• craig sager: “coach what was the key to forcing so many turnovers?”
    popovic: “i think they were looking at your suit.

    gece gece üzmüştür.

    edit: bu röpörtaj umut vermişti halbuki.

    https://www.youtube.com/watch?v=psua7agbqio
  • bu ağabey gerçekten de o kadar afilli kıyafetler giyiyor ki, kendisi yarın bir basın toplantısı düzenleyip "arkadaşlar ben spor haberciliği dünyasından çekilme kararı aldım, bundan sonra hayatımı pezevenk olarak idame ettireceğim" dese eminim ki amerikan halkının önemli bir kısmı bunu son derece normal karşılar. lakabı "america's sideline reporter" olup, 1949 illinois doğumludur ayrıca.
  • nba'den evvel, tnt'nin yayınladığı mlb ve nfl maçlarında da sahada görünürdü, son dönemde yalnızca nba maçlarında kendisini ve garip kıyafetlerini görmek mümkün. rüküşlük bakımdan süheyl uygur'un amerika'daki muadili kendisidir. kendisinin takım elbise kreasyonundan birkaç örnek içinse;

    http://friendsoftheprogram.files.wordpress.com/…jpg
    http://www.ourkitchensink.com/…/10/craig-sager1.jpg
    http://4.bp.blogspot.com/…ws/s400/sager barkley.jpg
    http://www.mouthpiecesports.com/…/05/craigsager.jpg
  • popovich'in takılmalarına maruz kalan muhabir. bugün oynanan karşılaşmada pop, sager'ın oğlu ile röportajı yaptı ve yine klasını konuşturdu.. http://www.youtube.com/watch?v=-k8ev2jfawu
  • izlemiş olduğumuz her basketçinin dönemini saha kenarından yaşamış, oyuncular ile farklı hukukunu oluşturmuş, dennis rodman sac rengi gibi, takım elbise rengi ile merak uyandırandı.
  • ölümüyle üzmüş nba muhabiri. popovich ile yaptığı saha kenarı röportajlarını hep hatırlayacağım, aralarında şahane bir iletişim vardı. huzur içinde yatsın, çok güzel adamdı.
  • hayatını kaybetmiş. nba'de bir dönem daha kapandı. o muhteşem renklerle bezenmiş takım elbiseleriyle sahanın ortasında yaptığı röportajlar unutulmayacak. rest in peace man!
  • dün gece gördüm vefat haberini ve çok üzüldüm, zaten nba ile ilgili sayfaları takip edenler hastalık sürecine yakından tanık olmuşlardır. özellikle gregg popovich ile yaşadığı diyaloglar unutulmazdı, zira en büyük hüznü de popovich'te gördüm. bu vesile ile amerika'daki spor dünyasına, adamların olaylara yaklaşımlarına, birbirlerini sahiplenişlerine imrenmemek elde değil. craig sager'ın da toprağı bol olsun diyelim, bu oyunu sevme nedenlerimizden bir tanesiydi.
  • olum haberi bogazima yumru gibi oturmus adam... dakikalardir ellerim klavyede, yazamadim bir sey. rip.

    "heaven just got a lot more colorful."
  • craig sager, sadece tanınmış, parkenin kenarındaki renkli takım elbiseli adam değildi. sadece devre arasında ya da maç sonunda oyunculara veya koça sorular soran, röportaj yapan adamdan çok, her zaman pozitif kalmayı başarmış, hayatının her anından zevk almayı bilen, mesleğini tutkuyla yapan adamdı herkes için.

    herkese aynı sıcakkanlılıkla, enerjiyle yaklaşan, popovich'den ayarı yerkende, kendrick perkins'in velediyle konuşurkende samimiyeti aynı ölçüdeydi. temiz adamdı.

    hani bu ecnebilerde show must go on dedikleri durum var ya, bizim beceremediğimiz, işte bu adam o show'a her zaman, istikrarla çok şey kattı. bir de muhabirdi, 40'ında jordan'la, barkley'e sorardı acayip sorularını, 60'ında kobe'ye. hani bu ülkede 35'inden sonra muhabirsen, adam olamamış insan muamelesi görür, halen daha düzgün mevkiye gelememiş gözüyle bakarlar. hala mı ışıkçısın derler, yönetmen yardımcısıysan, yönetmen olamaman başarısızlık örneğidir ya. bunların hepsi ayrı mesleklerdir, herkesin ceo olmayı kafaya taktığı sikimsonik ülkede craig sager, ömrü boyunca muhabirliğini yaparak kazanmıştır tüm dünyanın saygısını. toprağı bol olsun.
hesabın var mı? giriş yap