• ayrica en guzel videolari bana gore sunlardir

    let's generalize about men

    sexy getting ready song

    the first penis i saw

    santa ana winds

    my sperm is healthy *

    fit guys have problems too

    i'm so good at yoga

    ya gercekten deli bunlar, bunlari ozellikle izledikce kahkahalarimi tutamiyorum. aslinda hepsi cok cok iyi, hayir gulmeden nasil cekebiliyorlar acaba.

    edit: muthis bir tanesini unutmusum:

    jap battle
  • son yılların gerçekten en sağlam komedi dizilerinden biri. diğer favorim new girl. bu iki dizinin türk izleyicisi tarafından çok tutulmamasının başlıca nedeni bence dil ve kültür sorunu.

    o kadar gündelik amerikan ağzı kullanılıyor ve gündelik yaşama dair dil oyunlu espri oluyor ki, çeviri ile takip edenler için anlamsızlaşmaya başlıyor. ingilizce bilenler için biraz daha anlaşılır, gündelik amerikan kültürüne haiz kişiler için eğlenceli oluyor.
  • dizi ilk başladığında türkiye'de seyreden bir tek ben varım zannediyordum. şimdi burada bir sürü entry görmek acayip hoşuma gitti. eğlenceli fakat kesinlikle çerezlik bir komedi dizisi değil. özellikle şarkılar ve klipler gerçekten zekice

    3. sezonun favori şarkısı: the very first penis i saw
  • “so, it's not my fault that

    my parents messed me up

    'cause their parents messed them up

    and adam and eve were messed up by god

    who was messed up originally by the big bang

    everything is the big bang's fault!
    good point!

    energy in space was the ultimate bad father

    nothing is nobody's fault”
  • yillarca severek izledim o ayri, ama son los angeles'daki sarkilari soyledikleri bolum bugune dek izledigim en tatli performanslarindan biriydi!!!

    hem huzunlendim bitiyor diye, hem de gozlerim yasarana kadar guldum. ayrica epey bir sarki hatirliyormusum, ooh evde de yalnizdim, bagira bagira eslik ettim.

    muhtesemdiniz be!
  • neden bu kadar az konuşulduğunu anlayamadığım süper sonik canım dizim. öncelikle inanılmaz underrated bir dizi olduğunu belirttikten sonra yorumlarıma geçebilirim*
    aslında öylesine komik bir dizi olarak başlamıştım. rebecca nora bunch, ilk başta gözüme hollywood piyasasına uymayan vücudu *, inanılmaz eğlenceli ve cinsel içerikli şakalarıyla dikkatimi çekti. ilk iki sezon boyunca komiklikler şakalar şeklinde ilerlerken bir anda borderline kişilik bozukluğu sahibi bir kadının gözünden olayları izlemeye başlayınca aslında dizinin oldukça yaygın bir psikolojik rahatsızlığı tüm açıklığıyla anlattığını farkettim.
    birçok borderline kişilik bozukluğu sahibi kişiyle aynı çevrede yaşayan bana madalyonun diğer tarafından bakma becerisini sağladığı için ayrıca minnettarım. delilikleri, laf sokmaları, kilo kaygıları, anne sorunları, sevgiyi haketmediğini düşünmesi, cinsel hayatı, makyajsız halleri, hataları, yanlışları, obsesyonlarıyla "gerçek" bir karakter oluşturan rachel blooma saygılarımla.

    edit: dizinin tek kusuru, olur olmadık yerlerde aklınıza gelen şarkılardaki ayıplı sözleridir* markette alışveriş yaparken, yürürken, bulaşık yıkarken ansızın söylemeye başladığınızda deli midir nedir bakışlarına maruz kalmanız olasıdır. çok eğlenceli olması sebebiyle bence değer*

    first penis i saw
    let's have intercourse
    oh my god i think i like you
  • nathaniel diye inleye inleye bitirdiğim dizi.ya adam hem süper hem anlayışlı hem zengin hem ateşli nasıl hala secemiyorum diyor deliriyorum.
  • bitiyor bu sezon... ama nedense son sezon sarkilar muthis azaltilmis, her bolumde 1 tas catlasin 2 tane, ben daha calgili cengili olusunu seviyordum.
    o nedenle kalbimde the good place bunun yerini almaya basladi biraz.
  • hiç bir dizi sitesinde bırakın bölümünü, çevirisini dahi bulamadığım, izlemeye can attığım ilginç bir romantik komedi. keşke hayırsever çevirmenler bu işe el atsa, sırf bu dizi için çevirmenlik işine girmeyi düşünüyorum okulu falan bir kenara atıp. netflix türkiye'ye çevirileriyle gelse yine kabul fakat orda da yok sanırım. bilgisi olan yeşillendirebilirse makbule geçer. aynı şey yine the cw 'de yayınlanan jane the virgin için de geçerli, netflix dahi kabulümüz

    diziyi türkiye'de fox life yayınlıyor ikinci sezonunu döndürmeye başlamışlar yazın da ilk sezonunu tekrar etmişler fakat fox life üyeliği olan var olmayan var *
  • bir arkadaşımın haftalarca ısrarı sonucunda başladığım, iyi ki de başladım dediğim dizi. kural olarak müzikallerden pek hoşlanmam ama şarkılar çok eğlenceli. ayrıca dizi karakterler arasındaki ilişkileri (kadın-erkek / kadın-kadın) basmakalıplar dışına çıkan bir şekilden inceliyor. gerek rebecca ve paula arasındaki arkadaşlığın gitgellerini, rebecca vs. valencia husumetini, gerekse kadın karakterleri kendi başlarına incelersek 30'una kadar kadının k-sine yaklaşamamış "nice guy" olduğunu idda eden hollywood dallamaları tarafından değil, bir kadın tarafından yazıldıkları belli. (bir de joss whedon çok iyi kadın karakter yazıyor. o hariç de.) rebecca'nın salaklıkları bir noktadan sonra sinir bozabiliyor ama güzel, eğlenceli vaktinize değer.
hesabın var mı? giriş yap