• scott cooper 'ın yazıp yönettiği bir dram filmi. başrolde jeff bridges varmış.

    bu da fragmanı: http://www.youtube.com/watch?v=zmlapbqspsc
  • jeff bridges e golden globe ödüllerinde drama dalinda en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandirmistir.
  • conan'da gördüm filmden bi parça gösterdiler, sanırım başı, the big lebowski'ye sağlam selam çakmış.
  • jeff bridges’a golden globe'dan sonra bir oscar ödülü de kazandırması beklenen scott cooper filmi.
  • hayat seni zirveye çıkardığı gibi zirveden indirir de. boynuz * kulağı * geçer. baki kalan sevdiklerinin yanında olmasıdır. ve özellikle bir erkek hayatının sonuna kadar yalnız kovboy gibi takılamayacağının farkına çok geç olmadan varmalıdır.

    önümde şebnem dönmez oturuyordu. o da yalnız gelmişti.
  • spoiler
    mutlu sonla bitmiyor.
    spoiler
  • (bkz: bad blake)
  • bana the wrestler i hatirlatan film. the wrestler daha karanlikti crazy heart biraz daha renkli ama caresizlik, debelenme, kendi cocugu ile yasadigi basarisiz iliskinin yerine kucuk bud'i koymasi vs vs
    ama jeff bridges yine harika. colin farrell da yas aldikca adama donmus; begendim.
  • thomas cobb'un romanından uyarlanmış çok başarılı film. jeff bridges artık dibe vurmuş, bir zamanların ünlü bir country şarkıcısını canlandırıyor. hayata tutunmak ve değişmek için beklediği işaret de aşık olduğu dört yaşında bir çocuk sahibi bir kadın olarak ortaya çıkıyor.

    bu konuyu ifistanbul'da filmi görmeden önce duymuş, ve açıkçası konu bu şekilde bakıldığında bana biraz sıradan gelmişti. ancak filmi seçme kararımda daha çok jeff bridges etkili oldu. adam her zamanki gibi yine çok çok iyi, aldığı altın küreyi de sonuna kadar hakediyor bana kalırsa. oldukça zorlu bir rolü çocuk oyuncağı gibi oynuyor, dahası film boyunca bolca dinlediğimiz şarkıları da colin farrell gibi o da direk kendisi söylüyor, ve bunda da çok başarılı... oynadığı karakter big lebowski'dekinin bir üst versiyonu diyebiliriz, aslında birkaç sahnede oradaki rolünü direk hatırlattı. ilk aklıma geleni klozete gözlük düşürme sahnesi örneğin...

    colin farrell'ın lafı geçmişken bahsetmeden geçemeyeceğim, filmin kesinlikle zayıf halkası kendisi. yıllarca onunla ilgili kötü aktör eleştirilerini duyagelmiş, fakat bu önyargı hiçbir zaman oluşmamıştı bende, belki de phone booth filmini çok beğendiğimden, ancak bu filmde söylediği parçalar dışında nispeten basit olan rolü kötü oynadığı bariz bir şekilde görülebiliyor.

    aslında izleyicinin filmden kopmaması konusunda oldukça riskli bir filmin üstesinden çok başarılı bir şekilde gelinmiş. bunda en büyük pay kuşkusuz jeff bridges'e ait, ancak filmin tek oscar adayı o değil, kazanma şansı pek yüksek görünmese de stranger than fiction başta olmak üzere önceki filmlerinde olduğu gibi bu filmde de çok beğendiğim maggie gyllenhaal en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında, aynı zamanda filmde bad blake'e bowling salonunda eşlik eden grubun solisti rolündeki ryan bingham da film için yazdığı ve filmin sonunda çalan the weary kind isimli parçasıyla en iyi film müziği dalında oscar'a aday olmuşlar.

    izlenmesi gereken doğal, güzel ve müzik dolu bir film.

    edit: film nitekim en iyi erkek oyuncu ile en iyi film müziği oscarlarını hakederek kapmıştır.
  • bu filmde org çalan bir abi vardı. çok sempatik geldi bana.
hesabın var mı? giriş yap