımdaki bir teyze sağlık ocağı çıkışında bizi durdurunca; aralarında şu konuşma geçti:
    teyze: 'sanırım siz de oldunuz, aşı nasıl geçti? '
    annem: 'iyi geçti; merak etmeyin, size de şifa olsun.'
    bu ortam beni sağlık ocağının bahçesinden alıp öss'den çıktığım üniversitenin bahçesine götürmüştür.

    annem çıkışta tek tek sevdiklerini arayarak, sınavının iyi geçmiş olduğunu tabiyki de haber verdi.

    aşılar herkese bol antikor, aşılama günleri herkese güzel anılar getirsin.
  • bugün washington post'ta okuduğum habere göre, koruma sağladığı sürecin 6-8 ay kadar oldugu sanılan aşı. haberde, uzmanların aşının sağladığı korumanın en az 6 ay ile en fazla 2 sene arası olduğunu düşünüyorlarmış. bu yönde araştırmalar devam etmekle birlikte henüz yeterince zaman geçmediği için koruma süresini net olarak söyleyemeseler de bundan sonra çok büyük ihtimalle grip aşısı gibi her sene covid aşısı olacağımızı öngörüyorlarmış. aşı şirketleri de ona göre hazırlığını yapıyordur zaten.

    bu sürecin böyle bir yöne gittiği en başından belliydi ama bu haber beni çok üzdü. neden? bilmiyorum. şüphelendiğin gerçeklerin yüzüne çarpılması durumu sanırım. eski normal geri dönmemek üzere bizi terk etti, bundan sonra maskeli olarak yaşamımıza devam edeceğiz sanırım.

    devletler de bu süreçte aşı pasaportu ya da aşı sertifikası üzerinde çalışmaya başlamış. bizi bekleyen distopik gelecekte kim aşı olmuş kim olmamış vs hepsi takip edilecek gibi duruyor. amerika'da bu aşı pasaportları üzerinden demokratlar ile cumhuriyetçiler arasında mücadele başlamış bile. haber

    ilave: her aşı ayrı ayrı test ediliyor tabii ki de bunlar şu an için hepsini kapsayan, genel öngörüler. bu arada, bunlar olurken amerika'da bir de dördüncü dalga başladı...
  • bir pediatri hemşiresi olarak, aşıların önemi benim için apayrı. şu anda çocuklar doğumdan sonra tetanozdan ölmüyorsa, kızamık ve buna bağlı subakut sklerozan panensefalit denen illeti görmüyorsak, çocuk felcini eradike ettiysek bunlar hep aşılar sayesinde.

    çin aşısını üreten firma şu anda birçok çocuğa uygulanan çocukluk dönemi aşılarının firması. eski bir firma. ayrıca aşının üretim şekli, geleneksel yöntem olarak da bilinen inaktif virüs yöntemi.

    aşımı oldum. hafif uyku ve girişim bölgesi ağrısı dışında hiçbir kısa dönem yan etkisini görmedim. ağrının olması da gayet normal, tetanoz aşısı daha çok ağrıtıyor bence.

    bu arada aşı oldum diye kendinizi salmamanız lazım. maske, mesafe, temizlik devam.
  • gün itibariyle türkiye'de 60 yaş ve üzeriyle birlikte 60 ve üzeri yaşın yaşları farketmeksizin eşlerine uygulanmaya başlanabilen aşı.
  • noluyor arkadaşlar?

    https://twitter.com/…nka/status/1427385452844273667

    https://twitter.com/…nka/status/1427370431007363078

    https://twitter.com/…nka/status/1426576617690836998

    daha bu listeye eklerim eklemesine de gözler görmüyorsa fener tutmanın bir manası kalmıyor.

    noluyor dostlar? bir şeyler oluyor.
  • aşı konusunda şahsi fikirlerim biraz karmaşık ama covid-19 aşısı ile ilgili dünya ne durumda şu aralar bir bilelim diye bir tarama yaptım.

    öncelikle bu konuda otorite olarak başımızda bulunan dünya sağlık örgütü resmi sitesinden 19 nisan 2020 tarihli covid-19 aşı çalısmaları güncellemesini , buradan detayları ile bulabilirsiniz.

    gözüme ilk takılan, kanada'nın renkli çoraplı başbakanının bir açıklaması oldu. trudeau , covid-19 aşı gelişimini ve vakaların takibini finanse etmek için 1.1 milyar dolar bütçe açıkladı. ve ilginç bir konuya değindi bu arada ; " bir aşının ortaya çıkması çok uzun sürebilir. bulunan aşıların ne derce etkili olacağı da tartışılır. onlarca yıldır aids için bir aşı arıyoruz ve arıyoruz ve hala gelmedi. ancak hiv'li insanlar için yaşam kalitesini arttıran tedaviler büyük ölçüde iyileştirildi"

    bu açıklamanın bir anafikri var, aşıyı aramaktan vazgeçmeyeceğiz ancak kesin tedaviyi bulmaya daha fazla zaman ve nakit ayırsak daha iyi olur demek istiyor kanada başbakanı. ben mantıklı buluyorum açıkçası. kesin tedavi ve bağışıklığını geliştirmiş insanların tespiti süper önemli. çünkü, aşı gelene kadar hayatın durmasının dünyaya vereceği zarar, covid-19'un verdiği zarardan daha büyük olacak.

    alışılmışın dışına çıkarak, amerika birleşik devletlerinde hayvan deneyleri atlandı ve aşı 17 mart tarihi itibari ile insanlarda denendi.

    ingiltere'de elisa granato isimli kadın, oxford'un aşı çalışmasının ilk insan deneği oldu ve 800 kişi daha bu deneyler için işe alındı.

    ilaç devleri sanofi ve gsk bir aşı geliştirmek için bir araya geldi

    avustralyalı bilim adamları, iki potansiyel aşıyı gelinciklere enjekte ettiler ve nisan sonu itibari ile insan deneylerine geçecekler.

    bu arada 23 nisan 2020 tarihli bir new york post haberi, çinli bilim insanları tarafından denenen aşı testlerinin, maymunları covid-19 dan koruduğunu ortaya çıkardığını yazdı.

    --- spoiler ---

    pekin merkezli özel bir şirket olan sinovac biotech'teki bilim adamları, aşılarının iki versiyonunu sekiz rhesus makak maymuna dozladılar. üç hafta sonra maymunlar ölümcül patojene maruz kaldıklarında, preprint server biorxiv'de yayınlanan araştırmaya göre hiçbiri tam gelişmiş bir enfeksiyon geliştirmedi.

    araştırmada en fazla aşı verilen maymunlar en iyi yanıtı verdiler, araştırmacılar virenks veya akciğerlerinden herhangi birinde virüsü tespit edemediler. daha düşük bir doz alan maymunlar kontrol edebildikleri küçük bir enfeksiyon geliştirdiler.
    --- spoiler ---

    biorxiv'de yayinlanan araştırmanın pdf dosyası. ilgilenen icin tık lütfen!

    sinovac'ın denizaşırı düzenleme işleri üst düzey yöneticisi meng weining'in siencemap.org'a verdiği röportaj. zevk alarak okudum. size de tavsiye ederim.

    bir haber de the hill'den. pfizer'den araştırmacı mikael dolsten'e göre, covid-19 aşı zaman çizelgesinin yarısına gelindi. biontech ile potansiyel bir aşı hakkında birlikte çalışan pfizer'in yakinda aşının müjdesini vereceğini söylediği videoyu buradan izleyebilirsiniz.

    pfizer'in ve mikael dolsten'in bu konudaki açıklamalarını ilgi çekici buluyorum. zira, 9 nisan 2020'de pfizer, covid-19'u tedavi etmek için öncü bir ilaç geliştirdiklerini açıklamıştı. aşı ile ilgili olarak ise "başarılı olucağını umuyoruz ve yasal onay verilirse , 2020 yılı sonuna kadar milyonlarca aşı dozu sağlayabileceğiz" diye konuşmuştu.

    tabii, kendilerinin bu açıklamalarının ardından, pfizer'in işlem gördüğü dünya borsalarındaki hisse değerleri sıçrama yaparak yükseldi. ilaç şirketleri kâr amaçlı kuruluslar oldukları için, halihazırda ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var .

    şimdi zurnaya zırt dedirtmenin vakti geldi.
    evet , bütün dünya aşı arıyor, aşıyı bulduğunu, bulmasına az kaldığını söyleyenler, insan sağlığının sadece aşılarla güvenli olduğunu iddia eden fetişistler ve umutla aşı bekleyen halklara twitter üzerinden yüksek dozlarla popülist umutlar enjekte edenler var.
    unutmayın, hiç kimse bu aşıların ne kadar etkili olacağını bilmiyor!

    bir aşının gelişmesi, normal olarak onlarca yıl olmasa da , yıllar alır. araştırmacılar sadece birkaç ay içinde aynı miktarda işi yapmayı umuyorlar.
    çoğu uzman, resmen sars-cov-2 olarak bilinen yeni virüsü etkisiz kılacak aşının gelmesinin, yaklaşık 12-18 ay sonra, 2021'in ortalarında mümkün olacağını düşünüyor

    gercekleşirse, bu çok büyük bir bilimsel başarı olacak ama çalışacağının garantisi yok.

    dört çesit koronavirüs halihazırda insanlar arasında dolaşıyor. yaygın soğuk algınlığı semptomlarına neden oluyorlar ve bunların hiçbirine karşı yıllardır bir aşı yok!
  • kapanmalardan medet umanlar ya da uçakta yanında oturan yolcu aşı olmamış diye cıngar çıkaranlara bir ışık olması açısından, her geçen gün yeni bir mutasyona uğrayan sars-cov-2'nin yol açtığı hastalığa karşı yapılan ve artık kimi avrupa ülkelerinde mecbur tutulan covid-19 aşılarının bulaşma durumunda potansiyellerinin ne kadar olduğu ile ilgili harika bir çalışmayı buraya taşımak istiyorum.

    çalışmanın yapıldığı yer amerikan federal hapishanelerinden bir tanesi. bu konu özellikle önemli, zira federal hapishaneler yüzde yüze yakın bir aşılanma sağlamış mekanlar ve ak göt kara göt buralarda rahatça belirebilir. çünkü kapalı ortam ve yüksek aşılama oranı istatistik oluşturmak için son derece elverişli.

    bildiğimiz üzere abd genelinde acil kullanım onayı almış aşılar moderna, pfizer, johnson & johnson . toplumda aşılı kimselerin sayısının artmasına rağmen vaka ve ölüm sayılarında azalma yakalanamamış olmasından dolayı, bilim çevreleri aşılardaki gerçek etki-etkinliği anlamaya gayret ediyorlar. birçok dış etkiden bağımsız olarak rahatlıkla istatistik alınabilecek bir yer olan federal hapishanelerdeki aşılanmış kişilerin bulaşmadaki fonksiyonlarının belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmada aşının çeşidi ve üreticisinin kim olduğundan bağımsız olarak benzer sonuçlar ortaya konmuş.

    çalışma burada, tıklayan incelesin. ben kaynağa gidip incelemek istemeyenler için buraya kısaca geçeyim : ister moderna aşılı, ister pfizer aşılı ya da ister johnson&johnson aşılı kimseler olsun, covid-19'un bir kişiden diğerine bulaştırmadaki etkisi, aşı olmayan kişilerdeki etki ile aynı.

    açalım mı biraz daha? :

    ilgili federal hapishanede özellikle delta varyantı'nın hakim olmasından sonraki süreçte mahkumlar arasındaki viral bulaşma belirteçlerine bakılıyor. mahkumlardan arka arkaya 10 gün boyunca günlük nazal numuneleri alınıyor ve anket yoluyla da semptomlar bildiriliyor. alınan numuneler rt ve pcr ile test ediliyor. çalışmaya 95 mahkum dahil ediliyor. bu mahkumlardan 78'i (%82) tam aşılı ve 17'si (%18) tam aşısız.

    tam aşılanmış katılımcı mahkumların test pozitifliği 13 gün boyunca devam etmiş. aynı şekilde tam aşısız katılımcı mahkumların da test pozitiflikleri 13 gün boyunca devam etmiş.

    alınan kültürlerdeki pozitiflik süresi de hakeza hem tam aşılı kişilerde, hem de tam aşısız kişilerde 5'er gün olarak ölçülmüş.

    öte yandan hem tam aşılı hem de tam aşısız kişilerde ölçülen viral yük miktarları da hemen hemen aynı ölçülmüş.

    sonuç : aşılı-aşısız ayrımı yaparak yasak uygulamak mantıksızdır. aşılı olmayanların sokağa çıkmasını engellemeyi bile alenen konuşmaya başlayan ülkelerin samimiyetine inanmak ve onları örnek göstermek insan olmanın onuruna aykırıdır.
  • bir aşı hikayesi... aşı olur randevu alamazsın; randevu alırsın aşı olmaz. neden? çünkü burası türkiye!

    adana'da yaşayan annem, mhrs'nin ve e-nabız ın kitlenmesi sonucu, zar zor alo 182'den bugüne randevu almayı başardığı aile sağlık merkezine aşı olmak için gittiğinde; hekim, aşının olmadığını, yarın geleceğini, annemin yarın aşı olmak için gelmeden önce de aramasını söylemiş. (belki yarında aşı gelmeyebilir demektir bu.)
  • sanırım turizmcilere başladı zira aile hekimlerinden randevu alınabilmektedir.
  • aşılar, tıp biliminin dünyaya sunduğu en büyük nimetler. koruma ihtimali yüksek değil azıcık bile olsaydı, yine de olurdum ve olacağım da.

    bu aşıyı olmak, hepimizin topluma, dünyaya ve insanlığa borcu. unutmayalım bunu.
hesabın var mı? giriş yap