• kovaya konan yengeçler birbirinin üstüne çıkarak kovadan kaçabilecek durumdayken kaçmaya çalışan yengeci topluca kovanın içine çekerler. böylece açlıktan ölene kadar kovada kalırlar. buna yengeç zihniyeti denir.
  • adı; kovaya atılan yengeçlerin, dışarı çıkmaya çalışıp kurtulmak isteyen bir yengeci geri çekmelerinden gelir. yengeçlerin büyük sürüler halinde hareket etmesini ve toplumsal canlılar olduklarını düşünürsek, doğalarına uygun hareket ederek bunu yaparlar. doğal olmayan; o bir yengecin çıkmaya çalışmasıdır.
    insanlar, 'bireyselleşme' ve 'şehirleşme' kavramlarından önce tam toplumsal varlıklardı. yani bir kişinin özel bir istencinin olması pek muhtemel değildi. 'crab mentality' o döneme göre asla yargılanması gereken bir durum değil, aksine savunulması gereken bir durumdur. fakat, bireyselliğin ve bireysel hakların yaygınlaştığı ve kabul edildiği çağımızda, bahsedilen kavrama kötü gözle bakılır, bunu yapan kişi 'insani davranış'a ters hareket etmiş olur. fakat bu durum, bunu yapan ve bunu yapmayı isteyen ve düşünen insanın hatası değil, kişinin kendisinin bilinçsiz bir tavırla değişime uyum sağlayamamasından dolayıdır.
  • (bkz: yengeç zihniyeti)

    "eğer ben yapamıyorsam, sen de yapamazsın." ifadesiyle tarif edilen bir düşünce şeklidir.

    yengeç zihniyeti denilmesinin sebebi ise; bir kovanın içine bir sürü yengeç konulduğunda, kaçmaya çalışan yengeçin diğer yengeçler tarafından kovaya geri çekilmesidir.
  • "velkam tu törki"

    memleket gelişmiyorsa malum şahıs, malum parti değil bu yüzden gelişmiyor. bu tip insanlar yüzünden gelişmiyor. zor zamanında sana imkanları varken bile destek olmazlar, aman toparlar da bizden iyi oluverir diye. iyisindir seni çekemezler sürekli ayağını kaydırmaya çalışırlar.

    abarmıyorum türkiye nüfusunun %105'i filan bu insanlardan oluşuyor.
  • yapabilecek birini engellemekten dolayı crab mentality denilen turkiyede yengeç sepeti sendromu olarak bilinen düşünce şekli.
  • kişi kendisi nasılsa karşısındakide öyle olsun ister o yüzden başarısız başarılıyı aşşağı çekmek ister. doğru tutum, bende yapabilirim olmalıdır.
  • "cehennemde yeni bir zebani işe başlamış. ilk gün kıdemli zebani tarafından gezdiriliyormuş. her yerde dev, yüksek kaynar kazanlar içinde yanan insanlar ve her bir kazanın başında zebaniler varmış. bizimki bakmış derin bir kazanın başında 5 zebani bekliyor.
    – bu ne demiş ?
    – bu almanların kazanı, sürekli birlik olup yardımlaşıp üst üste çıkarak yukarıya tırmanıyorlar ve oradaki zebaniler de tırmananı tekrar aşağıya atıyor…
    biraz daha ilerlemişler dev bir kazan daha. başında 3 zebani bekliyormuş. bizimki yine dayanamamış;
    – peki burada niye 3 zebani bekliyor?
    – bu da amerikalıların kazanı, bunlar da arada yardımlaşıp çıkmaya çalışıyorlar ve görevli 3 zebani yukarıya çıkanı tekrar aşağıya atıyor.
    bizimki bakmış bir sürü dev kazan ve her kazanın başında çeşitli sayıda görevli zebani varken ileride bir kazan var ki başında hiç zebani falan yok. hemen atılmış;
    – yahu bu kazanda niye görevli zebani yok, boş mu?
    kıdemli artık bıkkın bir şekilde cevaplamış;
    – o türklerin kazanı. görevli zebaniye gerek duymuyoruz. zaten içlerinden birisi çıkmak için çaba sarf ettiğinde diğerleri birlik olarak hemen onu aşağıya çekiyor."

    tanım: bir çeşit crap mentality.
  • iç ve doğu anadolu kültürünün hor görülme nedenlerinden biri olan zihniyet yapısı.
hesabın var mı? giriş yap